Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: ‘Menenjit aşıları pahalı olduğu için aileler karşılayamıyor’
Kocaeli ve İstanbul’da 8 ve 14 yaşlarındaki iki çocuğun meningokok menenjit nedeniyle hayatını kaybetmesinin ardından çocuklarda menenjit alarmı gündemde. Türkiye’de yaygın olarak çocuklarda görülen hastalığa karşı bulunan aşıları devlet karşılamıyor. Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “2013’te Sağlık Bakanlığı Aşı Danışma Kurulu’nda biz bu aşının ulusal aşı programına alınması yönünde bir karar aldık. Fakat o arada bakan değişti ve sonra konu rafa kalktı” dedi.
Hazal Güven
Hazal Güven - 12punto.com.tr
Geçtiğimiz hafta Kocaeli’de 2. Sınıf öğrencisi 8 yaşındaki İrem Aslan’ın menenjit nedeniyle hayatını kaybetmesinin ardından, İstanbul’dan da acı haber geldi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu, 14 yaşında bir çocuğun daha menenjit kaynaklı hayatını kaybettiğini duyurdu.
Yaşanan ölümler, menenjit aşılarını yeniden gündeme getirdi. Türkiye’de daha çok çocuklarda görülen menenjite karşı geliştirilen aşılar, Ulusal Aşı Takvimi’nde yer almıyor. Yani bu aşıları devlet karşılamıyor. Menenjite karşı kullanılması gereken aşıların eczanedeki güncel fiyatları 2 bin 856 TL ile 2 bin 247 TL. Aileler fiyatların yüksekliğinden kaynaklı olarak aşıları edinemiyor. Bu da ölümlü vaka oranını artırıyor.
Hastalık üzerine uzun yıllardır çalışmalarını sürdüren Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, 12punto’ya dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
Ceyhan, “Aşı şemaları aslında ülkelerin gelişmişliğini gösterir. Yani devlet ne kadar aşı yapabiliyorsa o devlet o kadar gelişmiş demektir. Aşılama yapılsaydı bu çocukları kaybetmeyecektik” dedi.
İki çocuğun ölümünün ardında menenjit hastalığı olduğu ortaya çıktı. Şu anda Türkiye’de vakalardaki durum nedir? Ciddi bir vaka artışından söz edilebilir mi?
“Türkiye’de şu an için vakaların ne kadar arttığını bilemiyoruz. Çünkü bu hastalık normal bir seyir izlemiyor, dalgalı bir seyir izliyor. 10-20 yılda bir vakalarda artış görüyoruz. Bakanlık bununla ilgili bir veri paylaşmıyor. Toplumda bağışıklığı az olan kişi sayısı birikince, belli bir noktaya gelince onlar da görülen vaka artıyor. Bu da toplamda vaka artışına neden oluyor.
Bir diğer önemli veri ise pandemi dönemi. Ciddi şartlarda önlemler alarak yaşadıktan sonra devlet birdenbire bütün önlemleri kaldırdı. Bu da solunum yoluyla bulaşan birçok hastalıkta artışa yol açtı. Çünkü insanlar tamamen kontrolsüz bir şekilde ve eskisinden de daha fazla temas etmeye başladı birbirlerine. Meningokok dediğimiz bakteri de solunum yoluyla bulaşıyor. Dolayısıyla artışın bir diğer nedeni de bu.”
Peki aşılamada durum nedir?
“Genel anlamda menenjite neden olan üç tane bakteri var. Vakaların yüzde 95’i bu üç bakteriyle ortaya çıkıyor. Bunlardan bir tanesi Hemofilus influenza Tip B dediğimiz bir bakteri. 2006’dan beri Ulusal Aşı Programı’na alınmış durumda. Diğeri pnömokok dediğimiz bakteri. O da 2008’den beri Ulusal Aşı Programı’na alınmış durumda. Geriye meningokok dediğimiz bakteri kaldı. Bunun etkin iki tane aşısı var. 58 ülke bir plan dahilinde vatandaşlarını aşılıyor ancak Türkiye’nin bir ulusal planı yok. Dolayısıyla bu bakterinin aşıları bizim ulusal aşı şemamızda değil. Yani insanların gidip ücretsiz olarak yaptırdığı aşılardan değil bu. Ancak kendi imkanlarıyla eczaneden satın alıp getirdiklerinde aşıyı olabiliyorlar. Bunlar da oldukça pahalı aşılar olduğu için aşılanan çocuk oranı çok fazla artamıyor.
'AŞILAMA YAPILSAYDI BU ÇOCUKLARI KAYBETMEYECEKTİK'
Bizde menenjit küçük çocuklarda daha çok görülür. Ama bu ülkeden ülkeye değişiklik gösteriyor. Örneğin; ABD’de 80’li yıllardan başlayarak daha kolej ve üniversite öğrencilerinde görüldü. Bir dönem bizde askerlerde böyle toplu vakalar halinde görüldü. Yani kabalığın arttığı yerlerde hastalık daha sık görülüyor. Biz o yüzden vakalarımızın çoğu küçük çocuklar olduğu için bebeklikten başlayarak aşılama öneriyoruz. Ama eğer bir vaka artışı ortaya çıkarsa o durumda adolesan döneminde de bir tekrar öneriyoruz.
2013’te Sağlık Bakanlığı Aşı Danışma Kurulu’nda biz bu aşının ulusal aşı programına alınması yönünde bir karar aldık. Fakat o arada bakan değişti ve sonra konu rafa kalktı. Aşı şemaları aslında ülkelerin gelişmişliğini gösterir. Yani devlet ne kadar aşı yapabiliyorsa o devlet o kadar gelişmiş demektir. Aşılama yapılsaydı bu çocukları kaybetmeyecektik."
Nasıl bir hastalıktan bahsediyoruz?
“Meningokok dediğimiz bakteri menenjit yaptığı zaman yüzde 5-10 civarında ölüme yol açıyor. Bu yine iyi diyebileceğimiz bir tablo. Bazen kan enfeksiyonuna neden olur bu hastalık. O zaman ölüm oranı da yüzde 30’lara kadar çıkıyor. Bir hekimin hayatı boyunca karşılaşabileceği en acil durumdur. Saniyeler içerisinde sapasağlam çocuğun kalbi durur. Hemen müdahale gerekir. Tüm bu sebeplerle ciddiye alınması gereken bir bakteri. Meningokokun bir özelliği de diğer bakterilere göre çok daha hızlı bir şekilde grup değiştirebilmesi. Bir sene bakıyorsunuz ‘W’ tipi en sık görülen tip, daha sonra bir bakıyorsunuz daha çok ‘B’ tipine rastlanıyor.”
Menenjit geçirmiş birinde kalıcı hasar meydana gelebilir mi?
“En sık gördüğümüz işitme kaybı. Türkiye’deki işitme kaybı olan kişilerin önemli bir kısmında çocukken geçirilen menenjit var. Okuma ve öğrenme güçlükleri ortaya çıkabilir. Sara hastalığı olabilir. Bazı motor sinir hastalıkları gelişebilir.
Meningokok dediğimiz bakterinin 12 tipi var. Bunlardan 5 tanesi daha çok menenjite yol açıyor. Bu beşine karşı koruyacak ortak bir aşı daha yeni ABD’de kullanılmaya başlandı. Türkiye’de yok henüz. Ancak bizde şu an 4 tanesine karşı koruyan bir aşı var bir de B tipi için ayrı bir aşı var. İnsanlar yaptıracaksa ikisini de yaptırması gerekiyor. Tabii bunlar pahalı aşılar. Aileler, bugünkü ekonomik şartlarda zorlanıyorlar.”