DEM Parti'den iktidara 'barış' çağrısı! 'Taleplere kulak verin'

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Hatimoğulları, iktidara sorumluluk çağrısı yaparak, halkın barış taleplerine kulak verilmesi gerektiğini vurguladı.

12punto

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.

Konuşmasına yoğun bakımda tedavisi süren Sırrı Süreyya Önder'e geçmiş olsun dilkeklerine ileterek başlayan Hatimoğulları, "Dün doktorlarının yaptığı açıklamada Önder'İn hayati tehlikesinin artarak devam ettiğini söylediler. Çok üzgünüz ama umudumuz yitirmeyeceğiz. Sevgili Sırrı Süreyya Önder, bu ülkenin acılarla ve umutlarla dolu hikâyesinin bir parçasıdır. Hepimiz seni bekliyoruz" dedi.

"FELAKETİ ATLATILDI AMA İKTİDARIN AKLI HALA KANAL İSTANBUL'DA"

Hatimoğulları'nın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

"23 Nisan'da İstanbul'da 6.2 büyüklüğünde bir deprem yaşadık. İstanbul halkı başta olmak üzere etkilenen herkese geçmiş olsun. 6 Şubat'ta büyük acılar yaşayan halklar olarak İstanbul depreminde yüreğimiz ağzımıza geldi. Bu depremler bir kez daha gördük ki milyonlar olarak depreme karşiı çaresiziz.

Büyük bir deprem riski yaşanıyor ama belediye başkanı tutuklu, belediye yönetimi tutuklu, bazı belediyelere kayyım atanmış. İstanbul depremi böyle karşıladı. Milyonlar büyük bir felaketi atlattı ama iktidarın aklı hala Kanal İstanbul'da. Kanal İstanbul projesi İstanbul'u ateşe atmak demektir. Projeden derhal vazgeçin. Güvenli konutlar, sağlam alt yapılar yerine hâlâ rant peşindeler. 

Hatay'da depremin üzerinden 2 yıl geçti. Ama milyonlar hala konteynerde yaşamak zorunda. İktidar rant için depremzedeye bir müşteri olarak davranmaya devam ediyor. İstanbul'da yaşanan bir depremde Hatay'dan Maraş'tan hatırlayacağız; orada bile Türkiye çok büyük bir etki yaşadı. Türkiye bu enkazın altında kalır. Tehlike geçmedi, devam ediyor ve önlem alınmak zorunda.

1 MAYIS MESAJI

Değerli işçi emekçi kardeşlerim. 1 Mayıs arifesinde bu toplantıyı gerçekleştiriyoruz. DEM Parti olarak Türkiye'nin her yerinde alanlarda olacağız. Sayın Öcalan'ın barış ve demokratik toplum çağrısı yeni bir dönemin kapısını aralamaktadır. Barış emekçiler için ekmek kadar hayatidir.

Demokratik toplum işçinin ve ezilenlerin yaşam güvencesidir. Kaynaklar savaşa değil, insanca yaşama akmalıdır. Örgütlü emek barışla güçlendirilmelidir. İşçilerin birliği, halkların kardeşliği sadece bir temenni değildir. Türk işçi, Kürt işçi kardeşiyle kaderinin aynı olduğunu fark edip elini tutmasıdır. Ekmek, barış ve özgürlük için tüm emekçileri ve halkları 1 Mayıs'ta alanlara çağırıyoruz.

ÇOCUK İŞÇİ ÖLÜMLERİNE DİKKAT ÇEKTİ

2025 yılı 1 Mayıs karanlığın en zifiri olduğu zamanda gerçekleştiriyor. Son 20 yılda, AKP'nin o cafcaflı dönem diye ifade ettiği o dönemde 35 bine yakın işçi iş cinayetlerinde yaşamını kaybetmiştir. Bizler bu konuda asla sessiz kalmayacağız. 13-14 yaşında çalışan çocuklar için daha çok örgütlenmeliyiz.

BAKAN ŞİMŞEK'E SESLENDİ: İNSANLARIN AKLIYLA DALGA MI GEÇİYORSUN?

Çok büyük bir ekonomik buhranın ve sefaletin içindeyiz. Türkiye'de 3.6 milyon kişi aşırı yoksulluk koşullarda yaşamaktadır, buna yaşamak denirse tabi. O kadar vahim ki insanlar artık sevdiklerinin mezar taşını koyamaz hale gelmişler. Mermer, taş çok pahalı onun yerine artık plastik levha koymak zorunda bıraktı bu sistem.

Bakan Şimşek diyor ki evet enflasyon var; ama bunun nedeni yurttaş dayanıklı eşya alıyormuş. İnsanın aklıyla dalga geçmek buna denir. Bakan Şimşek sana sesleniyorum; insanların aklıyla dalga mı geçiyorsun? Buna bir bilim insanı olarak sen inanıyor musun? Toplumu yanıltan açıklamalar yapmayın bari.

1 MAYIS ÖNCESİ YAPILAN OPERASYONLARA TEPKİ

Bu sabah yine bir şafak operasyona uyandık. Çok sayıda devrimci yoldaşımız gözaltına alındı. Bu gözaltılar bizleri yıldırmaz, derhal serbest bırakılmalıdır. Buradan dayanışma içinde olduğumuzu belirtiyor, derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz.

"NORMAL DOĞUM" TARTIŞMALARI

Kadınların doğurup doğurmayacağına, kaç çocuk doğuracağına kendileri karar verir. Kadınlar nasıl doğum yapacağını siyasi iktidarla müzakere etmez doktoruyla oturur birlikte karar verirler. İktidara düşense bu kararlara saygı duymaktır. Dayatılan erkek egemen politikalara biz kadınlar 'Bu devran böyle gelmiş böyle gider' demedik, demeyeceğiz. Biz 'Jin, jiyan, azadi' şiarıyla mücadele eden kadınlarız, öyle olmaya devam edecek.

Elinizi taşın altına koyun, toplumun taleplerine kulak verin. Bu toplum artık barış istiyor. Birçok Kürt, Türk, Arap annenin haykırışına kulak verin.

Rojava Ulusal Konferansı'nın başta Kürt halkı olmak üzere Suriye halklarına ve Orta Doğu halklarına barışı getirmesini ve hayırlara vesile olmasını diliyoruz.

YENİ SÜRECE DEĞİNDİ, TOPU İKTİDARA ATTI

Başta sayın Abdullah Öcalan'ın iletişim ve çalışma özgürlüğü olmak üzere atılması gereken adımlarla ilgili top artık iktidarın sahasındadır. Sorumluluk artık onlardadır, bu sorumluluğa göre hareket etmelerini beklediğimizin altını bir kez daha çizmek istiyorum. Bu kapsamda halkın barış çağrılarına kulak vermeye davet ediyoruz. DEM Parti olarak topyekün bir seferberlik içindeyiz."