Akşener'den 'bildiri' ve 'Nebi Hatipoğlu' yorumu: Karın ağrısı İYİ Parti miydi?
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener birçok ilde ve ilçede adaylarını tanıtırken Meclis'teki bildiri krizine de değindi. Akşener, "Karın ağrısı İYİ Parti miydi?" derken AKP'ye geçen Nebi Hatipoğlu için de çok sert eleştirilerde bulundu.
12punto
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu.
Akşener, yerel seçimler için bazı il ve ilçelerdeki adaylarını açıkladı.
Adayların bazıları şöyle:
Antalya: Nesrin Ünal
Giresun: Harun Cici
Kırklareli: Ali Dermenci
Kocaeli: Gencay Yıldız Tekin
Kars: Metin Özat
Akşener'in konuşmalarından öne çıkanlar:
Geçtiğimiz hafta 9 mehmetçiğimizi daha teröre şehit verdik. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Başımız sağ olsun. Bu vatan bölünmez, bölmeye kalkan görür gününü.
"BİLDİRİ SAVAŞI ÇIKTI"
Unutmayalım ki bugün bu salon içerisinde konuşabiliyorsak bu memleket için göğsünü siper eden vatan evlatlarına borçluyuz. Biz bugün fedailerimiz için acılarımızı yüreğimize basacak, düşmanı güldürmeyeceğiz. Birliğimizden, beraberliğimizden geçit vermeyeceğiz. Andımız olsun ki biz bu davayı kıyamete kadar güdeceğiz.
Her terör hadisesinden sonra ilgili Bakanlıkları ve Cumhurbaşkanını telefonla aramışımdır. 33 şehidimizde de hem kendilerini arayıp hem de ne yapılabileceğini anlamaya çalışmışımdır. 12 şehidimizde de aynını tekrarlamıştım. Yeni ve ilk defa olan bir hadise değil. Ben eski İçişleri Bakanıyım. Herkesin kaçtığı anda oraya imzamı koymuş bir şahısım. Asker kadar her şeyi bildiğimi iddia edemem ama anlamaya çalışan ve görev bilen bir insanım. Her önemli hadisede bu tutumu edinmiş ve gereğini yapmışımdır. Anlayamadığım biçimde Sayın Cumhurbaşkanı'nı, Sayın Dışişleri Bakanı'nı ve Sayın Milli Savunma Bakanı'nı aradım. Sonra da arkadaşlarıma aktardım. Arkadaşlarım da bir tutum aldılar. Bunun için de Meclis'in teklifi bizimdir, ortak bir bildiri imzalamasını teklif ettik.
"KARIN AĞRISI İYİ PARTİ MİYDİ?"
Çok anlayamadığım bir biçimde bir bildiri savaşı çıktı. PKK'lılar çok gülmüşlerdir. Şehit ailelerinin karşısında biz kaya gibi durmak zorundayız o PKK'lı şerefsizlere karşı. Sakin sakin geçirdik konuyu, hudutlar aşıldıkça aşıldı. Yeniden aradım, Milli Savunma Bakanı hala dönmedi ama buna karşılık ilk dönen Hakan Fidan, sabah dönen de Sayın Erdoğan. Bilgi aldım ve Meclis bildirisini, DEM'in imzalamasını beklemiyoruz zaten ama oradan da bir çıngar çıktı dün bir toplantı oldu. O toplantıda parçalı görüntü PKK'yı zil takıp oynayacak durumdan vazgeçildi. Meclis Başkanı Kurtulmuş'un imzasıyla tezkereyi herkes destekledi. Soru şu; karın ağrısı İYİ Parti miydi?
NEBİ HATİPOĞLU YORUMU
'AKP'ye yanlanıyor...' Eğer AKP ile bir yakınlığımız olsa idi, bizden seçilen bir milletvekilinin AKP tarafından alınıp Eskişehir'e aday olması mümkün olur muydu? Hele Akşener'in Genel Başkan olduğu bir siyasi partide. Basbayağı şahsıma hakaretttir. Çünkü bu arkadaşımız temayülle gelmiş, demokrasiye uymuş, koymuşuz. Temayülle gelmiş, oradaki insanların kandırıldığı bir sistemden bahsediyorum. İnanıyorum ki Eskişehir dümenci bir insanı seçmeyecektir. Demek ki biz kimseye yanlamıyoruz. Her iki tarafın da argümanları aynı. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı ve ilgili bakanlarını arıyorsunuz. Bunların her birini ahlaksızlık görüyorum ve gereğini yapmayan namerttir.
"DEM'LE EL SIKIŞIN"
Hür ve müstakil olarak girip 3. yolu açıp, kazanacağız.
DEM'le el sıkışın, bizim seçmenimiz de madem cebinizde duruyor her yeri alın görelim bakalım neymiş dünya.
"ŞİKAYET EDEREK YÖNETEMEZSİNİZ"
Irak’ta bölgesel yönetimle görüşüyorsunuz o zaman neden bu konuda adım atmaları için kesin ve net bir dille uyarıda bulunmuyorsunuz? Aynı şekilde Suriye’nin kuzeydoğusunda PKK varlığının ortadan kaldırılması için neden tüm imkanlarınızı kullanmıyorsunuz? Neden bir taraftan Rusya’nın bir taraftan ABD’nin PKK-PYD varlığını kabul eden politikaları konusunda net bir tavır koyamıyorsunuz? Terörle mücadeleyi suçlu arayıp şikâyet ederek yönetemezsiniz!
YARGI KRİZİ YORUMU
Yargıtay 3. Dairesi'nin AYM'yi alenen yok saydığı bir ortamda, eğer ki iktidar Anayasa'nın çiğnenmesine göz yumuyorsa, gayrı meşruluktan siyasi çıkar elde etmeye çalışıyorsa, ortaya çıkan anayasal devlet krizine engel olamıyorsa o zaman yetkiyi aldığı milletine karşı sorumluluğunu yerine getiremiyor demektir."
DEPREM BÖLGESİNDEKİ KAYIP ÇOCUKLAR
ABD'de bir çocuk istismarcısını ifşa eden korkunç gelişmeler yaşandı. Dosyadaki birçok ülkeyle beraber, 17 Ağustos 1999 depremi sonrasında Türkiye'den de çocuklarımızın kaçırıldığı ve bu şebekenin eline düşürüldüğü ortaya çıktı.
6 Şubat'ta yaşadığımız depremlerin ardından herkesin aklına aynı soru geldi. Bu depremlerde kaybolan çocuklarımız var mı? 99 depreminden sonra hala ailelerinin ulaşamadığı ama öldüklerine dair bir kanıtın olmadığı kayıp çocuklarımız olduğunun bilinciyle yaptım.
Kahramanmaraş’ta Yeşilada Apartmanı’nda yaşayan 6 yaşındaki Talha Demirel nerede? Ebrar Sitesi’nde yaşayan Alya Kılınç nerede? Antakya Rönesans Rezidans’ta yaşayan 3 yaşındaki Mustafa Kemal Koşar, 1 yaşındaki Mehmet Akif Koşar nerede? Adıyaman’daki Arzıklar Apartmanı’nda yaşayan 9 yaşındaki Muhammed Enes Demir nerede? 7 yaşındaki ikiz kardeşler Elif ve Esma Yapar, 17 yaşındaki şükran Yapar nerede? Deprem bölgesinde toplamda bine yakın çocuğun kayıp olduğu iddiası var, sadece deprem mağdurları ve kayıp yakınlarıyla dayanışma derneğine 142 kayıp çocuk başvurusu yapılmış. Madem bu çocuklar kayıp değil, neden ailelerin bundan haberi yok?"