CHP'den Bakan Tekin hakkında suç duyurusu

CHP, laiklikle ilgili açıklamaları nedeniyle Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ile görevi kötüye kullanma suçlamasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu.

12punto

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in laiklikle ilgili ifadeleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu. 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ve partililer, Ankara Adliyesi önünde yaptıkları açıklamada, Tekin’in Anayasa’ya ve ettiği yemine aykırı sözler sarf ettiğini öne sürdü.

Özçağdaş, Tekin’in AKP Batman Merkez İlçe Kongresi’nde Cumhuriyet ve laiklik ilkelerini hedef alan açıklamalarda bulunduğunu iddia ederek, bu ifadelerin Anayasa’nın 81. ve 174. maddelerini ihlal ettiğini savundu.

LAİKLİK İLKESİNİ HEDEF ALMIŞTI 

Özçağdaş, laikliğin Atatürk’ün altı temel ilkesinden biri olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Laiklik, devlet düzeninin akıl, mantık ve bilime dayanmasını ifade eder. Bakan Yusuf Tekin, laikliği yalan ve çarpıtma ifadelerle hedef alarak anayasal yemine aykırı davranmıştır. Kendisi, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek ve görevi kötüye kullanmakla suçlanmaktadır.”

SUÇ DUYURUSU DİLEKÇESİ SAVCILIĞA VERİLDİ

Yusuf Tekin’in sözlerinin Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesi kapsamında da değerlendirilmesi gerektiğini belirten CHP’liler, suç duyurusu dilekçesini savcılığa iletti. Dilekçede, Anayasa’daki inkılap kanunlarının korunması hükmüne atıfta bulunularak detaylı soruşturma talep edildi.

YUSUF TEKİN NE DEMİŞTİ?

AKP Batman Merkez İlçe 8. Olağan Kongresine katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, burada yaptığı konuşmada şu ifadelere yer vermişti:

"Beni eleştiriyorlar. Bana diyorlar ki laik eğitim açısından senin söylediğin şey ters. Ben de diyorum ki size ters olabilir ama Batman'da, Erzurum'da vatandaşların değerlerine ters değil. Bir terslik varsa sizin laiklikten anladığınız şey de vatandaşın anladığı şey arasında terslik var. Sizin anladığınız laik şu; 1940'lı yılları hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşı Kur'an'ı Kerim öğrenmesini yasaklamak. Sizin laiklikten anladığınız şey bu. Siz bunları laikliğin gereği olarak yaptınız. O zaman sizin laiklikten anladığınız şey de benim anladığım şey aynı değil. Ben laiklikten bütün vatandaşların hangi dine inanırlarsa inansınlar dini inanç ve ibadet hürriyetinin devlet garantisi altına alınmasını anlıyorum. Sen neyi anlıyorsun? Sen Müslümanların inanç özgürlüğünün prangalar altına alınmasını, yasaklanmasını anlıyorsun. O zaman ikimizin laiklik anlayışı arasında kuşkusuz fark var. Ben evrensel laiklikten yanayım, sen Türkiye'ye özgü kendi icat ettiğin laiklik kavramını bana dayatıyorsun. Bu olmaz. Senin laiklikten anladığın şey şu; üniversiteye başörtüsüyle gitmek isteyen çocuğu ikna odalarına alıp ikna etmeye çalışmak, bunu laiklik gereğiyle yaptınız. Bunu yaparken de kendinizi laiklikle savundunuz. Peki senin savunduğun laiklikle, benim anladığım laiklik bir mi? Bir değil."