İYİ Parti Genel Başkan adayı Müsavat Dervişoğlu: Türkiye'nin meydanlarında Tayyip Erdoğan'la hesaplaşmak istiyorum
İYİ Parti Genel Başkan adayı Müsavat Dervişoğlu, kurultayda yaptığı konuşmada “Sizlere yalvarıyorum, Allah rızası için diyorum, bana bir fırsat tanıyın, Türkiye'nin meydanlarında Tayyip Erdoğan'la hesaplaşmak istiyorum. Bana o gücü verin, o desteği verin, benden esirgemeyin” diyerek delegelerden oy istedi.
12punto
İYİ Parti'nin merakla beklenen 5. Olağanüstü Kurultayı başladı.
Ankara’daki ATO Congresium’daki kongreye seyirci alınmadı.
Genel başkanlık için Koray Aydın, Müsavat Dervişoğlu, Mehmet Tolga Akalın ve Günay Kodaz yarışıyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in konuşmasının ardından Müsavat Dervişoğlu kürsüye çıktı.
"TAYYİP ERDOĞAN'LA HESAPLAŞMAK İSTİYORUM"
"Birleştirici güç olmalıyız, birleşmeliyiz" diyen Dervişoğlu, "Biz, bunlarla mücadele etmek mecburiyetindeyiz. Bu mücadele, kongre salonlarında, konferans salonlarında verilebilecek bir mücadele değildir. Sizlere yalvarıyorum, Allah rızası için diyorum, bana bir fırsat tanıyın, Türkiye'nin meydanlarında Tayyip Erdoğan'la hesaplaşmak istiyorum. Bana o gücü verin, o desteği verin, benden esirgemeyin" ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar:
"Çıktığımız yolculuk kolay değildi. Önümüzde ceberut bir iktidar ve ne olduğu belli olmayan ucube bir sistem vardı. İyi'lerin mücadelesi de zaten bu ceberut iktidarla ve ucube sistemle mücadeleydi. Sistemin dayatmaları vardı. O dayatmalardan bir tanesi de ittifakla siyasi arenada yer edinebilme imkanı aramaktı. Bunun müsebbibi ve sorumlusu İYİ Parti değil. Bunun sorumlusu esas itibariyle Türkiye'ye dayatılan sistemdi.
Ve biz, 2018'de başlayarak, son yerel seçime kadar çeşitli ittifakların içinde bulunduk. 2019 yerel seçim ittifakının asıl amacı ve hedefi, hepinizin bildiği gibi, bu iktidarın seçim yoluyla yenilebileceği ve AKP iktidarına son verilebilme arzusuydu. 2019 yerel seçimlerinde biz bunu başardık. Muhalefetin de kazanabileceğini ve hatta bu iktidarın gidebileceğini büyük milletimize gösterdik. Biz, o seçimdeki ittifakı 2023 yılındaki genel seçim için yapmıştık. İktidarın yenilebileceğini gösterip, ondan sonra da 2023 seçimlerinde iş başında bulunan iktidarın artık siyasi ömrünün tamamlanmasını sağlamaya çalışacaktık. Ama süreç öyle akmadı. Hepinizin bildiği gibi, İYİ Parti'nin tüm çabalarına rağmen, maalesef birtakım stratejik hatalar yüzünden 2023 seçimleri kaybedildi ve Türkiye bu seçimin akabinde bir yerel seçime gitti. Bu seçime partimiz, özgün kimliğini muhafaza edebilmek ve 2028 genel seçimlerine layıkıyla hazırlanabilmek adına, tüm yetkili organlarını toplayarak, müstakilen girme kararı aldı. Bu kararın alınmasıyla birlikte, yine İYİ Parti, çeşitli saldırıların muhatabı kılınmaya çalışıldı. Onun sonucudur ki, o sürecin akabinde, girmiş olduğumuz yerel seçimlerde maalesef başarılı olamadık ve bu başarısızlığı henüz değerlendirmeden, özeleştirimizi yapamadan bu kongreyle karşı karşıya kaldık.
Aslında, meselenin doğru anlaşılması, doğru yorumlanabilmesi ve uzun vadede partimize kazandıracaklarının hatırlanması lazımdı. Bunları yapamadık ve netice itibariyle de bu kongre salonunda toplandık. Sayın genel başkanımız, milletimize verdiği sözün gereği olarak aday olmayacağını açıklamak suretiyle, bu kurultayın zeminini oluşturdu.
Biz, buna 3 aday olarak, bu kritik süreçte tarihi sorumluluk üstlenmek suretiyle sizlerin huzuruna geldik. Bu adaylardan bir tanesi benim değerli ağabeyim, aile büyüğüm, aile dostum Sayın Koray Aydın'dır. Bu adayların bir diğeri de yine benim sevgili kardeşim, değerli dostum, ailemin bir ferdi olan Sayın Tolga Akalın'dır. Ben de bir adayımızın ağabeyi, diğer adayımızın kardeşi olarak bugün huzurunuzdayım.
Bu güzel kongre, aslında sadece İYİ Partililerin gözünü diktiği bir kongre değil, bu kongre, büyük Türk milletinin gözünü diktiği ve takip ettiği bir kongre. Bu kongrenin öncesinde gördüğünüz gibi, başka partilerde olduğu gibi taraftarlaşma olmamıştır. Yine başka partilerde olduğu gibi, yalan, riya, iftira ve fitne sokağa dökülmemiştir. Bütün adaylarımız, kendilerine yakışan, demokrasi geleneklerimize uygun, iyiler ve cesurlar hareketinin siyasi ahlakıyla mütenasip bir tavır ve davranış sergilemişlerdir. Ben, hepinizin huzurunda adaylarımıza ve adaylarımıza gönül verenlere teşekkür ediyorum.
