Bakan Fidan'dan 'Kavala-Demirtaş' yorumu: 'Siyasallaştırılan davaya verilecek cevap da siyasal olur'

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, AİHM’in Demirtaş ve Kavala kararlarının uygulanmamasıyla ilgili eleştirilere, “Siyasallaştırılan davaya verilecek cevap da siyasal olur” diye konuştu.

12punto

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşülerek kabul edildi.

Görüşmelerde CHP ve HEDEP milletvekillerinden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Kavala ve Demirtaş hakkında verdiği hak ihlali kararlarını Türkiye’nin uygulamamasının Avrupa Konseyi’nden çıkışa yol açacağı değerlendirmeleri yapıldı.

''BİZE İLKEYLE GELİN, PRENSİPLE GELİN''

Bakan Fidan'ın 'siyasal dava' açıklamaları şu şekilde:

“Bu davalar, daha mahkemeye gelmeden önce Avrupa başkentlerinde siyasallaştırılmış, hukuki ve teknik bir dava olmaktan çıkıp Türkiye'deki iç siyasetin tarafı olma yönüne gitmiş bir dava. Yani siz, bunu siyasallaştırırsanız, hukukun dışına çıkarsanız buradan aldığınız cevap da buradan olur. Bunu niye yadırgıyorsunuz? Yani Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitmeden önce bir mesele Berlin sokaklarında gösteriyle başlıyorsa, bazı Avrupa parlamentolarındaki milletvekilleri organize edilip, o dava sahiplenilip Türkiye'ye siyasi baskı olarak getiriliyorsa bu problem oluyor. Yani aynı davadan yargılanmış ve hakkında ihlal kararı verilmiş, Türkiye'nin de bunu uyguladığı birçok konu var. Eski Adalet Bakanımız Sayın Gül burada, biz çok defa kendisiyle de konuştuk ben önceki işimdeyken yani burada bir problem yok ama adamın siyasallaştırdığı davaya verilecek cevap da siyasal olur. Bunda bir yanlışlık yok. Bunu söylediğimiz zaman anladılar. Bize ilkeyle gelin, prensiple gelin, siyasallaştırmayın; siz siyasallaştırdığınız zaman Türkiye'deki iç siyasal rekabetin, mücadelenin bir parçası oluyorsunuz.”

''DAVALARI SİYASALLAŞTIRMAYIN''

Fidan şöyle devam etti:


“Davaları siyasallaştırmayın, başkentleriniz de mahkemeye gitmeden önce siz bunu parlamentolarınızla siyasallaştırıp ülkeye baskı aracı olarak kullanıyorsunuz. Hangi ülke, hangi ülkeye baskı yaptı diye kendi hukuki alanını değiştiriyor? Hiç kimse değiştirmez, yok böyle bir şey. Ama benim ait olduğum mahkeme üzerinden bana teknik olarak gelirseniz, hukuki olarak gelirseniz; orada bir konuşma alanı var, oradan gideriz bir yere ama sen, oradan önce bana kendi gazete manşetinle, organize ettiğin toplantılarla, milletvekilleri gruplarıyla, yaptığın panellerle geliyorsun, siyasal tavır alıyorsun, karşılığında da siyasal tavır buluyorsun. Ondan sonra, o mahkemeyi siyasal bir araç olarak kullandığını da benim gözümde pekiştiriyorsun sen; ikisi iç içe geçtiği zaman.”