Özgür Özel'den ittifak açıklaması: Meral Hanım aramazsa ben ararım, HEDEP'le şeffaf görüşürüm
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yerel seçimlerde 81 ilde aday çıkarma kararı alan ve ittifak kapılarını kapatan İYİ Parti’ye önemli mesajlar gönderdi. İttifak kurulmamasının CHP için felaket senaryosu olmayacağını dile getiren Özel, “Meral Hanım aramazsa ben ararım, HEDEP'le şeffaf görüşürüm” diye konuştu.
12punto
CHP lideri Özgür Özel, T24 Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu, T24 yazarı Tolga Şardan ve T24 muhabiri Eray Görgülü’nün sorularını yanıtladı.
“Meral Hanım'la aramızdaki abla-kardeş hukuku, buzların erimesine imkan tanıyabilir” diyen Özel, yerel seçimlere ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"İYİ Parti bu konuya yapıcı yaklaşırsa ki ben Meral Hanım’la aramdaki kişisel hukukun buna katkı sağlayacağını düşünüyorum. Kendisini daha önce 'Genel Başkanım' diye aradığımda, bana ‘Abla’ dememi söylerdi. 'Hayırlı olsun' demek için aradı. O beni ‘Genel Başkanım’ diye aradığında da ‘Şimdi nasıl olacak?’ dedim, gülüştük. Yani aramızdaki abla-kardeş hukukunun da partilerin arasında erimesi gereken buzlar varsa onların erimesine imkân tanıyabileceğini düşünüyorum. Takdir sayın Genel Başkan'ın, ayrı bir karar alırlarsa ona da saygılı oluruz. Kimse bizle ittifak yapmak zorunda değil ama ben bir şekilde bütün Türkiye’de; bütün seçim bölgelerinde değil ama tek başına kazanamadığımız yerlerde kaybettirmenin seçmene de partilerimize de Türkiye’ye de kaybettirmek olacağını ve izah etmekte güçlük çekeceğimizi düşünüyorum. Eğer onlar da uygun görürse yapıcı bir süreci başlatacağız.”
"TALEP GELMEZSE BİZ TELEFON AÇARIZ"
Özel, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le de henüz bir görüşme planlanmadığını belirterek, “O konuda henüz bir karar vermiş değiliz. Meral Hanım talep ederse olabilir. Meral Hanım’dan bir talep gelmezse biz de bir telefon açıp nasıl yapalım diye sorabiliriz” dedi.
“HEDEP’LE DE GÖRÜŞÜRÜZ”
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) ile de görüşeceklerini kaydeden Özel, şöyle devam etti:
“İki Eş Başkan da beni aradı. 'Hayırlı olsun' ziyaretine de gelecekler. Ben genel başkanlar düzeyinde HEDEP’in meseleye tam olarak nasıl baktığını duymak isterim. Karşılıklı görüşmemiz lazım. Eş Genel Başkanlarla görüştükten sonra ben Parti Meclisine bu konuda bilgi vereceğim. Gerçekten HEDEP ne istiyor? Çünkü bazı açıklamalar var. Ben genel başkanlar düzeyinde HEDEP’in meseleye tam olarak nasıl baktığını duymak isterim. Türkiye’deki Kürtlerin önemli bir bölümünün, sol seçmenin bir bölümünün oyunu alan bir partiden söz ediyoruz. Ama benim, 'İlla kapalı kapılar ardında olsun, açık görüşmeyiz' falan gibi bir şeyim yok. Aksi durumda zaten olmayan ittifakı AK Parti dezenformasyonla ilan ediyor. 'Bunlar anlaştı, şöyle oldu böyle oldu' diye. Bir şey yaparsak göz önünde yaparız, yapmayacaksak da yapmayız."
DEMİRTAŞ'A NEDEN SELAM GÖNDERDİ?
Özel, kurultay konuşmasında Selahattin Demirtaş’a selam göndermesinin İYİ Parti’de bazı isimler tarafından eleştirildiğinin hatırlatılması ve bu eleştirilerin iş birliği sürecini etkileyip etkilemeyeceğinin sorulması üzerine, şunları kaydetti:
“Benim açımdan etkilemez. Bir kez o selam sadece Selahattin Demirtaş’la ilgili değil. Selçuk Mızraklı’nın da adını söyledim. Onun yanında Gezi tutuklularını da söyledim. Söylediklerimin ortak özelliği HEDEP’li olmaları değil, ortak özellikleri yargılanma süreçlerinde ciddi şekilde haksızlığa, hukuksuzluğa uğramış olmaları ve bunun ayrıca Anayasa Mahkemesi kararlarıyla da tescil edilmiş olması. Adil yargılanmadıkları ortada. Meseleye ben bu açıdan bakıyorum."
“EKREM BEY’LE KARDEŞLİK HUKUKU DİYE TANIMLADIĞIMIZ BİR İLİŞKİ VAR”
Özel, “Ekrem İmamoğlu’nun Genel Merkez üzerindeki etkisi tartışılıyor. Diğer yandan kurultay öncesinde delegelerin ikna edilmesi için birtakım vaatlerde bulunulduğu iddiaları da var. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu da şöyle yanıtladı:
“Ekrem Başkan'la aramızda daha önce de söylediğim gibi kardeşlik hukuku diye tanımladığımız bir ilişki var. Bu ilişkim CHP’de pek çok kişi ile de var. Mesela Burhanettin Bulut’la da var. O yüzden ben iletişimdeki yeteneklerini bildiğim için basın ilişkilerini Burhanettin Bulut’a verdim. Halkla ilişkilerde başarılı kurumsal ilişkiler tecrübesi olan, her şeyi sıfırdan başlatabilecek, herkese eşit davranacağını düşündüğüm bir arkadaşa verdim. Ekrem Bey’le de birbirimize güvenimizi zedeleyecek hiçbir şey yaşamadık. Ekrem Bey İstanbul’a mühürlü, ben Cumhuriyet Halk Partisi’ne mühürlüyüm. Türkiye ile ilgili bir iddia koyacaksak o zaman en doğru adayı belirleyecek, bugünden Ekrem İmamoğlu olarak belirlendi diye bir şey yok. Erdoğan’ı yenecek veya AK Parti’yi yenecek, sosyal demokrasiyi Türkiye’de iktidar yapacak kimse bizim adayımız olacak. Birlikte kazanacağız. Birileri bu ilişki bozmaya çalışacaklar. Ben buna izin vermeyeceğim. Ekrem Bey, İstanbul'la ilgili konularda bana bilgi veriyor. Ben ona önerilerde bulunuyorum. Ben partiyle ilgili meselelerde bütün sevdiğim, güvendiğim arkadaşlarıma akıl danıştığım gibi Ekrem Bey’e akıl danışıyorum ama aramızda bir vesayet ilişkisi olduğunu iddia etmek, birincisi bana, ikincisi Ekrem Bey'e, üçüncüsü partiye büyük haksızlık. Bazı olumsuz şeyler çift yönlü konuşuluyor. Böyle konularda kim ne biliyorsa savcıya gitsin. Ben bütün Türkiye’nin önünde kazandım kurultayı. Hiçbir belediye başkanına kurultay için söz vermedim. Bana da bir sürü iddia geldi. Parti şunu yapıyor, şu belediye başkanı şunu yapıyor, delegelere. Dedim ki Kemal Bey'in haberi yoktur dedim.”