Diyabet nedir, nasıl teşhis edilir, nasıl tedavi edilir, nasıl önlenir?

12punto TV’de gazeteci Ayşegül Aydoğan Atakan’ın hazırlayıp sunduğu “12’de Sağlık” programına konuk olan Türk Diyabet Vakfı İkinci Başkanı ve Endokrinoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından “sessiz pandemi” olarak nitelendirilen ‘diyabet’in çok hızlı bir şekilde tüm dünyada ve Türkiye’de artış gösterdiğini söyledi. Türkiye’de 12 milyon diyabetli olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Diyabetli olup da diyabetli olduğunu bilmeyenlerin oranı bu rakamın yüzde 30’u. Kan şekeri yüksek, diyabeti var, ama diyabeti olduğunu bilmiyor. Diyabet her 10 yılda bir yüzde 100 oranında artıyor” dedi.

12punto

Türkiye’de diyabet artış hızının dünya ortalamasının iki katı, Avrupa ortalamasının ise üç katı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, “Bu yeni hayat şeklinden kaynaklanıyor. Gelişen teknolojiyle birlikte daha hareketsiz yaşam, daha kötü beslenme, gizli subklinik stres ortamı bir araya gelince hem insulin direncini hem obeziteyi bununla birlikte de diyabeti artırıyor” diye konuştu. Yılmaz, fast food yeme biçimi, hazır yiyeceklerin tüketiminin hızlı bir şekilde tüm dünyada yaygınlaşmasına da dikkat çekti.

Diyabette yüksek teknolojiye ilişkin de görüşlerini aktaran Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, “Özellikle son 10 yılda diyabet alanında yüksek teknoloji girdi. Diyabetin hem teşhisi hem de tedavisi anlamında başka bir dil konuşuluyor. Biz nokta ölçümünden eğri ölçümüne geçtik” ifadelerini kullandı.

Diyabette özellikle ilaç kadar önemli iki noktanın bulunduğunu bunların doğru beslenme ve düzenli spor olduğunu söyleyen Yılmaz, şöyle devam etti: 

“İnsanlar genel olarak diyet yapmayı aç kalmak olarak algıyorlar. Halbuki öyle değil konu. Diyabette tek sınırlanan şey hızlı emilen karbonhidratlar, beyaz şeker ve beyaz un. Zaten sağlıklı beslenmede de bu var…

Beyaz un, simit, poğaça, börek, mantı vb. Beyaz şekerin içine girdiği şeylerden uzak durmak gerekiyor. Onun dışında bütün sebzeler, balık, beyaz et, kırmız et, bunlarla ilişkili yemeklerle bizim hiçbir sınırlamamız yok.”

Diyabette doğru beslenme kavramının temel kuralının düzenli beslenme, doğal beslenme ve işlenmiş ürünlerden uzak durma olduğunu belirten Prof. Dr. Temel, “Bilimin ışığından uzak durmamak gerekir. Özellik sağlık alanını meta yapan, sağlık alanında populist olmaya meraklı bir takım insanların bilim dışı önerilerine dikkat etmek lazım” dedi.

Türk Diyabet Vakfı İkinci Başkanı ve Endokrinoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. M. Temel Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

“Diyabet önlenebilir bir hastalık. Henüz insülün direnci dönemindeyken, gizli şeker dönemindeyken bulunduğu zaman kontrol altına alınabilir. Tedavi edilebilir bir hastalık.

Diyabet ortaya çıktıktan sonra sadece doğru bir yönetimle ve iyi bir planlamayla insan hayatını kısıtlamayan hatta kontrollü gittiği için insan hayatını daha da uzatan bir klinik durumdur. Diyabetliler aslında ‘hasta’ denmeyi sevmezler. Biz de sevmiyoruz. Hastalık değil, vücuttaki insülin hormouyla ilişkili bir tablo. Ama diyabet insan hayatını kısıtlayan bir olay değildir. Özellikle bunu vurgulamak istiyorum.”