HKP Bakırköy Belediye Başkan Adayı Özgür Gülsoy: Bakırköy pilot bölge ilan edildi
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Bakırköy adayı Özgür Gülsoy, 12 Punto’ya açıklamalarda bulundu. AKP’nin Bakırköy’ü pilot bölge ilan ettiğini belirten Gülsoy, “Rezerv Alan’ yasasının istismar edilebileceği yerlerden biri olarak Bakırköy’ün de adı geçmekte. Her ne kadar AKP bunu reddetse de, yerel seçimlerdeki olası bir üstünlük sonrası bunun denenmesi olasıdır” dedi.
12punto
-ÖNCELİKLE SİZİ TANIYABİLİR MİYİZ?
36 yaşındayım, Bakırköy doğumluyum. İlköğretimimi Bakırköy bulunan ilköğretim okullarında tamamladıktan sonra ortaöğretimimi Bahçelievler Dede Korkut Anadolu Lisesi’nde, ardından lisans eğitimimi İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde İşletme Bölümü’nde tamamladım. Uzun yıllar Bakırköy’de yaşadım ve burada banka çalışanı olarak iş yaşamına başladım.
Büro çalışanı olarak iş yaşamımı sürdürmekteyim. 12 yıldır Halkın Kurtuluş Partisi (HKP)’nde, iki yılı İstanbul İl Yöneticisi olmak üzere çalışmaları devam ettiriyorum. İki kez milletvekili adayı oldum ve ilk kez belediye başkan adayı olarak seçimlerde halkımıza sesimizi duyurmaya çalışacağız. Ayrıca Marmara Üniversitesi Uluslararası Ekonomi Politik Bölümünde yüksek lisansımı bitirmek üzereyim.
Sanat, tarih, bilgisayar oyunları ve basketbol ile ilgilenmenin yanı sıra, Telgrafhane, Olay Neyseo siteleri ve çok sayıda yerel yayında çeşitli konularda yazılarım yayınlandı. Evliyim ve 5 yaşında bir kedimin “koruyucusuyum” diyelim.
“AKP’NİN SEÇİMİ KAYBETME İHTİMALİ OLAN HER YERDE ADAY GÖSTERMEME TUTUMU ALDIK”
-Bakırköy Belediye Başkanlığı Seçimleri, sizin için ne anlam ifade ediyor, nasıl bir tablo ile seçimlere giriliyor?
31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler için dikkatler yeniden sandıklarda. AKP’nin “Yedi düvelin desteğiyle” kazandığı genel seçim sonrasında, iktidarını sürdürüp sürdüremeyeceğini gösteren yeni bir test niteliği kazandı yerel seçim. Dolayısıyla seçmen sadece belediye hizmetine göre değil, Türkiye’nin geleceği açısından da iradesini ortaya koyacaktır. Partimizin seçim tutumu da bu yönde oldu ve AKP’nin seçimi kaybetme ihtimali olan her yerde aday göstermeme yönünde tutum aldık. İBB seçimlerinde Ekrem İmamoğlu'nu destekliyoruz.
Bakırköy Belediyesi için de seçim aynı anlamı taşımakta. Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 73 oranında AKP karşıtı blokun üstün olduğu Bakırköy’de, yerel seçimde belirleyici olanın ülke geneline benzer bir hava taşıyacağını söylemek doğru olacak.
Bakırköy’ü bu seçimde önemli hale getiren nokta şu; AKP, Bakırköy’ü pilot bölge ilan etti ve iddialı olduğu belirtilen bir aday gösterdi. Bu iddianın geçerliliği üzerinde tekrar duracağız. Bu, AKP’nin bir meydan okumasından kaynaklanan bir ilan etme değil. AKP’nin halkımızın çıkarlarına karşı projelerinden biri olması beklenen ‘Rezerv Alan’ yasasının istismar edilebileceği yerlerden biri olarak Bakırköy’ün de adı geçmekte. Her ne kadar AKP bunu reddetse de, yerel seçimlerdeki olası bir üstünlük sonrası bunun denenmesi olasıdır.
“GÜVENCESİZLEŞTİRME SÜRECİ KAPIDA”
-Bakırköy’ün geleceğine ilişkin hangi sorunları öngörmektesiniz?
Bakırköy’ün geleceğinde üç tehlike öngördüğümüzü söyleyebiliriz, dolayısıyla fırsatlar da bulunmakta, ama önce tehlikeleri ve tarafları tanımlayarak başlayalım.
