AKP'nin kurucularından Hüseyin Çelik iktidarı uyardı: Türkiye'de hukuk devleti askıya alınmış

AKP’nin kurucularından, eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile birlikte Ertuğrul Günay, Haşim Kılıç ve çok sayıda eski siyasetçi ile akademisyenin de imzasını taşıyan “Adalet Çağrısı” bildirisi kamuoyuyla paylaşıldı. Bildiride, Türkiye’de hukuk devletinin askıya alındığı ve yargının iktidarın etkisi altına girdiği belirtildi.

Metinde, “Devletin meşruiyeti hukuktan gelir” vurgusu yapılarak, yargı bağımsızlığına yönelik ağır eleştiriler yöneltildi. “Türkiye’de hukuk devleti askıya alınmış, yargı yürütmenin etkisi altına girmiştir” ifadeleriyle mevcut yargı sistemi sorgulandı.

YARGI SİYASETİN ARACI HALİNE GELDİ

2017 Anayasa değişikliğiyle kuvvetler ayrılığının ortadan kalktığı belirtilen çağrıda, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmamasına dikkat çekildi. Metinde, keyfi tutuklamalar, uzun süreli adli kontrol kararları ve gizli tanık uygulamaları da sert biçimde eleştirildi.

“TUTUKLAMA CEZA DEĞİL, ÖNLEMDİR”

Bildiride ayrıca, “Tutuklama ceza değil, belirli şartlarda uygulanabilecek bir önlemdir. Cezalandırma amacı taşıyan tutuklama ve adli kontrol uygulamalarına son verilmelidir” denildi.

Hüseyin Çelik, bildirinin ayrıntılarını Sözcü'ye anlattı. Hüseyin Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Nasıl bir araya geldiniz derseniz... Burada ismi geçen şahıslar kamuoyonun bildiği kimseler. Görüşüp aynı endişeleri dile getirdiğimiz insanlar bunlardan da ibaret değil. Bu insanlar arasında siyasi görüşleri çok farklı insanlar da var ama ortak pardaları hukuk zemininde birleşmek olan Bir topluluk. 

Bizim hukuk devletimi olmamız olmazsa olmazımızdır. Cumhuriyet olmamız beş para etmez Suriye de cumhuriyet Libya da cumhuriyet... Bizim yaşamak istediğimiz cumhuriyet laik çok sesli ve çoğulcu hukuk devleti olan bir cumhuriyettir. 

Ben AKP'nin programını yazan 10 kişiden biriyim AKP'nin programı ne kadar iyi yazılmış olmasından ziyade ne kadar hayata geçirildiği önemlidir. Konfüçyüsün bir sözü var "hükümdar adil olursa kanuna gerek yoktur. Hükümdar adil değilse kanuna gerek yoktur...

Ben hala AKP üyesiyim. Bana hep siz nasıl kendi partinizi eleştiriyorsunuz diyorlar. Efendim partili olmak ve partizan olmak çok başka şeylerdir. Her şeyi olumlarsanız, karşı partilerin iyi yaptığını da kötülerseniz bunun adı partizanlıktır. Dost yüzünüze ayna tutan kişidir. Aynaya kızmak yerine saçınızı başınızı düzeltmeniz gerekir.

Burada ismi geçen 19 arkadaşımız bugün topluma bir ayna tutmuştur. Adaletin devletin dini olduğu kanaatinde insanlardır. Adalet tuzdur. tuz kokarsa gıdalarınızı koruyacak bir şey bulamazsınız.

Kamuoyunda yapılan anketlerde bizim adalet sistemimize güven yüzde 20'lere düştü. Vatandaş artık adalet sistemine yargı sistemimize inanmıyor.

“VATANDAŞLARA YÖNELİK ORANTISIZ MÜDAHALELERDEN KAÇINILMALIDIR”

Adalet çağrısında, temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan uygulamaların son bulması gerektiği ifade edildi. 

Kayyum atamaları, KHK’lar ve ifade özgürlüğünün daraltılması eleştirilerek, “Devletin görevi yurttaşlara güvenli bir hayat sunmaktır” denildi.

Metinde “Temel hak ve özgürlükleri gereksiz yere kısıtlayan idare uygulamalardan vazgeçilmeli; adil yargılama ilkesinin gereklerine eksiksiz uyulmalı, kayyım atamalarına ve KHK uygulamalarına son verilmeli; anayasal toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanan vatandaşlara yönelik orantısız müdahalelerden kaçınılmalıdır” dendi. 

Metinde cezaevindeki koşulların iyileştirilmesi, hasta ve yaşlı tutukluların tahliyesi çağrısı yapılan bildiride, kadın ve çocuklara karşı işlenen ağır suçlar hariç olmak üzere, siyasi tutuklulara yönelik kısmi bir af önerisi de yer aldı. 

Mehmet Altan, Doğu Ergil, Abdulbaki Erdoğmuş, Beyhan Aslan, Müslim Doğan, Sırrı Özbek, Suat Kınıklıoğlu, Erdal Türkkan, Ali Rıza Çoban ve Helün Fırat.