Son Dakika... AKP-MHP hattında kriz iddiaları sonrası Erdoğan'dan ilk grup toplantısı: Bahçeli'ye övgüler yağdırdı!
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, ittifak ortağı MHP ile kriz iddiaları sonrası yapmış olduğu ilk grup toplantısında MHP lideri Devlet Bahçeli'ye övgüler dizdi.
12punto
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP grup toplantısında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
"Buradan, sizlerin vasıtasıyla, Ülkemizde ve yurt dışında gözünü ve gönlünü bize çevirmiş tüm kardeşlerimize, Kalbi bizimle birlikte atan tüm vatandaşlarımıza selamlarımı ve sevgilerimi gönderiyorum.
Türkmen, Arap, Kürt, Sünni, Şii fark etmeksizin kardeşlerimiz zaten çok iyi biliyorlar. Bırakın Mehmetçiği kendi topraklarında konuşlanmasına itiraz etmeyi, bilakis bundan memnuniyet duyuyorlar. Değerli arkadaşlar, hal böyleyken, Cumhuriyeti kuran parti olduğunu iddia eden CHP'nin tezkereye karşı çıktığını gördük. Türkiye Büyük Millet Meclisi, ülkenin ve milletin güvenliğini çok yakından ilgilendiren bir oylama yapıyor. Ama bakıyorsunuz, ülkenin ana muhalefet partisi, saçma sapan argümanlarla, kendilerinin bile inanmadığı bir sürü bahanenin arkasına saklanarak buna karşı çıkıyor.
Ve ne yazık ki, dış politikaya dair hususlarda yerli ve milli bir duruş sergilemekten uzak bir tavır içindedir. Meydanlarda hamaset dolu söylemlerle nutuk atmayı pek iyi bilmektedirler. Ancak, iş sözüne sadık kalmaya, söylediklerinin arkasında durmaya gelince, bir anda yön değiştirip geri adım atmakta, milletimizin gözleri önünde çark etmektedirler
'ÖZEL BÖYLE DEVAM EDERSE CHP HARARET YAPACAK'
Sayın Özel, böyle siyaset yapmaya devam ederse endişem odur ki, CHP ya hararet yapacak, ya dingil kıracak, ya da şanzıman dağıtacaktır. Bunun sinyalleri şimdiden görünmektedir. Sayın Genel Başkan, yaptığı gaflarla, kırdığı potlarla kendini her geçen gün daha fazla komik duruma düşürmektedir. Dün yine çıkmış, ölçüsüz ve mesnetsiz açıklamalar yapmıştır. Deprem bölgesiyle ilgili hezeyanlarına hem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız, hem de bölge milletvekillerimiz gereken cevabı verecektir.
Önceden turist gibi de olsa bölgeye yollarını düşürürlerdi, şimdi artık onu bile yapamıyorlar. Ne yürütülen altyapı ve üstyapı çalışmalarından, ne tamamlanan konutlardan, ne de deprem bölgemizin nereden nereye geldiğinden haberleri vardır. Nasıl on altı yıldır hizmette olan hızlı trenle daha yeni tanışıyorlarsa, belki on sene sonra bizim deprem bölgemizde yaptıklarımızın da farkına varırlar.
Bölgemizin güvenliğini, CHP’nin itimat telkin etmeyen politikalarına asla bağlayamayız. Çünkü bizim için asıl olan Türkiye’dir. Türkiye’nin selametidir. Seksen altı milyon insanımızın her akşam huzur içinde başını yastığa koyabilmesidir.
DEVLET BAHÇELİ'YE TEŞEKKÜR
Cumhur İttifakı Ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin cesur ve ufuk açıcı katkıları, partimizin toplumun her kesimini kucaklayan yoğun çalışmaları, devletimizin ilgini bütün kurumlarının olağanüstü gayretleri neticesinde, hamdolsun terörsüz Türkiye menziline doğru emin atımlarla yürüyoruz.
