Avukat Hüseyin Ersöz Yorum12'de konuştu: 'Cumhurbaşkanı 3. kez aday olmak istiyor'
Gazeteci Betül Begümhan Aydoğan, Yorum12'de Avukat Hüseyin Ersöz'ü ağırladı. Gezi olayları, sokak hayvanları meselesi ve yeni anayasanın konuşulduğu programda Ersöz, Cumhurbaşkanı 3. kez Cumhurbaşkanı olmak istiyor ifadelerini kullandı.
12punto
Her hafta alanında uzman isimlerin ağırlandığı Yorum12'de gazeteci Betül Begümhan Aydoğan, Avukat Hüseyin Ersöz'ü ağırladı. Ersöz, Türkiye gündemi hakkında çarpıcı yanıtlar verdi
Gezi olaylarının 11 yaşında olduğunu ifade eden Aydoğan'ın, "Gezi sizin için ne ifade ediyor?" sorusuna Ersöz, şu şekilde yanıt verdi:
"Toplantı ve Gösteri Kanunu kapsamında bir takım eylemler olarak yapılıyor. İlk çıkış noktasına baktığımızda çok barışçıl bir şekilde başladığını, üniversite veya lise talebesinin geldiğini ve burada özellikle o alana yeni bir binanın yapılmamasının o alanın yeşil bir alan olarak kalmasını; Gezi Parkı olarak kalması konusunda bir inisiyatif aldıklarını görüyorsunuz. Çıkış itibarıyla herhangi bir problem görmüyorum. Bir süre sonra polisler tarafından oraya bir müdahale gerçekleşti ve çadırlar yıkıldı. Sonrasında tabiki bazı marjinal gruplar pankart açmış ve slogan atmış olabilir ama yinede bu eylemlerin hukuka uygun olduğunu ve çıkış amacını değiştirmiyor.
Siyasi iktidar, "Bu gençler neden böyle bir yaklaşıma büründüler?" sorusuna yönelmiş ve o tarihte başbakan olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüşlerdi. O görüşme çıkışında, 'başbakanımız' kelimesini de kullanarak aslında orada kendi sıkıntılarını, neye tepki gösterdiklerini Sayın Başbakana anlatmışlardı. Seneler sonra, haklarında dava açıldı ve yargılandılar. Sayın Başbakanım dedikleri kişiye darbe yapma suçlamasıyla karşı karşıya kaldılar"
SERBEST KALMALARI İÇİN FORMÜL NE?
Ersöz, Abdulkadir Selvi'nin yazılarına değinerek, Osman Kavala veya diğer gezi tutuklularının serbest kalması hakkında, "Normalleşme kapsamına tabi ki girebilir. Gezi davası olarak adlandırdığımız dava adaletli yargılamanın ihlallerinin tartışıldığı bir süreç. Siyasi bir etkinin olduğunu ve diğer taraftan da adil yargılanma ihlallerinin ve özgürlük hak ihlallerinin hukuk düzenindeki normalleşmeden de bahsetmek gerekiyor. Bu normalleşme, hukuk sınırları içerisinde kalarak yine hukuk prensibi göz önünde tutularak gerçekleşmesi lazım" şeklinde konuştu.
"BU DÖNEM DAHA KÖTÜ"
Geçmiş ile bugünü kıyaslayan Ersöz, Ergenekon, Balyoz gibi davalara baktığını ancak bugün kadar kötü zamanlar olmadığını şu sözlerle aktardı:
"Balyoz, Ergenekon, Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenlerinin yargılandığı davada yer aldım. Ama tüm bu sürecin içinde bir kıyaslama yapacak olursak, içerisinde bulunduğumuz dönemin çok daha kötü olduğunu söylerim. Ergenekon ve Balyoz davalarını göz önüne aldığımızda, insanlar için sahte deliller üretilirdi. İnsanların bu delillerle ilişkilendirilmesi için ya bilgisayarlarına ya da CD'ye yüklenerek bırakılırdı. Üç ayaklı bir plan vardı. Çünkü, bu sahte belgeleri üretenler, taşıyanlar ve bunları yargı sürecine taşıyanlar vardı. Bugüne baktığımızda ise buna bile ihtiyaç olmaksızın gazete manşetleriyle, tek bir haberden ya da tek bir basın açıklamasından dolayı tamamen bir yapıştırma ile çok da hukuki olmayan değerlendirmelerle gözaltına alınarak tutuklanıp ve AİHM kararının göz ardı edildiği olaylar var"
Ersöz, yeni anayasa hakkında ise, "Cumhurbaşkanı 3. kez Cumhurbaşkanı olmak istiyor. Ben tekrar seçilmek istiyorum bundan dolayı anayasayı değiştirmem lazım diyemeyeceği için bu bir darbe anayasasıdır diyor. Bunun arkasına sığınıldığını düşünüyorum" dedi.
Siyasetteki yumuşama ihtimali içinse Ersöz, "Cumhurbaşkanının yeniden aday olabilmesi aslında TBMM'nin erken seçim kararı almasıyla bağlantılı. Meclis çoğunluğu buna izin vermiyor. AKP VE MHP bunu tek başına karar veremiyor. Diğer partilere de ihtiyaç var. Normalleşme nedeninin bu noktada anlam taşıdığını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Başıboş sokak hayvanları hakkında düzenlenen yasa tasarısı içinse Ersöz, "Köpekler önce sahiplendirilecek sahiplendirilemeyenler ise uyutulacak deniyordu. Tepkilerden sonra uyutma değil de barınaklarda bakılacak deniyor. Bu mesele netlik kazanmış değil. Köpekler bazen sorun teşkil edebilir. Köpekleirn uyutulmasını isteyenler bu gerekçelerin arkasına sığanıyor. Günümüzde yaşam hakkına bu kadar kolay dokunulmaması gerektiğini düşünüyorum" diyerek cümlelerini tamamladı.