Erdoğan Ey İsrail! dedi: 'Gerekirse askeri tüm yolları devreye sokmaya devam edeceğiz'

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında İsrail ve Hamas arasındaki çatışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Ülkemizde bir kesimin milletimizin yaşadığını sınamaları unutmak ve unutturmaya çalışmak gibi bit zaafı vardır. Aslında bu bilinçli ve kötü niyetli taktiktir. Biz depremlerin acısını ilk günkü tazeliğiyle yüreğimizde hissediyoruz. İnsanlığını kaybetmemiş hiç kimsenin bu acıyı unutmasının mümkün olmadığına inanıyoruz. Siyasette ne yaşanırsa yaşansın bu felaketi her zaman gündemimizin ilk sırasında tutacağız. 2024 bütçemizde kararlılığımızı görmek mümkündür.

EMEKLİNİN SIKINTISI BİZİM SIKINTIMIZDIR

Bu adımları atarken çalışan ve emeklilerimiz başta olmak üzere insanlarımızın sıkıntılarını giderecek çalışmalar yapmayı da ihmal etmiyoruz. Enflasyonla mücadele içindeyiz. Milletimiz emin olsun ki Türkiye ne büyümesinden taviz verir, ne enflasyona teslim olur. Yatırımcısından işçisine, üreten her kardeşimizin meselesi bizim meselemizdir. Nitekim geçlerimize verdiğimiz cep telefonu, bilgisayar ve internet sözlerimizi tuttuk. Buna dair karar Resmi Gazete'de yayımlandı, gençlerimize hayırlı olsun. Emeklinin, ev hanımının sıkıntısı bizim sıkıntımızdır. 

YEREL SEÇİM AÇIKLAMASI

Milletimizin gönlüne girmemiz gerekiyor. Muhalefetin elinde ıstırap çeken belediyelerimizi gerçek belediyecilikle buluşturmak hepimizin asli vazifesidir. Cumhur İttifakı'ndaki ortaklarımızla birlikte bir kez daha bu başarıyı göstereceğiz. Meclis grubumuzun her konuda olduğu gibi mahalli seçim çalışmalarında da partimizin lokomotifi olmayı sürdüreceğine inanıyorum. Başladığımız yeri sağlam tutmazsak, gittiğimiz istikameti doğrultamayız. Sadece kendi çıkarlarımıza göre hareket etmek bize yakışmak. Türkiye büyüdükçe biz de büyüdük, aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz. 2024 mart ayına kadar hep birlikte çok gayret göstereceğiz, buna hazır mıyız? 

"BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ"

Terörle mücadele bir diğer daimi gündem ve önceliğimiz. kahraman ordumuz sınırlarımız ve ötesinde destan yazmayı sürdürüyor. Terör tehditlerini kaynağında bertaraf etme esasına dayalı güvenlik konseptimizi sürekli geliştirerek uyguluyoruz. Bir gece ansızın gelebiliriz diye ifade ettiğimiz operasyonlarla teröristlerin başını ezeceğiz. 

"ASLA TASVİP ETMEDİK"

Filistin halkına uygulanan zulme karşı başından beri ilkeli yaklaşım gösteriyoruz. Öncelikle hep insan penceresinden baktık. İnsanı insan yapan kadim değerleri savunduk. 7 Ekim'den bu yana krizin büyümemesi için her çabayı gösterdik. Gazze halkının ihtiyaçlarının giderilmesi için Mısır'daki havalimanına 8 uçak dolusu tıbbi ve insanı yardım malzemesi gönderdik. 25 sağlık personelimizi Mısır'a sevk ettik. Kim yaparsa yapsın İsrailli siviller dahil sivilleri hedef alan eylemleri asla mazur görmediğimizi açıkça ifade ettik. İsrail devletiyle bir sorunumuz yok ama uyguladığı melazimi, devlet yerine örgüt gibi davranma tarzını asla tasvip etmedik, etmeyeceğiz.

