CHP lideri Özgür Özel, kayyum mitinginde konuştu

CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ve belediyeye kayyum atanmasının ardından Esenyurt Meydanı'nda miting düzenledi.

Nagihan Yılkın

Nagihan YILKIN

CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve belediyeye kayyum atanması sonrasında Esenyurt Meydanı'nda büyük bir kitle birikti.

CHP’nin çağrıda bulunduğu mitinge DEM Parti, TİP, SOL Parti, ESP, sivil toplum kuruluşu da katıldı.

İlçe meydanında özel harekat polisleri, çevik kuvvet ekipleri, TOMA ve gözaltı aracı hazır bekletiliyor.

Ayrıca; açılış konuşmasını yapan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik erken seçim çağrısında bulundu.

'ESENYURT BELEDİYESİ'NDEN NE İSTEDİNİZ?'

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğlulları, şunları söyledi:

"Kayyumu asla kabul etmiyoruz. Kent uzlaşısı sağlamış Esenyurt Belediyesi’nden ne istediniz. Dönüp sormazlar mı size hangi iç operasyondan bahsediyorsunuz"

Hatimoğulları'ndan sonra konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğu, "Bunlar yalanı, iftirayı yemek gibi yiyorlar" ifadelerini kullanarak, "Bu iddiaanameyi yazanın derhal psikiyatriye gitmesi gerekiyor" dedi.

BAKAN TUNÇ GÖNDERMESİ

İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti:

"Bugün bir araya gelişimiz gerçekten üzüntü verici. Bir hak arama mücadelesidir. Bugün burada memleketin karması var, ben biliyorum. Esenyurt koca bir yürek. Her gün bir başka şaibeli sürecin içindeyiz, bir başka karanlık hamlenin peşinde koşan iktidarla karşı karşıyayız.

Şimdi de Esenyurt'un üzerine kirli bir oyun kurguluyorlar. Uzun yıllardır tanıdığım bir bilim insanını, bütün Esenyurt'un katılımıyla seçtiği Ahmet Özer başkanımızı uyduruk sebeplerle terörist ilan edip tutuklayıp Esenyurt'u kayyuma teslim ettiler.

2019 yılından bu yana hep sandıkta kaybettiklerini yargı aracıyla geri almak istemediler mi? Bugün de yaptıkları aynı şey. Önümüzdeki seçimi bugünden kazanmak ve tahakküm altına almak için şimdiden milleti baskı altına almak istiyorlar ama yapamayacaksınız.

Ahmet Özer başkanımız ile terör arasında varmış gibi gösterilmek istenen ilişkinin kanıtı olarak ortaya konan iddialara baktım.

Görseniz gülersiniz.

Hukukçularımızdan özür diliyorum ama o iddianameyi yazanın derhal bir psikiyatriye gitmesi lazım.

Anlaşılmaz, akıldan ve gerçeklikten uzak. Savcılık diyor ki; terör örgütüyle bağını gösterir en önemli telefon görüşmesi diye tanımladığı bir madde var. Özer, Mehmet Kaya adlı birine annesinin taziyesi nedeniyle telefon ediyor. Rahmetli annesine dair bir sözü bağlamından koparmak ve buradan terör örgütü bağlantısı uydurmak nasıl bir akıl ürünü?

Siz bir tanıdığınız annesini kaybedince onun kardeşi terör örgütü mensubu diyerek taziyede bulunmuyor musunuz? Mesela şimdiki Adalet Bakanı'nın annesi gecinden versin ama hayatını kaybetse aramayacak mısınız?

ÇÖZÜM SÜRECİNİ HATIRLATTI

Çözüm sürecini başlatan kamu görevlilerini ne yapacağız o zaman? Her günü bir yalanla geçiren akılla karşı karşıyayız. Yolsuzluğa, hukuksuzluğa batmış iktidarlarını korumaktan başka bir şey değil.

Başkanımız hakkındaki iddiaların tamamı uyduruk ve temelsiz. Asla kabul etmiyoruz.

