CHP'deki Kurultay soruşturmasında dikkat çeken gelişme... Tanıklardan biri itiraf etti: 'Belgeyi çaldım'
CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’na yönelik yürütülen soruşturmada, tanıklardan biri belge hırsızlığı yaptığını itiraf etti. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise, “Yargı siyasi senaryoların figüranı haline getiriliyor” açıklaması yaptı.
12punto

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 38’inci Olağan Kurultayı'na ilişkin “şaibe” iddialarıyla başlatılan soruşturma genişliyor. Kurultay sürecinde “delegelerin iradesinin fesada uğratıldığı” iddiasıyla açılan soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı.

Bu kapsamda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun da ifadesi, tutuklu bulunduğu Marmara Cezaevi'nde alındı.

BirGün’ün ulaştığı 28 Nisan tarihli sorgulama tutanağında dikkat çekici ayrıntılar yer aldı. İmamoğlu’nun cezaevi savcısına verdiği ifadede, tanıkların çelişkili ve soyut beyanlarını eleştirdiği öğrenildi.

TANIKTAN ŞAŞIRTAN HIRSIZLIK İTİRAFI
Soruşturma dosyasına giren en çarpıcı ifadelerden biri, tanık M.A.B.’ye ait. M.A.B, İstanbul’da bir CHP il başkanının kardeşiyle kurultay döneminde tanıştığını ve samimiyet kurduğunu söyledi. Bu süreçte ailenin küçük kızını okuldan alıp bıraktığını, eve sıkça girip çıktığını ve hatta evin anahtarının kendisinde bulunduğunu belirten tanık, “Evden bir belge çaldım” dedi.

M.A.B, iddiasına göre söz konusu belgede Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in imzası vardı ve “Firari FETÖ üyesi tarafından gönderilen paranın teslim alındığına” dair bir ifade yer alıyordu.

‘DUYDUM, DÜŞÜNÜYORUM’ ŞEKLİNDEKİ İDDİALAR DOSYADA
Dosyada yer alan diğer bir tanık, gazeteci olduğunu öne süren T.E. oldu. T.E, somut bir bilgi sunmaksızın yalnızca “duydum” ve “düşünüyorum” gibi ifadelerle şu iddialarda bulundu:
“Ali İhsan Aktaş, birçok kurultay delegesine para dağıttı, karşılığında İBB ve Beşiktaş Belediyesi’nden ihaleler aldı.”
“Şaban Sevinç bu operasyonların içinde yer aldı.”
“Altan Sancar’a Beşiktaş Belediyesi’ne ait bir araç tahsis edildi.”
Bu iddiaların tamamı İmamoğlu’na yöneltilirken, kendisi tümüne topluca yanıt verdi.

İMAMOĞLU: TANIK DEĞİL, EZBERLETİLMİŞ FİGÜRLER
Ekrem İmamoğlu, cezaevi savcısına verdiği ifadede iddiaları sert şekilde reddetti. Tanık olarak dinlenen kişilerin hukuki bir dayanak taşımadığını vurgulayan İmamoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Adına tanık denilen ama tanık olmayan üç beş isim, her seferinde yeni bir dosyada ortaya çıkıyor. Bu kişilerin birileri tarafından yeni bir iftira kurgulamak üzere görevlendirildiği açıktır. Akıldışı beyanları ezberletip savcılığa gönderen odaklar sorgulanmadan, bu kişilerin muteber tanık sayılması hukukla bağdaşmaz.”

“YARGI, SİYASİ SENARYOLARIN PARÇASI HALİNE GETİRİLİYOR”
İmamoğlu, yargının bağımsızlığına gölge düşüren bu tür girişimlerin topluma zarar verdiğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yargının, akıl ve vicdan dışı senaryoların figüranı haline getirilmek istendiği açıktır. Milletimize çok büyük bedeller ödeten bu süreç, hukuku siyasetin sopasına çeviren herkesin bu suçun ortağı haline gelmesiyle sonuçlanacaktır.”