Grup toplantısında yaptığı tarihi değerlendirmelerle başta FETÖ'cü alçaklar olmak üzere müfsid ve müflis zihniyetin bütün oyunlarını deşifre eden, bununla kalmayıp kirli heveslerini kursaklarında bırakan Sayın Devlet Bahçeli'ye canı gönülden teşekkür ediyorum.
İMRALI HEYETİ GÖRÜŞMESİNE İLİŞKİN
Meclis Başkan Vekili ve DEM Parti Van Milletvekili Sayın Pervin Buldan ile DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Sayın Mithat Sancar’ı Külliyemizde kabul ederek son derece yapıcı bir görüşme gerçekleştirdik. Sürecin büyük bir hassasiyetle ilerletilmesi noktasında, benzer kaygıları ve ortak sorumluluk duygusunu paylaştığımızı bir kez daha teyit ve müşahede ettik.
Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedefine giden yolda, yeni bir kavşağa ulaştığımız artık açıkça görülmektedir. Bu süreçte herkesin elini taşın altına koyması, sürece samimiyetle destek vermesi, ve elinden gelen en yüksek katkıyı sunmaya odaklanması gerekmektedir.
Cumhur İttifakı olarak biz, bugüne kadar üzerimize düşeni yaptık; bundan sonra da aynı kararlılıkla yapmaya devam edeceğiz.
Sevgili genç arkadaşlarım, şu iki hususun altını sizler için özellikle çizmek istiyorum. Birincisi 3 Kasım ve sonrasında girdiğimiz her seçim şeffaflık, güvenilirlik ve katılım noktasında bakın iddia ile söylüyorum. Dünyanın açık ara en temiz seçimleri olmuştur.
Girdiğimiz her seçimde millet iradesi sandığa tam olarak yansımış, millet tercihini her seçimde kendi hür iradesiyle AK Parti'den yana kullanmıştır. Hani diyorlar ya yok. Tek adam rejimiymiş. Yok diktatörmüş. Yok otoriterlikmiş. Bunların hepsi safsata.
Bu asılsız ithamlar muhaliflerimiz ve muarızlarımız tarafından kendi başarısızlıklarını ve beceriksizliklerini örtmek için kullanılan iftiralardır. Girdiğimiz her seçimde ne dedik? Hodri meydan. Girdiğimiz her seçimde yaptıklarımızla ama daha çok yapacaklarımızla konuştuk. Ortaya bir ufuk koyduk. Hedef koyduk. Vizyon koyduk. Girdiğimiz girdiğimiz her seçimde hür iradesiyle milletimiz bizi tercih etti. Hamdolsun tercih etmeye de devam ediyor. Sevgili gençler ikinci önemli husus şudur. Tek partili hayata bu millet seninle. Bu millet seninle.
Kardeşlerim, çok partili hayata geçtiğimiz 1950 yılında kurulan merhum Menderes'in hükümeti unutmayın. 19. hükümetti. 2002 yılının 18 Kasım'ında bizim kurduğumuz hükümet ise unutmayın 58. hükümetti.
Arada 52 yıl var. 52 yılda Türkiye'de 39 hükümet kurulmuş. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu 52 yılda Türkiye'de ortalama her 16 ayda bir hükümet değişmiş demektir.
Bir Başbakan kabinesiyle ekibiyle göreve geliyor. Ortalama 16 ay sonra görevi devrediyor. Ülkede istikrar yok. 16 ayda bir hükümet daha ne olduğunu anlamadan yerini başkasına devrediyor.
1950-2002 arasındaki o 52 yıl içinde Türkiye çok ağır badireler atlattı. Çok ağır bedeller ödedi. Böyle istikrarsız bir ortamda yatırım yapamazsınız.