'BEN SİZİNLE UĞRAŞACAĞIM'

Bunların işi yargı eliyle Ahmet Özer başkana terörist yaftası yapıştırıp, tutuklayıp sonra da hadi kendine akla demek?

Siz sergilemekte olduğunuz bu oyunun önce hukuk olduğunu bir kanıtlayın. Böyle hukuk olmaz. Siz önce sandıktan çıkan iradeye saygılı bir iktidar olduğunuzu kanıtlayın.

86 milyon yurttaş benim insanım diyorum bakın her yerde. bu iktidar önce bu millete olan sevgi ve saygısını kanıtlasın. Bunlar ya bendensin ya bertarafsın dediler mi? Bu lafları diyenler kötü insanlar. Biz kardeşliğin sevgisinin tüm kötülükleri bertaraf etmesi için buradayız.

Bu toprakların bize bıraktığı güçlü mirası yok sayıyorlar.

Bunlar kavga, kaos isteyecekler. Ülkenin huzurunu düşünmeyecekler. Buna teslim olmayacağız.

Ben sizinle uğraşacağım, bu kadar net. Asla bu cumhuriyeti o oligarşik anlayışa asla teslim etmeyeceğiz.

Cumhuriyetimizi ve ülkemizi yoran bu zikzaklarla bu dönemi bitirip dün ne başardıysak; yarın da başaracağız. bunları evine göndereceğiz

'SAMİMİYETLE ELİMİZİ AÇTIK' 

Seçimlerde bükemediğiniz bileği yasaklarla, kayyımlarla bükemeyeceksiniz. Kendi iradesini milletin iradesinin üstünde görenler artık bu ülkede muktedir kalamayacaklar.

Milletin sesine ve iradesine vurulmak istenen darbeyi alaşağı edecek milyonlarca vatandaşımız var. Biz, meselelerimizin çözümünü gizli saklı hesaplardan aramıyoruz, ortak değerlerimizde arıyoruz.

Herkesin hakkını ona teslim etmekte, toplumsal uzlaşılarda arıyoruz. Elimize gizli bir sözleşmeyi, tehditin şantajın sopasını saklamadık her şeyimiz açık oldu çünkü biz gönlümüzü açtığımız insanlarımızın bizim canım vatandaşımız olduğunu biliyoruz. Güvenle, şartsız ve samimiyetle elimizi açtık.

CHP LİDERİ ÖZGÜR ÖZEL: DEVLETİN KAPISINI BALYOZLA KIRDILAR

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun ardından kürsüye CHP lideri Özgür Özel çıktı. 

Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle: 

"Bugün burada Esenyurt'un tüm renkleri hangi etnik kökenden olursa olsun Alevi'si, Sünni'si hepsi omuz omuza seçilmiş belediye başkanına ve onun şahsında kendilerinin seçme hakkına sahip çıkan bütün Esenyurtluları yürekten kutluyorum.

Dün Esenyurt'un seçme hakkına el koyanlar kayyım eliyle belediye binasına binanın önündeki özgürlük alanına el koymaya kalktılar.

Polisi kanunsuz emirlerle alanı küçültmeye sizi ve bizi irademize sahip çıkarken güçsüz göstermeye çalıştılar. Esenyurt'un en büyük alanı nereyse orayı dolduracağız dedim.

Burada bir ilk gerçekleşiyor. Meydanda bir siyasi partinin belediye başkanına yapılan bir haksızlık var ama biraz önce isimleri ayrı ayrı sayılan tüm siyasi partilerin bayrakları, dayanışma duyguları var. 

101 yılda nice badireler atlattık. Darbeler, darbe girişimleri, terör saldırıları... Ama yıkılmadık. karşımıza her türlü kötülüğü diktilar; teslim olmadık. bugün de illet iradesine bir saygısızlık eden iktidarın ve onun büyük, küçük, görünür, görünmez ortaklarının giriştikleri bu darbeye karşı biriz, diriz ve hep birlikteyiz.