Birincisi; Bakırköy’ün, rantsal dönüşümün ayağı olarak rezerv alan saldırısıyla karşı karşıya kalması olasıdır. Bugün yüzde 41’i 40 yaş üstü yapılardan oluşan ve deprem riskiyle anılan Bakırköy’de, servet transferine yol açacak bir güvencesizleştirme süreci kapıdadır. Bu saldırı, dünya genelinde emperyalizmin başta “Yeşil Mutabakat” adı altında uyguladığı servet transferi dalgasından bağımsız değil elbette. Bakırköy, bir bakıma zayıf halka olarak belirlenmiştir.
“BAKIRKÖY EN FAZLA YURTDIŞI DOĞUMLUNUN OY KULLANACAĞI YERLERDEN BİRİ”
İkincisi, diğer bir tehlike ise lümpenleştirmedir. Varoşlarda geçici sığınmacılar ve kaçaklar eliyle gerçekleşen bu süreç, Bakırköy’de ise farklı ülkelerden, özellikle Ortadoğu kökenli hazır yiyici ve ortaçağcı gerici zihniyetli tabakalar eliyle gerçekleşmektedir. Bugün Bakırköy, en fazla yurtdışı doğumlu insanın oy kullanacağı 31. ilçedir (100 kişiden 6 kişi) ve ilçenin nüfusu düşerken bu sayı artmaktadır, Polimetre’nin istatistiklerine göre.
Bakırköy, demokrat kitlesini oluşturan bileşimi olan genç ve yaşlı aydın kesimlerinin dağılması sürecini hali hazırda yaşamakta. Gençler, Bakırköy’ü sanayisiz hale getirme programı ile farklı yerlerde çalışmak zorunda bırakılırken, buna dış beyin göçü de dahil, yaşlılar ise Türkiye genelinde var olan güvencesizleştirme programı ile ilçede yaşayamaz hale gelmekte.
Bakırköy’de yaşayanların hafızasında yer edinen yerlerin, özellikle mevcut yerel yönetim zamanında biçimi değiştirildi. İstiklal Spor Kulübü, BASAD, Çınaraltı, Ataköy Sahili, Atatürk Havalimanı akla gelen birkaç örnekten. Bunların tümü, bilinçli olarak yapılmaktadır.
“CUMHURİYETSİZLEŞTİRME TEHLİKESİ”
Üçüncüsü, Bakırköy’ün gündeminde olmayan bir diğer tehlike; 'Cumhuriyetsizleştirme'dir. Birkaç örnekle bunu ayrıntılandırmak gerekir.
Bakırköy’ün en önemli okullarından biri olan Mustafa Necati İlköğretim Okulu ortadan kaldırılırken, Cumhuriyet devrimcisi Mustafa Necati’nin adı siliniyor. Osmaniye İlköğretim Okulu’na ise Nuri Pakdil adı veriliyor! Atatürk Havalimanı’na yapılan yok etme girişimi ise, yine bunun bir parçası. Bunların tümü sembolik gözüken, diğer taraftan bugün Türkiye’de bir nebze nefes almamızı sağlayan Cumhuriyetin özünün boşalmasının önünü açan, Cumhuriyetçi olmayı bir amigoluk derecesine indiren, son derece bilinçli girişimlerdir. Bakırköy halkı, bu girişime karşı bilinçsiz ve refleks yoksunu bırakılmaktadır.
“DEPREM KORKUTMASIYLA BAŞTAN AŞAĞI DEĞİŞTİRİLMESİ SÖZ KONUSU”
-Deprem ve kentsel dönüşüm konularına ilişkin neler söylemek istersiniz?
Emeklilerin ve gençlerin yoksullaştırıldığı Türkiye’de, deprem korkutmasıyla Bakırköy’ün baştan aşağı değiştirilmesi söz konusu.
Bakırköy, deprem konusu açıldığında zemini hakkındaki bilgilerle ve meselenin aracılara (müteahhitler, emlakçılar, ev sahipleri, inşaat malzemesi üreticileri, kat artışı) olacak etkisi üzerinden tartışılmakta. Kendisini işçiden, emekçiden yana tanımlayanlar da bu dar kapsamdan bakabilmekte.
Oysa Bakırköy’ün altyapı, planlama, konut konularında eksiklerini giderebilmesi, Türkiye ve dünyadan bağımsız olmadığı gibi, örgütlü bir halkın ve tasarruflu bir yönetimin bunları çözmesi mümkündür.
Rezerv alan olası saldırısı ile ortaya çıkan ve dile getirilmesi gereken fırsat, barınma hakkının daha netçe dile getirilmesidir. Bugün AB’nin yeşil mutabakatına karşı Avrupa’daki halk tarafından kitlesel olarak başlatılan mücadele, buraya uzanmaktadır. Maalesef bu cephede böyle bir öngörü bulunmamaktadır.
