İktidar cephesinde Hakan Fidan krizi: 'Eğer bir ayara ihtiyaç varsa...'
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın SDG ile entegrasyon sürecine dair açıklamaları, AKP içinde ciddi tartışmalara yol açtı. Galip Ensarioğlu, Fidan’ın tavrının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iradesine aykırı olduğunu belirtip görevden alınması gerektiğini ifade ederken, Şamil Tayyar'dan da açıklama geldi.
12punto
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Suriye’nin kuzeydoğusundaki SDG’nin Şam yönetimiyle entegrasyon sürecine yönelik yaptığı açıklamalar, Türkiye’nin siyaseti gündemini sarsmaya devam ediyor. Fidan’ın sözleri, iktidar partisi içinde ve diğer siyasi çevrelerde önemli tartışmalara yol açtı. Özellikle AKP’li milletvekilleri arasında farklı görüşlerin ortaya çıkması, siyasi iklimdeki gerilimi artırmış durumda.
Tartışmalar, DEM Parti Milletvekili Cengiz Çandar’ın Fidan’a yönelik eleştirileriyle daha da alevlendi. Çandar, Fidan’ın kullandığı dilin "tehdit dili" olduğunu savunarak, bu tarz bir söylemin toplumda geniş bir karşılık bulmadığını ve toplumsal huzuru zedelediğini belirtti. Çandar, "Sayın Dışişleri Bakanının yaptığı imalar, üstü kapalı tehditler Türkiye’de ve Suriye’de, her yerde milyonlarca Kürt’ün kalbini kırıyor ve Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'Hep beraber yazmaya başlayacağız' dediği destanın yazılmasını imkânsız hâle getiriyor" şeklinde konuştu.
Fidan’ın açıklamaları, AKP içinde de büyük yankı uyandırdı. Bu noktada en dikkat çekici açıklamalardan birisi, AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’ndan geldi.
Ensarioğlu, Fidan’ın tavrının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iradesiyle örtüşmediğini savundu. Ensarioğlu, başkanlık sisteminin Cumhurbaşkanı’nın iradesine dayandığını belirterek, Fidan’ın bu tavrının Cumhurbaşkanı Erdoğan’a aykırı olması durumunda görevden alınabileceği imasında bulundu. Ensarioğlu şunları söyledi:
"Bizim başkanlık sistemimizde politika belirleyici olan irade, Cumhurbaşkanı'nın iradesidir. Cumhurbaşkanı'nın iradesine aykırı tavır gösteren kişi ya görevi bırakır ya da görevden alınır. Türkiye'nin böylesine önemli meselelerinde, sıfatı ne olursa olsun, Cumhurbaşkanı'nın iradesinin üstünde bir irade olamaz ve kimse buna karşı bir irade ortaya koyamaz." Ensarioğlu, Fidan’ın açıklamalarını şahsi görüşü olarak değerlendirdi ve nihai politikanın Cumhurbaşkanı tarafından belirleneceğini ifade etti.
Ensarioğlu’nun açıklamaları, "AKP içinde Fidan’a karşı bir rahatsızlık mı var?" sorusunu gündeme getirdi. Ancak, partinin etkili isimlerinden Şamil Tayyar, bu tartışmalara müdahil olarak konuya farklı bir boyut kattı.
Tayyar, Fidan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında herhangi bir görüş ayrılığı bulunmadığını belirtti. Tayyar, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Altını çizeyim, Cumhurbaşkanımız ve Fidan arasında bu konuda görüş ayrılığı yok. Bu tavır, hem AK Parti hem MHP’nin çözüm raporunda aynen korunuyor. Onun için iki rapordan da rahatsızlar, öfkelerini Fidan’dan çıkarıyorlar."
Tayyar, DEM Parti’nin Suriye politikasıyla ilgili taleplerine de sert bir eleştiri getirdi. DEM Parti’yi "Sevr Anlaşması benzeri bir teklif" sunmakla suçlayan Tayyar, partinin yerel özerklik talep ettiğini, anayasanın ilk dört maddesini tartışmaya açmayı ve YPG ile işbirliği yapmayı önerdiğini iddia etti.
Tayyar, bu açıklamalarla birlikte, DEM Parti ve PKK’yla olan ilişkilere yönelik sert mesajlar da verdi:
"DEM/PKK ve işbirlikçileri, kardeşlik hukuku ve toplumsal huzuru istiyorlarsa; Türkiye’ye Yugoslavya muamelesi yapmaktan vazgeçmeleri, toplumun sinir uçları ve devletin kuruluş değerleriyle oynamamaları gerekir. Hele Öcalan’ın köhnemiş ideolojik fantezilerini, yeni devletin inşası gibi sunmasınlar."
FİDAN’A AYAR VERİLECEKSE ADRES FİDAN DEĞİL, DEM’DİR
Tayyar, son olarak partinin içindeki eleştirmenlere de mesaj göndererek, "Eğer bir ayara ihtiyaç varsa, o Fidan değil süreci sabote eden DEM’dir" dedi.