Ahmet Özer bir akademisyen, bir kanaat önderi, bir kamu görevlisi. yıllardır bu görevleri yapıyor ve Esenyurt'ta aday belirlenirken elbette bir siyasi parti o kentteki tercihlerin seçmenlerini fikkate alarak en doğru adayı belirlemek zorunda. Öyle yaptık ve en sonunda Ahmet Özer'i sizlere arz ettik. İki kişiden birinin oyuyula Türkiye'nin en büyük ilçesinin sizlerin oyuyla Ahmet Hoca kazandı.

Esenyurt haykırıyor, Ahmet Başkan yalnız değildir diyor.

Dün yaşanan süreç tamamen bir kumpasın tüm işaretlerini barındırmaktadır. Ahmet Başkan her sabah sekiz buçukta gittiği belediyeye davet edilse gidebilecekken sabah 5'te kırarak evinin kapısına dayandılar.

Eşi telaşla kapıyı açtı, izah etmek yerine ittirip geçtiler. Özer'in yatak odasına gidip kendisini bizzat uyandırdılar. Bunu bilerek yaptılar. Oradaki kötü, ahlaksız, kanunsuz muamele eninde sonunda bir kez daha bu milletin vicdanından dönecektir.

Eş zamanlı belediyeye gidip devletin belediyesinin kapısını balyozla kırdılar. Belediye Meclis üyesi avukatlar yetişip aramaya tanıklık etmek istedi, içeri alınmadı.

Ne evde ne de belediyede avukat vardı. Ahmet Başkan'ın ilk kez gördüğü bir kitap taslağını bile tutuklanırken gerekçe diye gösterdiler. Onunla görüşmüş, bununla görüşmüş... 10 yıldır dinliyorduk diyor. 10 yıl geriye kimin teröristle konuştuğuna gidersek; AKP'de FETÖ mensubu olmayan bir kişi kalmaz.

Bu meydanda konser verilmiş, şarkısı gelmiş. Efendim bu şarkıcıyı getirmek terör örgütüyle ilişkiymiş. Eğer o şarkıcının yaptığı iş terörse onu dinleyen Esenyurt kaymakamını ne yapacağız? 

'AKIN GÜRLEK SEN ERDOĞAN'IN ZEKERİYA ÖZ'ÜSÜN'

Ne sanat siyaset ne taziye telefonu ne de 10 yıl önceki telefon konuşması terörle ilişkilendirilemez...

Şafak operasyonlarıyla, FETÖ'den kalma kumpaslardan medet umarak Özer'i görevden uzaklaştırıyorlar. Bunlar diyor ki; 'Terörü biz çözeceğiz, kürt sorunu yoktur' Sorun varsa sorunun sahibine sorulur. Sorun, yaşayanlara değil iktidara soruluyorsa orada diktatörlük vardır. 

Ahmet hocanın tutuklanacağını dün Erdoğan öğlen söyledi. Talimatı vermişler, şekli planlıyorlar. Buradan sesleniyorum; Sayın Erdoğan'ın talimatıyla gelip bu operasyonu yürüten Akın Gürlek, Zekeriye Öz'ü hatırlıyor musun? Ona da talimatı FETÖ veriyordu. Günü gelince sıçan gibi kaçtı. Sen Erdoğan'ın Zekeriya Öz'üsün Akın Gürlek. Akın Gürlek, savcı veya hukukçu değildir. Vicdanı, aklı olmayan mahkumları bile cezaya boğan ama adliye adliye adalet katledilsin diye gezdirilen bir cellattır. Bu millete hesap vereceksin.

'ERDOĞAN TÜRKİYE HAZIR, SEN HAZIR MISIN?'

