Mehmet Uçum 'istenmeyen adam' mı oldu? İktidarda güç çatışması...
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un, Gezi Parkı eylemlerini 'sivil itaatsizlik' olarak nitelediği yazısı pek çok kesim tarafından tepkiyle karşılandı. Uçum'un mesajı, 'yumuşama döneminde' iktidara itiraz olarak değerlendirildi.
12punto
Hem iktidar hem muhalefet ‘siyasette yumuşama’ sinyalleri verirken, Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’nin Can Atalay ve Osman Kavala’nın da içinde bulunduğu Gezi Davası hakkında yeniden yargılanma yolunun açılabileceğini yazmıştı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un 'Pazar Notu’ başlıklı yazısı ise Abdulkadir Selvi’ye yanıt olarak nitelendirildi.
Gezi eylemlerini ‘sivil itaatsizlik’ olarak nitelendiren Uçum, "Hak ve adalet talepli sivil eylemler ile günümüzdeki sivil itaatsizlik eylemleri arasındaki nitelik farkının görülmesi gerekir. Aksi takdirde hiç farkına varılmadan emperyalizmin ideolojik aygıtlarının ve projelerinin çok kullanışlı aparatları ve aktörleri haline gelinir" ifadelerini kullandı.
Uçum’un yazısının devamında şu ifadeler yer aldı:
İşbirlikçi ve nihilist sivil itaatsizlik eylemleri kaos hedefli eylemlerdir, somut hedef ise güvensizlik ortamı ve iktidar zaafiyeti oluşturmak, amaç da emperyalizmin hizmetine girecek bir iktidar değişikliği sağlamaktır. Bu açıdan Ukrayna örneği ibretliktir. Bu eylemler pozitif ceza hukuku açısından her zaman suç sayılan eylemler olur. Suçun niteliği değişen şartlara göre değişmez veya değişen durumlara göre eylemin suç niteliği ortadan kalkmaz. Ayrıca bu eylemler hedef alınan ülkeye ve topluma karşı ihanet eylemleridir ve bu ihanet o milletin tarih bilincinde kalıcı izler bırakır. Bu ihanet eylemleri toplumda ve bireylerde travmalar oluşturur ne kadar zaman geçerse geçsin affedilmez veya hoş görülmez. Bu tip eylemler hiç bir zaman hukukun koruması altında olmazlar, olamazlar.
“GAZZE EYLEMLERİ SİVİL EYLEMLERE ÖRNEKTİR”
Hak ve adalet hedefli olduğu için meşru sayılan sivil eylemlerde amaç ise bir hak elde etmek ve/veya bir hakkın uygulanmasını yahut bir adalet talebinin gerçekleşmesini sağlamaktır. Örneğin Abd’de üniversitelerdeki Gazze eylemleri adalet talepli sivil eylemlere önemli bir örnektir. Hak ve adalet talepli sivil eylemler nihayetinde meşru düzeni geliştiren bir işlev görür. Demokrasiyi ve sosyal adaleti güçlendirir, demokratik toplumun gereği olan eylemlerdir bu nedenle hukukun koruması altındadır.
Hak ve adalet talepli sivil eylemler ile günümüzdeki sivil itaatsizlik eylemleri arasındaki nitelik farkının görülmesi gerekir. Aksi takdirde hiç farkına varılmadan emperyalizmin ideolojik aygıtlarının ve projelerinin çok kullanışlı aparatları ve aktörleri haline gelinir.
Selvi’ye itiraz olarak nitelendirilen Uçum’un mesajı, aynı zamanda iktidarı bu adımları atmaktan alıkoymak olarak da yorumlandı.
Gazeteci Merdan Yanardağ, Uçum’un Gezi eylemlerini ‘işbirlikçi’ ve ‘sivil itaatsizlik’ örneği olarak yansıtmasına tepki gösterdi.
“Dalga mı geçiyorsunuz siz ya o zaman bu işbirlikçilerin elindeki silahı alın adaleti de sağlayın insanların hakkını hukukunu da verin Taksim’i yasaklamayın.” diyen Yanardağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu tipik faşizan bir kafadır. Asıl emperyalizmle işbirliği yapan kafa budur. Şimdi beyefendi Ukrayna’dan söz ediyor. Mehmet Uçum o halde kimi destekliyor şu anda Putin’i destekliyor olması lazım bu anlayışa göre.
Böyle bir iktidara son vermek isteyen insanlar kendi yaşam tarzlarına değerlerine, parklarına, cumhuriyetlerine yönelik saldırıya karşı koydular. Olay bu tam tersi idealler ve değerler var. Zelenski kendi soyuna kimliğine ve kendi hayatına da ihanet ederek Neo- Nazi örgütlere ve liderlere destek veren bir işbirlikçi olduğu ortaya çıktı mı çıktı.
‘MEHMET UÇUM’UN İŞİNE SON VERECEKLER…’
Uçum nereye uçtuğunun farkında değil bence yani bir durup bir bakmakta yarar. Şimdi baktım ben ya nereden tutsanız elinizde kalıyor her türlü hak ve adalet arayışı Mehmet Uçum’a göre pekala emperyalist bir proje olabilir. Peki bir emperyalizm ölçer aletiniz mi var? Mesela gezide bu sonuca nasıl ulaştınız? Dolayısıyla bir yol ayrımı olduğu açık bir kehanette bulunayım mı hocam Mehmet Uçum da işine son verecekler galiba böyle giderse yani. Çünkü bir Devlet Bahçeli bir Mehmet Uçum kaldı bunlara itiraz eden. Recep Tayyip Erdoğan AKP iktidarı paçayı kurtarmaya çalışıyor. Daha doğrusu AKP iktidarı yani 31 Mart seçimlerin sonuçlarına bakıyorlar rejimi kurtarmaya çalışıyorlar ve muhtemelen yapacaklar.