CHP Sinop’ta 'Millet iradesine sahip çıkıyoruz' dedi: Özgür Özel halkla buluştu! İmamoğlu'nun mesajı okundu

Cumhuriyet Halk Partisi’nin başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyoruz” mitinglerinin 51’incisi Sinop’ta gerçekleşti. Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Silivri’den gönderdiği mesajı okudu ve iktidara sert eleştiriler yöneltti.

12punto

31 Ağustos Pazar akşamı saat 19.00’da başlayan mitinge çok sayıda vatandaş katıldı. CHP’nin, İBB soruşturmaları ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlattığı miting serisinin 51’incisi olan etkinlik, Sinop İskele Meydanı’nda gerçekleşti.

İMAMOĞLU: ORTADA HUKUKİ MESELE YOK

Tutuklu İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun Silivri'den Sinop halkına ilettiği mektubu Sinop İl Başkanı Aykut Cem Yalçınkaya aktardı.

İmamoğlu’nun mesajı özetle şöyle oldu: 

"5 ayı aşkın bir süredir Silivri zindanında tutuluyorum. Ülkenin en yetkili şahsı "turp" dedi, "ahtapot" dedi ama hala ortada iddianame yok. Tutuksuz yargılansam yapacağım tek bir şey var, görevimin başına ve milletimin arasına dönmek.

Ortada hukuki bir mesele yok. Ortada iktidardaki bir avuç insanın siyasi beka meselesi var. Muhalefetin elini kolunu bağlayarak seçim kazanmanın, koltuklarını korumanın peşindeler. Siyasi rakiplerini zindana atan, hukuk ve demokrasiyi kenara atan iktidarların iş başında olduğu ülkeye bir bakın.

Her türlü zorbalıkla muhalefeti etkisizleştirmeye çalışıyorlar. Göstermelik seçimler yapılıyor ve birtakım zalimler ömür boyu koltuktan kalkmıyor. Türkiye'yi adaletten ve demokrasiden tamamen yoksun hale getirme hevesi duyanlar sadece kendi çıkarlarını korumanın peşindeler.

O bir avuç insana umut bağlayan vatandaşlarımız çok iyi bilsinler ki adaletin ve demokrasinin olmadığı bir Türkiye'de refah olmaz, zenginlik olmaz, bereket olmaz, huzur olmaz. Onun için ben ısrarla herkes için her yerde önce adalet, önce hürriyet diyorum. Devletimizin bekası, milletimizin bütünlüğü buna bağlıdır."

Mitingte açıklamalarda bulunan Özgür Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde: 

"21 Mart tarihinde yerel seçimlere 10 gün kala bu meydandaydık. Tarih yazacağız dedik, siz inanadınız, burada Metin Başkana güvendiniz. 47 yıl sonra partimizi birinci parti yaptık. Bugün de ilk günkü gibi Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin birinci partisi. Desteğiniz için teşekkür ediyorum."

"Mavi ile yeşili kardeş eden Atatürk'ün Harf Devrimi'nin ilk adımını attığı güzel Sinop'ta Cumhuriyet kenti Sinop'ta birlikteyiz. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sizin karşınıza belediye başkan adayımız Metin Gürbiz ile çıktık. Adayımıza güvenin dedik. Türkiye'de tarih yazacağız dedik. 47 yıl sonra partimizi 1. parti yaptık. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin 1. partisi. Ekmeğini denizden çıkaranlara, onlara ve torunlarına sahip çıkarak tüm Türkiye'deki balıkçıların gönlünde taht kuran Barış Karadeniz kardeşim için size teşekkür ediyorum.

 Türkiye'nin en mutlu şehri diye bildiğimizin şehrin dünya kadar sorunu var. Kaçıp giden Japonlara rağmen hala nükleer santral diye bir derdimiz var. Nükleer santrali Sinop'ta isteyen bir kişi yok, Türkiye'de isteyen bir kişi var. O birine inat o santrali yaptırmayacağız!

