12'de Sağlık'ta bu haftanın konuğu Acar Baltaş oldu: ‘İnsan barış yapmaya silahla gider mi’
12'de Sağlık'ta bu haftanın konuğu Acar Baltaş oldu. Baltaş, gazeteci Mert inan'la birlikte hazırladığı Hayat en çok iyileri kırar ve Kırıldığımız yerden güçlenmenin yolları kitabını anlattı. 12'de sağlık şimdi yayında...!
12punto
12punto ekranlarında yayınlanan 12'de Sağlık'ta bu hafta programının bu haftaki konuğu Prof. Dr. Acar Baltaş oldu. Baltaş, gazeteci Mert inan'la birlikte hazırladığı "Hayat en çok iyileri kırar" ve "Kırıldığımız yerden güçlenmenin yolları" kitabını anlattı.
'HAYATIN BİZE HEP İYİ ŞEYLER BORÇLU OLDUĞUNA DAİR TEMEL BİR İNANCIMIZ VAR’
Hayal kırıklığına uğramadan, başarısız olmadan bir hayatın mümkün olmadığını aktaran Baltaş, "Önce bireysel perspektiften başlarsak, kırılmamak hayal kırıklığına uğramamak, başarısız olmamak üzülmemek elde değil yani böyle bir hayat yok. Ama nedense hayatın bize iyi şeyler borçlu olduğuna ve hatta hep iyi şeyler borçlu olduğuna dair temel bir İnancımız var. İnsan kendini suçlayabilir karşısındakini suçlayabilir, koşulları suçlayabilir ve Buna devam edebilir enerjisini buna verdikçe kendisini kıranın kurbanı olur ve kozasını kalınlaştırır. Bu döngü Kozay kalınlaştırmaya neden olur Oysa hayat kozanın dışındadır. Onun için bu Tıpkı bulutlu bir havada uçağa binmeye benzer, ama 3 dakika sonra pırıl pırıl güneşle karşılaşırsınız dolayısıyla enerjimizi nereye koyarsak, Hayat orada gelişir” ifadelerini kullandı.
‘BEKLENMEDİK ŞEKİLDE ARTAN KİRALAR İÇİN AİLELERİN ÇOCUKLARINA KARŞI SORUMLULUKLARI ÇOK ÖNEMLİDİR’
Baltaş, "İyilik hal için, yaşadığımız şehir önemli çünkü gündelik hayatın içinde sabah veya akşam eve gitmek zorunda olan insanlar için bu çok önemli bir stres kaynağıdır. Beklenmedik şekilde artan gelirler veya kiralar karşısında barınacak bir yer bulmak standardını koruyabilmek bir aile için çocuklarına karşı sorumlulukları açısından önemlidir. Bu bir grup ve bu Tabii ki İnsanların ruh halini de etkiliyor, bir bakıma hayat süresini de etkiliyor, ama diğer taraftan Bütün bunların hiçbirine sahip olmayan insanlar var, bu insanların bir Bu grupta konuştuğumuz İnsanların problemlerine sahip olmak için can atan insanlar var Keşke böyle problemlerim olabilse diye işte bu farklı gruplar derken kastettiğim bu önerilerimiz O insanlar için hiçbir anlam taşımaz.” İfadelerini kullandı.
‘İNSANLAR DÜNYANIN KÖTÜYE GİTTİĞİNİ SÖYLÜYOR AMA SAYILAR BUNU SÖYLEMİYOR’
Baltaş ayrıca, “Dünyanın sanılanın aksine kötüye gitmediğini belirten Baltaş, insanlar dünyanın kötüye gittiğine inanıyor. Evet yani bu çok yaygın bir kanaat ve zaten dünyada bu konuda yapılan araştırmada da dünya iyiye mi gidiyor kötüye mi gidiyor diye sorulduğu zaman Listenin en altında mesela Japonlar var % 55'i kötüye gidiyor demiş ama dünya kötüye gidiyor diyenler listesinin en üzerinde tahmin edin hangi ülke var. Türkiye, Türkiye %188’le Yani genel olarak dünyanın kötüye gittiğine inanıyoruz ancak sayılar bunu söylemiyor, Tabii ki iklim krizi gibi zincirleme sorunlara sebep olan yani orman yangınları doğal afetler, kıtlık, göçler, göçlerin sebep olduğu etnik çatışmalar gibi böyle koca bir paket var Yani bu tür riskler var” ifadelerini kullandı.
‘İNSAN BARIŞ YAPMAYA SİLAHLA GİDER Mİ?’
Baltaş, “Toplumsal sebeplerine gelirsek gerçekten doğru toplum çok gergin ne kadar gergin olduğunu çok küçük bir olaydan meydana çıkan çatışmalarda görüyoruz. Ama olayın kendisi kara mizah gibi iki aile sulh yapmaya Barış yapmaya gidiyor, işte iki tane ölü be tane yaralı var. Silahla gidiyorlar Yani insan Barış yapmaya silahla gider mi?” şeklinde konuştu.
‘İLK DEFA BİR KUŞAK ANNE BABALARININ SAHİP OLDUKLARI İMKANA SAHİP OLAMAYACAK’
Son dönemlerde antideprasan kullanımının arttığından bahseden Baltaş, "Gençler açısından baktığımız zaman şöyle bir durum var ilk defa tarih içinde bu kuşak anne babasından daha az para kazanacak ve hayat standardı annebabasının daha altında olacak o sebeple yani bunu onlar da hissediyorlar çünkü anne babaları kendilerine gösterilen yolda gittiklerinde yaşanabilir bir hayatları olmuş yani, mütevazı bir evleri belki arabaları, belki küçük bir yazlıkları aileyle kendi imkanlarıyla tatil yapmışlar ama ilk defa bu kuşak bu imkanlara sahip olamayacağını biliyor “ sözlerini kullandı.