Kemal Kılıçdaroğlu yeni parti kuracak mı? Yardımcısı açıkladı...

CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nda genel başkanlık seçimini 'değişimciler'in adayı Özgür Özel'e kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu, kurultaydan sonra Ankara'da kendisine çalışma ofisi açmıştı.

Geçtiğimiz şubat ayında siyaseti bırakmadığını açıklayan Kılıçdaroğlu'nun önümüzdeki süreçte neler yapacağı ve hangi yolu izleyeceği merak konusu.

Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığı döneminde genel başkan yardımcılığı görevini yürüten Bülent Kuşoğlu iktidara yakınlığıyla bilinen Hürriyet Gazetesi'nden Hande Fırat'a konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun yeni dönemdeki siyasi hamleleriyle ilgili açıklamalarda bulunan Kuşoğlu, "Kılıçdaroğlu yeniden CHP Genel Başkanı adayı olacak mı? Yeni bir siyasi bir parti mi kuracak?" sorularına yanıt verdi.

Kuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Kemal Bey bürokraside, siyasette, devlette uzun yıllar çalıştı. Aktif siyaset olmasa da siyaset yapma sorumluluğu var. Bunun için CHP’nin başına geçmek zorunda değil. Kemal Bey akil adam. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ne zaman görüşmek isterse, görüşüyor. Yeni parti için siyasette, toplumda bir boşluk lazım. Öyle bir boşluk yok. Yani bir siyasi parti kurmaz. CHP’nin aleyhine hiçbir çalışması olmadı, Alevi oyları CHP’ye gitmedi iddiası doğru değil. Kemal Bey ancak mevcut yönetim başarılı olmazsa ve kendisine ihtiyaç olursa aday olur. Kemal Bey Ekrem İmamoğlu’na kurultay sırasında yaşanan gelişmeler nedeniyle kırgın ama yine de desteğini esirgemez. Mansur Yavaş’a kırgın değil. Mansur Bey kendisini seçimden sonra ziyaret etti."

AKŞENER'İN BİLİNMEYEN SÖZLERİ

Altılı Masa’daki aday belirleme sürecinde yaşanan krize değinen Kuşoğlu, "Altılı masada aday seçime üç ay kala belirlendi, geç kalındı. Adaylık öncelikli meseleyken, aylarca başka metinler üzerinde çalışıldı.Ben partimizin adayı Kılıçdaroğlu dedim, bu da çok normal. Kemal Bey zaten doğal adaydı” dedi.

Kuşoğlu, dönemin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in bilinmeyen sözlerini ise şöyle açıkladı;

"Meral Hanım masaya iki büyükşehir belediye başkanının isimlerini getirmeden, sürecin başındaki bir ziyaretinde; “İki büyükşehir belediye başkanının isimlerinin kamuoyu yoklamalarında olması sıkıntı yaratır” demişti. Kısacası aday daha önce belirlenseydi, sorun yaşanmazdı. Aday mekanizması sorun, çünkü artık taşradan gelip öne çıkan siyasetçi yok, bakanlar genel sekreter gibi çalışıyor, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir okul değil. Sonuçta adaylık iki büyük partinin genel başkanları ile üç büyük şehrin büyükşehir belediye başkanlarına kalmış gibi duruyor."