“BAKIRKÖY YENİDEN NİTELİKLİ BİR MERKEZ HALİNE GELEBİLİR"
Bakırköy’deki lümpenleşmeye değinmiştim. AB ve ABD’nin Türkiye’deki demografik değişim çalışmalarının ürünü olarak tüm Türkiye’de geçici sığınmacı ve kaçaklar eliyle yaptığı saldırı, bugün “vatandaşlık satma” işlemi ile Bakırköy’de de gerçekleşmektedir. Ataköy sahiline hançer gibi saplanan Marina ve çok katlı binalar, Bakırköy’ün değişiminin bir parçası.
Bu noktada kaybeden ise Bakırköy’ün her kesimi olmakla beraber, özellikle de gençler olmakta. Okuyan gençler, Bakırköy’de barınamıyor ve çalışamıyor. Özellikle sanat yönüyle güçlü bir ilçe olan Bakırköy’de nitelikli sanat çalışması yapmak için olanak az. Oysa teknolojinin son sözünü söylediği çağdayız, bilişim sektörünün çeşitli alanları için iş ortamları Bakırköy’de tekrar canlılık sağlayabilir. Ama bunun karşılığında Bakırköy’ün eski sanayi alanlarının Kültür Merkezi olacağı ilan edilmekte.
Yine başka bir aday ise Endüstri Müzesi kuracağını belirtmekte. Atatürk Havalimanı ise sizlere ömür... Yeni hava limanına taşınma dolayısıyla Bakırköy’ü terk eden genç çalışan sayısını varın siz düşünün. Ancak orayı tekrardan isteyen, bunun sözünü eden yok. Genç işsizliğinin tavan yaptığı bir süreçte adayların öngörüsü böyle. Oysa Bakırköy, yeni yurtların açılmasıyla, yeni iş alanları açılarak ve hali hazırda olan kültür merkezlerinin işlevini yerine getirmesiyle yeniden nitelikli bir merkez haline gelebilir.
“HAYVAN SAĞLIĞI DA TÜM YÖNLERI ILE KAMULAŞMALI”
Bunlara ek olarak, gençliğimizin duyarlı olduğu bir başka konu ise hayvan hakları. Bakırköy, bu konuda önemli bir duyarlılığa sahip. Sürdürülen hayvan düşmanı propagandalara inat, hayvanlarla insanların birlikte yaşayabileceği bir ilçe mücadelesi mevcut. Ancak, tüm sağ partiler, ısrarla “barınak” kuracaklarını belirtiyorlar, hem de AB’den hibe alarak… Oysa hayvan yaşam alanları kurularak, onları tecrit eden değil, onları koruyan bir anlayış mevcut olmalı ve hayvan bakımı ticari olmaktan çıkarılmalı. İnsan sağlığında olduğu gibi, hayvan sağlığı da tüm yönleri ile kamulaşmalı. Bu yöndeki gidişi ve duyarlılığı bir fırsat olarak niteleyebiliriz.
-31 Mart seçimlerine az bir süre kaldı. Son olarak neler belirtmek istersiniz. Mesajını alabilir miyiz?
Cumhuriyetsizleştirme saldırısına karşı bir fırsatımız var. Cumhuriyet, AKP’nin propagandası ile mevcut devleti koruma derecesine indirgenmiş durumda. Ancak Cumhuriyet’in özünü oluşturan devrimci semboller tek tek ortadan kaldırılıyor. Bakırköy halkının örgütlü gücü, bu noktada aktif taleplerde bulunarak, dışarıdan ilçeyi ziyaret edenlerde de bu bilinci yaratabilir. Çevre ilçelerin gençliği, bu bilinçle yaşadığı yerde de aynı talepleri dile getirebilir. Burada demokratik kitle örgütlerinin eyleme geçme talebi önem kazanmakta.
“DİLERİZ, BU SEÇİM BİR VESİLE OLUR”
Bakırköy’de bu saydığımız risklere karşı samimice mücadele eden bir programa sahip parti var mıdır? Evet, vardır. Halkın Kurtuluş Partisi, yangına yetişir misali, hak arama mücadelesinde reflekslerini canlı tutmaktadır.
Bunu gerek hukuk alanındaki mücadelemizle, gerek sendikal mücadelemizle görmemiz mümkün. Bakırköy yerelinde onlara verilecek güç, Bakırköy’ü özgürleştirecektir.
Bununla birlikte, bahsettiğimiz fırsatların yaşama geçmesi için, sadece HKP’nin değil, tüm demokrat, yurtsever kitle örgütlerinin bir arada mücadele etmesi şarttır. Dileriz bu seçim, bu bilince vesile olan bir çalışma ile devam eder.
12punto.com.tr