DEM Parti’den grup toplantısı... 'Tarihi fırsatın önüne set çekiliyor'

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı açıklamada 'Terörsüz Türkiye' olarak adlandırılan açılım sürecini engelleme çabaları olduğunu belirterek kurulan komisyonun teröristbaşı Öcalan ile görüşmesi çağrısını yineledi.

12punto

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulunuyor.

Hatimoğulları konuşmasına, Kocaeli'de 3'ü çocuk 6 kadın işçinin yangında hayatını kaybetmesine ilişkin, "Bize iş kazası diye yutturmaya çalışıyorlar. Bu yangın kahrolası sistemin acımasızca insanların emeğinin nasıl hiçe saydığını gösteriyor" ifadeleriyle başladı. 

İBB İDDİANAMESİ AÇIKLAMASI

Hatimoğulları'nın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

"Selahattinleri, Figenleri, Can Atalayları AİHM'in kararlarına rağmen içerde tutan sizler değil misiniz? Türkiye'nin itibarını zedelemeye devam ediyorsunuz. AİHM kararları uygulansın. Bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın.

Geçtğimiz çarşamba günü sevgili Selahattin Demirtaş'ı ziyaret ettik. Selam ve sevgilerine size iletmek isteriz. Sayın Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının iddianamesinin çıkmasını bekliyoruz. Pekala tutuksuz yargılanabilirler, Ekrem İmamoğlu ve seçilmişler derhal serbest bırakılmalıdır.

Barışı hep birlikte büyütebiliriz. Barışa giden yolda demokratik siyasete çok önemli görevler düşüyor. Ama esas olarak barışa ruh katacak olan demokratik siyaset alanıdır. Bir yılı aşkın devam eden süreç ikinci aşamaya geçti. İkinci aşama demokratik siyasetin zamanıdır. Bu aşama geçilecek en önemli kapının eşiğidir. Barış tohumu bu toprağa düştü, tohumu toprağa döktükten sonra artık biter deyip çekip gidemeyiz. Barışın filizi kırılgandır. Bu filizin güçlü bir ağaca dönüşmesi için gereken emek, özveri ve kararlılığı daha fazla göstermeliyiz.

"TARİHİ FIRSATIN ÖNÜNE SET ÇEKENLER VAR"

Muhalefet barıştan yana, maalesef barıştan yana olmayanlar var. Tarihi fırsatın önüne set çekenler var. İktidar içinde iktidar adına açıktan barış karşıtı yapan manşetler görebiliyoruz. Bu manşetler barış adına büyük bir utançtır. Barışa karşı çıkmak gelecek nesillere karşı işlenmiş tarihi bir suçtur. Barış ve Kürt sorununun çözümü kimi siyasi partilerin seçim hesaplarına kurban edilemez.

Sayın Öcalan'ın barış için verdiği mücadele, açtığı yollar çok eskiye dayanır. Sayın Öcalan'a karşı toplumda çok farklı duygular var, bunu anlıyoruz, farkındayız. Ama toplum olarak şunu görüyoruz, barış için ısrarla verilen bir mücadele var. Barış bir taktik değil, geçici bir manevra değil, stratejik bir tercihtir. Sayın Öcalan yaklaşık 30 yıl önce yayınlanan röportajında bile halis muhlis Anadolu çocuğuyum diyor. 

1 Ekim 2024'te başlayan süreçte sayın Öcalan'ın kararlılığı çok kritik. İlk günden beri pozitif dil kullandı, tarihi konulara takılmadı, daima sağ duyuyla hareket etti. Sayın Cumhurbaşkanı ne dedi, 'Şu anda İmralı bu konuyla ilgili her türlü desteği verdi, veriyor.' Önemli bir tespit. Sayın Bahçeli ne söyledi? 'Meclis'te kurulan komisyonda seçilecek milletvekillerinin İmralı'ya giderek ilk ağızdan mesajları alması süreci güçlendirecekti.' Son derece önemli bir vurgu. Devletin gittiği yere siyaset neden gitmesin? Siyaset kurumu böylesi tarihi bir meselede neden en aktif şekilde görev almasın ki? 

Sayın Öcalan gibi bir aktörü atlamak mı, yoksa sürece daha fazla dahil etmek mi? Yanıt belli. Komisyonun sayın Öcalan'ı dinlemesi süreci hızlandıracak ve topluma bir güven verecektir. Önyargılarla yol alınamıyor. Komisyon gecikmeksizin İmralı'ya gitmeli, adada bu görüşmeyi gerçekleştirmelidir."