Yangında ailesinden 8 kişiyi kaybeden AKP'li başkan acı dolu günü anlattı!

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de meydana gelen korkunç yangında, AKP Bolu İl Başkanı Suat Güner, kuzeni ve ailesini kaybetti. Güner, yaşadığı acı dolu anları ve olayın ardından yaşanan ihmalleri anlatarak, kaybettikleri canların geri gelmeyeceğini belirtti.

12punto

Yangında ailesinden 8 kişiyi kaybeden AKP'li başkan acı dolu günü anlattı!

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de çıkan yangında AKP Bolu İl Başkanı Suat Güner'in yakınları hayatını kaybetti.

Yangının sabah saatlerinde başladığı ve Suat Güner'in kuzeni Zehra Sena Gültekin, eşi Bilal, çocukları Muhammet Selim, Yusuf Sinanettin ve Bekir Sadık Gültekin ile Bilal Gültekin'in kardeşleri Enes ve Rümeysa Gültekin'in yaşamını yitirdiği bildirildi.

Güner, o kara geceyi anlattı. İşte ayrıntılar...

Yangında ailesinden 8 kişiyi kaybeden AKP'li başkan acı dolu günü anlattı!

Dayısından gelen telefonun ardından Kartalkaya'ya gitmek için yola çıktığını, yoldayken kuzeninin kendisini görüntülü arayarak yardım istediğini aktaran Güner, "Saat 03.37 sıralarında dayımın telefonuyla uyandım. Çok hızlı intikal etmeye çalıştım oraya. Evden çıkmam 5 dakika sürmedi. Acele bir şekilde hemen Sena, Bilal, Enes ve Rümeysa'yı aradım. Sena ile uzun uzun görüştük. 'Çıkmaya çalışın' dedim. 'Holden çok duman geliyor, çıkamıyoruz odadan' dedi. 'Camı açın' dedim. 'Abi cam yok zaten yanıyor, o cephe komple yanıyor' dedi hatta inanmıyorum diye beni görüntülü aradı.

Annesini de yani yengemi de görüntülü aramış Sena. Görünmüyor zaten, toz duman odanın içi. Bir köşeye sığınmışlar, öyle bulduk. Çok geç ve çok zor bulduk. Tarifi mümkün olmayan acılar. Yaklaşık 15 dakika telefonla konuşmuşuz.

Parça parça 10-11 defa konuşmuşuz Sena ile. En son saat 04.06'da oldu konuşmamız. Saat 04.20 gibi de ben oradayım. Yangının sardığı cephede yani arka cephede, 11. katta 1108 numaralı odada kalıyorlardı. Yangın çok erken saatlerde çıkmış" dedi.

Yangında ailesinden 8 kişiyi kaybeden AKP'li başkan acı dolu günü anlattı!

'ARADIĞIMDA HİÇBİRİ AÇMIYORDU TELEFONU'

Suat Güner, bölgeye ulaştıklarında kuzenini tekrar aradığını ancak ulaşamadığını belirterek, "Bana söylemesine rağmen oda numarasını, katını unuttum. Can havliyle otele girdim ama çok duman vardı. Otele girdiğimiz yerde yangın yoktu, sadece duman vardı. Biri beni dışarı çıkardı, ben yukarıya çıkmaya çalıştım. Can havliyle ne yapacağını bilmiyorsun ki... Telefonla ulaşamıyorsun, 10 dakika geçmedi bile en son konuşmamızın üzerinden. Aradığımda hiçbiri açmıyordu telefonu" ifadelerini kullandı.

Yangında ailesinden 8 kişiyi kaybeden AKP'li başkan acı dolu günü anlattı!

Otelde konaklayanların dışarı çıkacak kadar zamanları olabileceğini düşündüğünü dile getiren Güner, şöyle devam etti:

Yangında ailesinden 8 kişiyi kaybeden AKP'li başkan acı dolu günü anlattı!

"İhmaller, eksiklikler, hatalar, uygulanmayanlar, söylenmesine rağmen yapılmayanlar var ama uyandırılabilirlerdi. Can havliyle uyandırmaya çalışanlar da olmuş. Onlar da geldi bana, 'Biz otel personeliyiz uyandırmaya çalıştık ulaşabildiğimiz kadarıyla' dediler. Bir milletvekili, insanları uyandırmak için arabasının alarmını öttürmüş."

Yangında ailesinden 8 kişiyi kaybeden AKP'li başkan acı dolu günü anlattı!

'YANGIN BELİRTİLEN SAATTEN DAHA ERKEN ÇIKTI'

Güner, yangının belirtilen saatten daha erken çıktığının söylendiğini aktararak, şöyle devam etti:

Yangında ailesinden 8 kişiyi kaybeden AKP'li başkan acı dolu günü anlattı!

"Bilemiyorum saat kaçta olduğunu. Bana bir fotoğraf geldi. O fotoğrafa bakıyorum, el vicdan diyorum. Tamam acılarımız var ama fotoğrafın geldiği saatte sadece restoranda yangın var, bina yanmıyor. Uyandırın, bu saatte uyandırın. Ne gerekiyorsa alarma mı basacaksın, bağıracak mısın, katları mı tek tek gezeceksin, uyandıracaksınız milleti."

Yangında ailesinden 8 kişiyi kaybeden AKP'li başkan acı dolu günü anlattı!

'YİTİRDİĞİMİZ CANLAR GERİ Mİ GELECEK?'

Yaşadıkları acıyı hiçbir şeyin dindiremeyeceğini vurgulayan Güner, "Yargı kararını verdikten, konuyla alakalı ihmali olanları ortaya çıkardıktan sonra, müebbet hapis verilse ne olur, zindanlarda çürüseler ne olur? Yitirdiğimiz canlar geri mi gelecek?" sorularını yöneltti.