Erdoğan, kaçma gel ve çık karşımıza. Biz seçime hazırız. Varsa cesaretin... Sayın Erdoğan, bir ses duyuyorum, sen duyuyor musun? Talimatınla sözünü söyledin, Beyoğlu'nda partili kaymakam olan kişiyi dün vali yardımcısı yapıp sözünü söyledin. Bak ne diyorlar? 'Hükümet istifa' diyorlar! Bu kirli hesaplarının farkındayız. İstiyorsun ki gerilim olsun, vatandaş derdini konuşamasın. Enflasyon yüksek senin derdin gerilim çıkarmak. mirasçısı olduğunuz FETÖ vari kumpaslara başvurmaları acizliklerinden. Ayrılıktan, kavgadan, gözyaşından beslenmek isterler. Biz milletin gündemini konuşacak, halk iradesinin yanında duracağız. Orada belli ki bir koltuk kavgası, al-ver hesabı var. Milletin hesabı koltuk hesabını bozacak. Bu ülkede milletin lokmasına göz dikenler, emekliyi, asgari ücretliyi, çiftçiyi, işçiyi yoksulluğa itenler, kadınları, çocukları, bebekleri güvencesiz bırakanlar şimdi halkın iradesine kast etmeye çalışıyorlar. Artık millete bu kadar kötülük yapılmasına kimsenin tahammülü kalmadı. Geriye dönüş yok. Güzel ülkemize bu kötülükleri yapanlara kimse sessiz kalmamalı, herkes sözünü söylemeli. Hep beraber kazanacağız. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz diyor bu meydan.

İktidarda kalmak için illa Anayasa değişikliğine ihtiyaç var. önce Kurtulmuş'u yolladılar. Anayasaya uymayan biriyle anayasa olur mu? AYM kararları yok sayılırken, AİHM kararlarına uyulmazken, Kürtlerin seçtiği neredeyse bütün liderler içerideyken ne anayasası? Demirtaş'la görüştüm. Ne onun tutsaklığı hukuki ne Can'ın ne Kavala'nın... Anaların gözyaşının durmasına, terörün bitmesi için her şeye varız; gizli pazarlıklara, anayasa değişikliğine yokuz.

Anayasayı değiştirmenin yeni yolunu bulmuşlar. Sosyal medyadan şöyle yazıyorlar; 'DEM Parti, CHP ve muhalefet Meclis'ten çekilsin' Tut ki 130 vekil sadece biz ya da toplam 200 vekil sine-i millet dedik. Sine-i millet ara seçim doğuruyor. Ara seçim 90 gün sonraki ilk pazar. Sen girmiyorsun, AKP girip mevcut 320'nin üstüne ekleyip 400 vekil alıyor. Ne sana ne bana ne de başkasına ihtiyacı olmuyor ve anayasa değiştirip istediğini yapıyor. Sine-i millet demek erken seçim değil. AKP ve MHP'nin tuzağı, bu tuzağa kimse kapılmasın. Erken seçim için ne gerekiyorsa onu yaptırmaya hep beraber mecburuz. Ben CHP'nin genel başkanı olarak söz veriyorum; tüm kurumların, örgütün gücüyle yarın grup toplantımızı Özer'i ziyaretin hemen sonrası Silivri Cezaevi önünde yapıyorum. Ardından CHP'nin başka şehirlerde planlanan toplantılarını iptal ettik. Erken seçim için yapılması gereken her şeyi konuşacağız. 

Ayrıca, bugün Esenyurt'ta MYK yaptım. Milletvekillerimizle çalışacağız, ertesi gün parti meclisimizi toplayacağız. Alınan bütün kararlar artık erken seçimi zorlamaya, bunlardan kurtulmaya yönelik. Farkı renklerimiz, bayraklarımız var. Biz, hep birlikte Türkiye'yiz. Türkiye'yi Türkiye ittifakı kazandı. Bu ülkeyi birbirine düşürmek isteyenlere inat bu vasatlığa, bu kötü akla asla teslim olmadan bu aciz ve alçak planı açığa düşürerek ortak geleceğimizi inşa edeceğiz. Erdoğan, biz hazırız. cesaretin varsa hodri meydan! Çık karşımıza!"