Böyle bir ortamda ülkenin sorunlarına çözüm üretemezsiniz. Ekonomiyi yönetemezsiniz. Dış politikada aktif olamazsınız. Huzuru, güvenliği, asayişi sağlayamazsınız. Hükümetlerin ömrünün ortalama 16 ay olduğu bir ortamda yol yapamazsınız, okul açamazsınız, hastane inşa edemezsiniz, konut üretemezsiniz, tankın, topun, füzenin, uçağın, milli savaş gemisinin hayalini bile kuramazsınız.
Üstelik bu 52 yıllık süreçte Türkiye unutmayın dört kez darbeye maruz kaldı. Bakınız 1945 yılında her yanı enkaz olan Almanya toparlanırken iki atom bombası atılmış Japonya ayağa kalkarken Fransa, İtalya savaşın yaralarını sararken Türkiye 52 yıl boyunca maalesef yerinde saydı.
Şimdi bize diyorlar ki tabii ki yapacaksınız. Bu sizin göreviniz diyorlar. Elbette görevimiz. Elbette yapacağız. Elbette bu millet için çalışacağız. Ama siz de lütfen bir sorgulayın. Merhum Menderes merhum Özal dönemleri dışında bu ülkede yapılması gerekenler acaba daha önce neden yapılmadı? Türkiye'nin ihtiyacı olan yolları neden yapmadılar? Okulları neden açmadılar? Hastaneleri neden inşa etmediler? Köprüler havalimanları konutlar, üniversiteler daha niceleri neden yetersiz kaldı? 26 havalimanı vardı biz geldiğimizde onu 56 havalimanına biz çıkardık. Biz. Nereden nereye? Bu millet neden yıllarca hak ettiği hizmeti eseri ve yatırımı göremedi? 102 yaşındaki Cumhuriyet Halk Partisi kimi zaman seçimsiz, kimi zaman darbeyle, kimi zaman koalisyon ortağı olarak hükümetteydi. Kendisi iktidarda olmadığında fikirleri iktidardaydı. Acaba şu ülkede dikili bir taşları var mı ya? Yok. Var mı? Yok.
"AK PARTİ'NİN TEK BAŞINA İKTİDARA GELMESİ HALK DEVRİMİDİR"
Sevgili gençler büyüklerinize sorun. Belgeselleri izleyin. Açın arşivden o dönemin gazetelerini okuyun. Anarşi, terör, huzursuzluk, belirsizlik, karamsarlık, umutsuzluk dışında hiçbir şey göremeyeceksiniz. Yahu benim İstanbul'da ortaokulda okuduğum sınıfta 80 öğrenci vardı.
Üniversite yurtlarında 18-20 öğrenci aynı koğuşta kalıyordu. Hastane çilesi, devlet dairesi çilesi, okul çilesi, yol çilesi hep bunları yaşadık. Çocuklar çile içinde doğuyor, çile içinde büyüyor.
Çile ile ölüyorlardı. AK Parti'nin daha 15 ay önce kurulmuş olmasına rağmen 3 Kasım seçimlerinde yüzde 36 oy oranına ulaşabilmesi esasen bir isyanın, bir itirazın, bir çığlığın, büyük bir değişim talebinin tezahürüdür.
Gençler şunu unutmayın. AK Parti'nin tek başına iktidara gelmesi açıkçası bir halk devrimi olmuştur. 23 yıl boyunca biz 3 Kasım devrimine sadakatle bağlı kaldık. 23 yıldır her seçimde kazanıyorsak işte bu 3 Kasım seçim sonuçlarına olan sadakatimizin bir neticesidir.
Yeterli mi? Elbette değil. Daha yapacak çok işimiz var. Ancak şunu da unutmayın değerli arkadaşlarım. 23 yıl boyunca bir yandan ülke için hizmet ve eser üretmeye çalışırken bir yandan da içeriden ve dışarıdan saldırılara göğüs gerdik. Bu bir mazeret değil. Biz tabiri caizse hem unutmayın şeytanı taşladık hem de tavafımızı yaptık.
AK Parti TBMM Grup Toplantısı https://t.co/9pk3AlTDqb
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) November 5, 2025