Bahçeli'den DEM Partili vekillerle tokalaşma açıklaması! Siyasette 'yeni dönem' mi başlıyor?

Partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri Devlet Bahçeli, DEM Partili vekillerle tokalaşmasına ilişkin "MHP Genel Başkanı olarak Cumhur İttifakı'nın duruşuna müzahir şekilde DEM sıralarına giderek elimi uzattım. Uzattığım el milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır" dedi.

12punto

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

 

 

Bahçeli, DEM Partili vekillerle tokalaşmasıyla ilgili şunları söyledi:

"MHP Genel Başkanı olarak Cumhur İttifakı'nın duruşuna müzahir şekilde DEM sıralarına giderek elimi uzattım.

Doğaçlama olmayan bu iyi niyetli tutumumu siyasi nezaketten öte önümüzdeki cumhurbaşkanlığı çarpışması ve yeni anayasa için cephe genişletme çalışması olarak görenler mayın tarlasında söğüt gölgesi arayan zavallı biçarelerdir.

Uzattığım el milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır. Uzattığım el ilk meclisin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın isabetli sözlerinin meşale gibi yanan aydınlığıdır. Uzattığım el gelin Türkiye partisi olun, gelin teröre cephe alın, gelin bin yıllık kardeşliğimizde kenetlenin temenni ve teklifidir.

'BİZ DURDUK YERE EL VERMEYİZ'

Biz gelişi güzel, keyfe keder, can sıkıntısından, anlık dürtülerle dümenden ve düzenden el uzatmayız. Biz durduk yere el vermeyiz. Öylesine yerimizden kalkıp da el sıkmanın merakına teşebbüs etmeyiz.

DEM'e evvela düşen sorumluluk, uzanan bu samimi elin kıymet hükmünü anlaması, dahası Türkiye partisi olması yönünde bir eşik olarak algılayıp değerlendirmesidir. 

'ÖZGÜR BEY'İN ÖZEL HAYATI İLE İLGİLİ İDDİALAR...'

Özgür Bey'in özel hayatı ile ilgili iddiaların hiçbirisi siyasetimizin konusu olamaz. Biz CHP'nin siyaseti ile ilgiliyiz. Bunun dışında ne söylenirse söylensin kulaklarımızı kapatmış haldeyiz. Bizim el sıkışmamızı normalleşmeye bağlayan Özgür Bey'in yanıldığı ortadadır. Hiç kimseyle tarla davamız yoktur. Türkiyemiz sınırların haricinden aşırı ve anormal tehdit sarmalındadır. Milli güvenlik sorunlarımız katlanmıştır. Kısır çekişmelerle meşgul olursak sorarım sizlere mahşer günü ne yapacağız?

Böylesi bir karanlık yola çıkarak, felakete kılavuzluk yaparsak bunu tarihe nasıl anlatacağız? Bunun hesabını iki cihanda nasıl vereceğiz? Türk Milleti böylesi bir zilleti asla kabul etmez. Mezhebi, kökeni, yöresi ne olursa olsun hiçbir kardeşim buna razı olmaz. Türkiye bir ve bütün olur, sahnelenmek istenen vandal oyuna gelmez. 

CUMHUR İTTİFAKI MESAJI

Habis ve hain niyet sahiplerini uyarıyorum. MHP ve Cumhur İttifakı, aynı şekilde milyonlarca Türk sevdalısı, bayrağımıza kem gözle bakanların gözlerini oyar. Vatan namustur, millet onurdur. Bunlar üzerinde tartışma yapmak için fırsat kollayanlara bu dünyayı dar etmek bizim için şeref borcudur. Aziz vatan bundan bin yıl önce gerçek sahibini bulmuş, bahse konu mevzu bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. 

Artık büyük Türk milleti için dönülecek başka bir toprak parçası, başka bir göç güzergahı, başka bir vatan köşesi kalmamıştır. Burasının adı Türkiye Cumhuriyeti, milletinin adı ise Türk Milleti'dir. Ya bu topraklar ve üzerinde yaşayanlar bir ve bütün yaşayacaktır ya da Türk Milleti tarihten silinecektir. Bunun adı tarihi şark meselesidir ve tarafları bellidir. Bugün mesele Beyrut değil Ankara'dır. Gizli gündem Türk vatanıdır. Orta Doğu'da ateşlenen füzelerin, suikastların bir sonraki etabı Anadolu coğrafyasıdır. 

'İSRAİL'İ DURDURMAK İÇİN KUVVET KULLANMAK GEREKİR'

İsrail'i durdurmak için acilen kuvvet kullanmak gerekmektedir. BM bu tarihi ve ertelenemez görevi derhal üstlenmek ve katiller sürüsünü cezalandırmak zorundadır. İran'ın fırlattığı füzelerden sonra süreç iyice kızışacak, olası misillemelerle yangın Orta Doğu'nun bacasını iyice saracaktır. İsrail şu anda İslamiyet'e ve hatta insanlığa savaş açmıştır. 

TBMM'de İsrail saldırıları ve bölgesel gelişmeler kapsamında bugün öğlenden sonra yapılacak kapalı oturum yerinde bir karardır. İsrail üzerimize gelirse, ülke içinde örtülü-açık operasyonlara heves ederse bin pişman edileceğini yedi düvel unutmamalıdır. Türkiye bunu yapacak güç ve kuvvete sonuna kadar sahiptir. 

KADINA VE ÇOCUĞA ŞİDDET

“Psikopat bir cani tarafından peş peşe işlenmiş cinayetler, Beyoğlu’nda görülen taciz olayı, Sıla bebeğin hayatını kaybetmesi, asayişsizliğin yoğunlaşması, milletimizi derinden yaralamaktadır.

Şiddete karşı sıfır toleransla muamele etmekten başka bir seçeneğimiz kalmamıştır.

Şiddet karşısında sessiz kalamayız. Derlenmeliyiz, toparlanmalıyız, kendimize gelmeliyiz.

Hukuk hayatın gerisine düşerse, toplumsal buhran kaçınılmazdır.

Gerçek hayatı yapanlarla, hukuku yapanlar aynı kişilerdir.

Cezasızlık şikayetleri genişlerse, suçluların tahliyesi sıradanlaşırsa, yapanın yanında yaptıkları kar kalırsa, o halde herkes kendi ölçüsüne göre adaleti sağlamak peşine takılacak bu defa da devletin temelleri sarsılacaktır.

Haz arayışı, hayata yüklenen anlamın kilidi haline gelmiştir. Bugün yaşanan değerler erozyonundan dolayı kocaman evlerin içine küçük aileler bile sığmamaktadır. Çok insan olmasına rağmen insanlık azalmıştır. Uyuşturucu kullanım yaşı oldukça düşmüş, okul önlerinde uyuşturucu çeteleri yuvalanmıştır. Seri ve sert önlemler almalıyız. Bu felaketin püskürtülmesi için ele ele vermek, milli ve manevi ortak paydada tek yürek halinde kenetlenmek hepimizin omuzlarına binen görevdir. Gerçek hayatı yapanlarla hukuku yapanlar aynı kişilerdir. Cezasızlık şikayetleri genişlerse, suçluların tahliyesi sıradanlaşırsa, yapanın yaptıkları yanına kar kalırsa, herkes kendi ölçüsünde adaleti sağlamak peşine takılacaktır.