"HAMAS BİR TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİL"

İsrail 7 Ekim'den beri Gazze'deki masum insanlara tarihteki en kanlı, en iğrenç, en vahşi saldırılarını gerçekleştiriyor. Toplantılar yapıyorlar, son yaptıkları toplantıda yine bir araya geldiler, tüm batı, Hamas'ı terör örgütü olarak görüyor. Buradan sesleniyorum; ey İsrail, sen bir örgüt olabilirsin çünkü batının sana borcu çok ama Türkiye'nin sana borcu yok. Hamas bir terör örgütü değil, topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur.

Ben hayatımda bir kere Netanyahu denilen adamın elini sıktım. Türkevi'nde, ABD'de. İyi niyetimiz vardı, suistimal etti. İsrail'e gitme projemiz vardı, iptal, gitmeyeceğiz. Çocukları öldürenlere, "Kıymayın efendiler" diyoruz. Ey İsrail, bu kafayla bir yere gidemezsin. Yanına ister ABD'yi al, ister batıyı. Biz Türk milleti olarak ırkçılık yapmamış ve yapmayan tel halkız. Antisemitizm ortaya çıkmamız tek coğrafya, tek devlet biziz. Bugün öldürdüğü çocuklara destek vermek için İsrail'in ardından sıraya girenler böyle bir beyanda bulunamaz. Bunların hahamları da dahil. Geçenlerde hahamlardan biri, Filistinli çocukların öldürülmesi gerektiğini söylüyor. Böyle bir yaklaşım olur mu?

"BURADAN AÇIKLIYORUM..."

Lafa gelince demokratlığı, çoğulculuğu kimseye bırakmayanların faşist yüzlerini ibretle izliyoruz. Sırf bu onurlu tavırlarından dolayı yaşadıkları ülkelerde sıkıntıya düşen üniversite öğrencilerine ve diğer tüm kesimlere, şimdi onu da buradan açıklıyorum, ülkemizin kapılarının sonuna kadar açık olduğunu belirtmek istiyorum. Bu tabloda, Gazze’deki zulme gözlerini kapatan Batılı güçlerin İsrail için döktükleri gözyaşı, sahtekârlığın dik alasından başka bir şey değildir. Daha dün Ukrayna’da yaşanan savaşta ortaya çıkan kayıplar için dünyayı ayağa kaldıranların, Gazze’deki aleni katliama duvar kesilmesi, bu riyakârlığın en somut ifadesidir.

MESCİDİ AKSA AÇIKLAMASI

Sorunun sebebi olanlar elbette çözüm istemez, kriz ne kadar derinleşirse onların çıkarları için o kadar iyidir. İstiyorlar ki İsrail-Filistin meselesi daha da büyüsün, bölgeye barış ve istikrar gelmesin. Biz işte buna itiraz ediyoruz. Bedelini tüm bölge halklarının ödediği bu sömürü düzenini reddediyoruz. Mescidi Aksa Müslüman, Hıristiyan ve Yahudilerin ortak ibadethanesidir. ,

"DERHAL ATEŞKES İLAN EDİLMELİ"

Gazze'de masumlar ölmeye devam ettikçe, bölgemize gönderilen hiçbir gemi, yapılan hiçbir şov barışı getirmeyecektir. İsrail barış çağrımıza kulak vermeli. Canlı kalmış ölülerle dolu bir dünyada, biz ülke ve millet olarak hakikati haykırmaya diplomatik, gerekirse askeri tüm yolları devreye sokmaya devam edeceğiz. Taraflar elini tetikten çekmeli. Ateşkes ilan edilmeli. Barış çağrımıza kulak verilmedir. Rehineler hızla serbest bırakılmalı. Refah sınır kapısı sürekli açık kalmalıdır. Yerleşimci terörü de son bulmalıdır.

Türkiye sorumluluk almaktan asla geri kalmayacaktır. Garantörlük en tutarlı yöntemdir. Somut adım atmaya davet ediyoruz. Filistin tarafının garantörlerinden olmaya hazırız. Önerdiğimiz garantörlük en somut yöntemdir.

Bölgede etkili tüm aktörlerin yer alacağı bir 'Uluslararası Filistin-İsrail Barış Konferansı' düzenlenmesini öneriyoruz. Siyasi diplomatik ve gerekiyorsa askeri her türlü şeyi yapmaya hazırız."