Kolay günler beklemiyor bizleri. Sadece kongre yapmayacağız, bu kongre ile İYİ Parti'nin yaralarını saracağız. Biliyorum derdimiz var, biliyorum kırgınlıklarımız var. Birleşmeli ve aşmalıyız. Onun için geliyoruz.
Bu ülkede partimizi bekleyen ne kadar problem varsa, aslında emin olunuz ki, o problemler Türkiye'yi bekleyen problemlerdir. İYİ Parti'nin kurulduğu gün hangi problemler varsa, bugün katlanarak büyümek suretiyle önümüze gelmiştir. Bu, İYİ Parti'nin varlık gerekçesinin hala devam ettiğinin bir göstergesidir. İşte onun için diyoruz, İYİ Parti'nin güneşi asla sönmeyecektir.
Yerel seçimlerden çıktık. Başarısızlık tanımlaması yapılıyor. Müştereken bir karar aldık, fakat bu kararı uygularken, müştereken uygulayamadık. Özellikle büyük şehirlerde AKP'nin baskın kampanya uygulamaları münasebetiyle halk kutuplaştırıldı. Dolayısıyla, seçmen kimin kazanacağına bakmak yerine, kimin kaybetmesi gerektiğine baktı ve maalesef öyle oy kullandı. İktidarın baskın kampanyası seçmeni o kadar kutuplaştırdı ki, aman ha AKP gelmesin diye vatandaşlarımız ve belki de parti tabanımızın bazıları oy kullanma tercihini şekillendirdiler. Oyunu bu şekilde kullananlara diyecek bir şeyim yok. Ama bu işin içinden elimizi yıkayarak çıkamayız, bunun da böyle bilinmesini istiyorum. Biz bazı yerlerde çok az oy aldık ama işte şu anda Divan'da oturan Nevşehir belediye başkanımız yüzde 52 oy aldı. AKP'nin seçim kaybetmediği Nevşehir'de yüzde 52 oy almayı başabiliyorsak, bana sorarsanız İYİ Parti'nin oy oranı yüzde 5 değil, yüzde 52'dir arkadaşlar. Meseleleri doğru kavrayıp, hükümleri doğru vermeyi becerebilirsek, gerçekleştireceğimiz bir durumdur. Aramızda Ordu Büyükşehir Belediye Başkanınımız var, Sayın Enver Yılmaz. O da Ordu gibi bir yerde, AKP'nin yüzde 70'e yakın oy aldığı yerde yüzde 37 oy aldığı görüldü. Bana göre, seçimi kazandı ama Beştepe seçimi elinden çaldı. O kıstastan bakarsanız, İYİ Parti'nin oyuna yüzde 37 de diyebilirsiniz.
Atatürk ve cumhuriyet nerede konumlandıysa orada konumlanacağız. Soruyorlar ya, siyasetin merkezi misiniz, sağı mısınız, solu musunuz? İşte buradan söylüyorum; Türkiye'nin kalbinde ve merkezinde, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti ve yine onun kurduğu Türk milliyetçiliği vardır. Elbette ki İYİ Parti, Türk siyasetinin merkezinde olacaktır.
Toplumun bütün kesimlerini kucaklayacağız. Alevisi, sünnisi, Türk'ü, Türkmen'i, Kürt'ü, herkese kollarımızı açacağız. Biz, siyasi görüşlere karşı değiliz, biz, farklı bakış açılarına karşı değiliz. İnsanlar istedikleri gibi düşünür ve istedikleri gibi görüş ve düşüncelerini de açıklar. Ama açıkça söylüyor ve ilan ediyorum ki; Türk Bayrağı'na ve İstiklal Marşı'na saygısızlık edenlerle İYİ Parti'nin yan yana gelebilmesi, yan yana durabilmesi bile mümkün değildir. Hiç kimseye düşmanlığımız yok. Biz, haksızlığa düşmanız. Haksızın karşısında oluruz. Haksızın karşısında, haklının yanında durma iradesi sergilemeye muvaffak oluruz.
İYİ Parti'nin tarihi sorumluluğu aslında Türkiye'nin kurtuluş reçetesi olacak iradenin tecellisidir. Net söylüyorum, insanları görüşlerine, kökenlerine, mezheplerine göre değil, yaptıkları ihanetlere, haksızlıklara, hırsızlıklara bakarak onlarla mücadele ederiz.
Birleştirici güç olmalıyız, birleşmeliyiz. Çünkü, vereceğimiz mücadele sıradan bir mücadele değildir. Erdoğan hükümeti, kutuplaştırarak ve toplumu çatıştırarak süreci yönetiyor. Erdoğan hükümeti, kamu kaynaklarıyla yandaşlarını ihya ediyor. Erdoğan hükümeti, 22 yıllık imar değişikliği açlığıyla insanımızı, doğamızı, yeşilimizi, denizimizi ve ırmaklarımızı yağmalıyor. Ve ne hazindir ki, Erdoğan hükümeti, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş tapusu olan Lozan'ın, yandaşları marifetiyle tartışmaya açılmasına dayanak oluşturmaya çalışıyor. Biz, bunlarla mücadele etmek mecburiyetindeyiz. Bu mücadele, kongre salonlarında, konferans salonlarında verilebilecek bir mücadele değildir. Sizlere yalvarıyorum, Allah rızası için diyorum, bana bir fırsat tanıyın, Türkiye'nin meydanlarında Tayyip Erdoğan'la hesaplaşmak istiyorum. Bana o gücü verin, o desteği verin, benden esirgemeyin.
Bakınız söylüyorum, İYİ Parti, siyaseten milletin gönlünde hala bir umut merkezi. Biz el ele, gönül gönüle olursak, bütün bunları layıkıyla yerine getiririz."