 Sinop'ta hastane var ama ekipman yok. Sinoplu çocuklar hep Atakum doğumlu. Dünya kadar hasta Atakum yolunda heba oluyor. Sosyal ekonomik gelişmişlik endeksinde 52. sırada olan Sinop, 8 yıl sonra Türkiye'de 81. sıralamaya gerilemiş. Türkiye'de gündemde olan şey, en pahalı ve en yavaş interneti kullanmamız. Geçen günlerde Bakan'ın bir paylaşımının altına Sinoplu bir genç, 'Sayın Bakanım, annem kapıyı çekince benim internet odadan çekmiyor' diyor. Bunu Sinoplu kardeşimin dediğini, Sinoplu arakadaşların il raporunda gördük. Dünya kadar köyde internet yok. İl merkezinde internet iletişimi en kötü noktada. Ama dünyanın en pahalı internetini de en pahalı etini de bize Erdoğan satıyor. Elektrik dağıtımı özelleştirilirken karşı çıktık, şimdi en büyük sorunlar bu şirketlerden kaynaklanıyor. Sinop'un köylerinde hala su sorunun çözülmediği yerler var.

 Maalesef en büyük sorunun yaşandığı alanlardan bir tanesi balıkçılık. Millet sanıyor ki mazotu biz 50 liraya alırken, tekneler 20 liraya alıyor. Tekneler 40 liraya mazot alıyor. Kurulan HES'ler dereleri kuruttu, oralarda balıkçılık bitti. Ada mevkiinde sürekli füze denemeleri yapılarlar, balıkları korkutuyorlar, yataklar bozuluyor. 183 tane Sinoplu balıkçı ortadan kaybolmuş, denize açılamıyor. Balıkçıdan tezgaha gidene kadar fiyatlar katlanıyor. Reis ve tayfaların sosyal güvenceleri yok. İktidarımızda, açıklanan ilk bakanlar kurulunda denizcilik bakanlığı kurulacak, bu sorunların tamamı o bakanlık tarafından çözülecek.

 Beşli çetelerin, yamyamların, kırk haramilerin dadandığı illerden biri de Sinop. Cengiz'in bakır madeni açmak istediği Boyabat'ta 51 bin ağacın, 30 bin dekar çeltiğin madene kurban edileceğini duyduk. Sizler mücadelede, direnmede, toprağınızı korumada bugüne kadar önemli başarılar elde ettiniz, Boyabat'ta Cengiz'in madenine karşı siz mücadele edeceksiniz biz de sizin yanınızda olacağız.

 Dünyadaki bütün ülkelerdeki gıda enflasyonunun ortalaması Türkiye'nin 4'te biri kadar. Biz tam 4 katıyız. Bazı utanmazlar çıkıyor, 'dünyada kriz var, her yerde enflasyon var' diyor. Dünya enflasyonu çözdü, çözemeyen bunlar. Hani diyorlar ya CHP sorunları söylüyor, çözümleri söylemiyor. Geçen sene CHP, tüzüğünü değiştirdi. 4-9 Eylül'ü kuruluş haftası yaptı. 550 akademisyen, kanaat önderlerini CHP bir araya getiriyor.  

 Bu hafta TÜRK-İŞ 88 bin lira ilan etti yoksulluk sınırını. Bu rakamı biz değil TÜRK-İŞ açıklıyor. Meydanda 88 bin liradan çok evine para girenler el kaldırsın... Milletin durumu kötü. Millet yoksul, Tayyip Bey fakir sevmiyor deyince diyor ki 'Millete hakaret ediyor'... Bu millete en büyük hakaret bu güzel insanları bu maaşlara mahkum etmektir, yazıklar olsun size...

 Kur korumalı mevduat ile 60 milyar lirayı fakirden aldı, zengine akıttı. Vergiyi ödemeyen de kodamanlar, çünkü siyaset bir tercih işidir. Tayyip bey fakiri sevmez, zengini düşünür, onun gönencine bakar.

 AK Parti'nin bir kara düzeni var. Zengini daha zengin eden, yoksulu daha yoksul yapan muhtaçlaştıran bir düzen var. Oy zamanı hatırlayıp sonra sırt çeviren bir düzen var.

 Şimdi insan içine çıkabiliyorlar mı, buradan sesleniyorum: Yüzde 29 ile seni orada oturtmam.

 Eyy Erdoğan sandık gelecek, sen gideceksin... Hodri meydan!