Erdoğan, AKP'nin İstanbul mitinginde konuştu! Hedefinde İmamoğlu var

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İstanbul mitinginin açılışında Cengiz Kurtoğlu ile beraber şarkı söyledi. Açılışın ardından konuşan Erdoğan, "Bu Ekrem denilen arkadaş göreve gelince ne değişti? Çöp, çukur, yarı zamanlı mesai. Şimdi de israftan bahsediyor. Akıllı belediyecilik diyor, nerede akıllı belediyecilik?" sözleriyle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu hedef aldı.

12punto

Yerel seçimlere 1 hafta kala, AKP, Atatürk Havalimanı'nda Büyük İstanbul Mitingi'ni gerçekleştirdi.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sahneye Yeniden Refah Partisi'nden (YRP) istifa eden İstanbul Milletvekili Suat Pamukçu ile birlikte çıkarak Pamukçu'ya rozet taktı. 

Erdoğan'ın konuşmasından önce sanatçı Cengiz Kurtoğlu sahneye çıkarak şarkı söyledi. Erdoğan da Kurtoğlu'na eşlik etti.

 

 

HEDEFİNDE İMAMOĞLU VAR

Açılışın ardından konuşmasına başlayan Erdoğan'ın hedefinde yine İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu vardı.

"İstanbul’a bir şey yapmak için, kafanızın, kalbinizin ve mesainizin tamamını bu şehre vermeniz gerekiyor" diyen Erdoğan, "Yarısı kayakta, yarısı tatilde, yarısı seçim kampanyalarında genel başkanını devirmek için geçen bir dönemden geriye elbette bir şey kalmaz." diye konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

"Bugün burada 31 Mart'ta şehrine sahip çıkmaya hazırlanan İstanbullu kardeşlerimi görüyorum.

Bu şehri CHP zulmünden 31 Mart'ta kurtarmamız gerekiyor. Bu İstanbul ki şairlerin bir taşına dünyaları değişmediği bir şehirdir.

Büyükşehirleriyle, ilçeleriyle İstanbul'un belediyecilik hizmetlerinden yeni bir dönemin kapılarını beraberce açacağız.

"MEVCUT METROLARIN TAMAMI BİZE AİTTİR"

Bu Ekrem denilen arkadaş göreve gelince ne değişti? Çöp, çukur, yarı zamanlı mesai. Şimdi de israftan bahsediyor. Akıllı belediyecilik diyor, nerede akıllı belediyecilik? 

Şu Haliç neydi? Rezillik. Orayı tüm o çamur deryasından şu kardeşiniz kurtardı. Buraya ancak hizmet ederek layık olursunuz. Haliç'te balık tutuluyor, yüzülüyor. Bu kardeşiniz sayesinde oldu. Oradan beni başbakanlığa gönderdiniz, cumhurbaşkanlığına gönderdiniz.  Yarım asrı bulan siyasi hayatımızda bu şehri düşünmediğimiz tek bir günümüz yok. 

İstanbul'daki mevcut metroların tamamı bize aittir, bize. Bunları biz yaptık. 

"ENGELLEME DİYE BİR ŞEY YOK"

Yarısı kayakta, yarısı tatilde, yarısı seçim kampanyalarında geçen bir dönemin ardından pek bir şey kalmıyor.

İstanbul'un problemi vizyon eksikliğidir. Engellenme diye bir şey yok. Tüm belediyeler ne alıyorsa İstanbul'da fazlasını alıyor. Yaşanan diğer rezillikler bakımından da bu şehir 30 yıl geriye gitti. Balya balya paralar bir yerlerden geliyor, bir yelere gidiyor. Kimse şu ana kadar bir izah yapamadı. Ama hala vicdanı tatmin eden bir açıklama duyamadım. Tüm bu rezillliklerle siyaset kirlendi. Şehr-i İstanbul'u kirletttiler. İstanbul'u bunlara bırakmamak vicdan borcumuzdur. 

Bir tarafta sadece ben diyenler var, bir tarafta da sadece İstanbul diyenler var.

Biz eksik ve hatalarımızı asla inkar etmeyiz. Hak ve özgürlükler anlamında tarihe geçirdiğimiz reformlar bizim referansımızdır. Milli iradenin önündeki engellleri kaldırmamamız bizim referansımzdır. Girdiğimiz 17 seçimin hepsinden zaferle çıkmamızı bu referanslara borçluyuz. Tüm farklılıkları ile Türkiye'yi kucaklıyoruz.

Biizmle ilgili sürekli iftira attılar. Onlar ne derlerse desinler biz ayrımcılığın her çeşidini elimizin tersiyle ittik. Biz 1994'te bu şehrin emanetini devraldığımızda neredeysek bugün de aynı prensiplere bağlıyız.

"650 BİN KİŞİ VAR"

Diğer genel başkanlar evlerinde yatarken ben 25 şehre gittim. Şu anda karşımda 650 bin kişi var. Biz bu meydanda bir buçuk milyona kişiye alıştık. Bugün ise 650 bin kişi. 

Seçimlerden sonra Büyükşehir sorumluluğundaki metro projelerini Cumhurbaşkanı olarak şahsım, kabine, Murat kardeşim ve ekibi, hep beraber bu projeleri hızlandıracağız.

Haliç Yat Limanı ve Kompleksi'ni hizmete alacağız. Peki bu zat ne yaptı?

YENİDEN REFAH AÇIKLAMASI

Burada hala kafası karışık dostumuz varsa onları mutlaka arayın, kırgınlık varsa gideceğiz. İstanbul'un bir beş yıl daha kaybetmeye tahammülünün olmadığını anlatacağız. Sandığa gitmeniz, sandıklara sahip çıkmanız fevkalade önemlidir. 

İstanbul, bir dönem Cumhur İttifakı'nın gölgesinde gezen, fakat şimdi tüm enerjisini ittifakın yara alması için harcayanların oyunlarına gelmez. Çünkü benim İstanbullu hemşehrilerim basiret sahibidir."