Kanla alınan olimpiyat madalyasının hikayesi
Olimpiyatlarda 2 kez altın madalya kazanan güreşçi Mustafa Dağıstanlı, oyunlara katılabilmek için kan vererek zayıflamıştı.
12punto
Olimpiyatlarda ülkemizi defalarca temsil etmiş ve 2 kez altın madalya kazanmış Mustafa Dağıstanlı'nın yaşam hikayesini yakından inceleyeceğiz.
1931 yılında Samsun’da dünyaya gelen Mustafa Dağıstanlı, güreşe küçük yaşlarda başladı. Askerliği sırasında minderle tanıştıktan sonra da hızla kendini ispat etti ve 1951’de ilk Türkiye şampiyonluğunu yaşadı. Dağıstanlı, 1 yıl sonra ise Japonya’nın başkenti Tokyo’daki Dünya Güreş Şampiyonası’nda serbest stil 54 kiloda birinciliği kazandı.
Dünya şampiyonu güreşçimizin yarışacağı bir sonraki uluslararası arena, 1955’te Barcelona’da düzenlenen Akdeniz Oyunları olacaktı. 57 kiloda grekoromen stilde güreşen Dağıstanlı, burada da altın madalya kazanmasını bildi ve olimpiyat serüveni başladı.
Dağıstanlı, Melbourne-Stockholm 1956 Olimpiyat Oyunları’nda serbest stil 57 kiloda mücadele etti. Rakiplerini yenmeyi başaran Dağıstanlı, altın madalyayı boynuna taktı.
2015-2016 yıllarında yazar Ahmet Seven’e Melbourne günlerini anlatan Dağıstanlı, kilo düşmekte zorlandığını ve güreşme hakkını kan vererek nasıl kazandığını şöyle anlatmıştı:
“Melbourne’de bir 200 gram fazla kilomu bir türlü düşürememiştim. Tartı sırama az bir süre kalmıştı. Doktorumuz Mahir Dermanver’e gittim. ‘Ben bu işin yolunu buldum’ dedim. ‘Nedir bu işin yolu’ diye sordu. ‘Benden 200 gram kan alacaksın. Böylece kilo düşmüş olacağım’ dedim. ‘Olmaz öyle şey’ dedi. ‘Olur’ diyerek ısrar ettim. Sonunda benden 200 gram kan aldı. Benim çıktığım kantarın başında Alman Federasyonu yetkilileri vardı. Çıktım, tamı tamamına kiloma düşmüşüm. Merak ettiler. Kibrit çöpü koyarak kantarı denemek istediler. Ve bir oh çekerek kantardan indim. Nihayet kilomu vermiştim.“
Milli güreşçi bir yıl sonra, 1957’de İstanbul’da düzenlenen Dünya Güreş Şampiyonası'nda tekrar mindere çıktı serbest stil 62 kiloda şampiyon olmayı başardı. 1959'da ise bu kez İran’da düzenlenen şampiyonada yine aynı siklette dünya şampiyonluğunu kimseye kaptırmadı. 1960’ta Bulgaristan’da düzenlenen Balkan Şampiyonası’nda da serbest stilde şampiyon oldu.
Altın madalya için hedef bu kez Roma 1960 Yaz Olimpiyatları’ydı. Türkiye’nin 7 altın madalyayla dünya güreşine damga vurduğu oyunlarda Dağıstanlı da 62 kilo serbest stilde podyuma 1. olarak çıktı. Dağıstanlı, bir diğer şampiyon güreşçimiz Mithat Bayrak’la birlikte, üst üste iki olimpiyatta altın madalya kazanmayı başaran ilk sporcu oldu.
Efsane güreşçi, kendine has kabul edilen yerde kaldırıp ters sarma, dana bağı dalış pozisyonlarıyla ünlendi. Güreştiği dönemde dünyanın en iyi sporcularından biri olarak gösterilen Dağıstanlı, uluslararası arenada ülkesi için yarıştığı 73 maçın 70’ini kazandı, ustası olduğu serbest stilde ise hiç kaybetmedi. Türkiye’de çıktığı 320 müsabakanın ise sadece birini kaybetti, tam 319 kez minderden galip ayrıldı.
Kariyeri şampiyonluklarla dolu olan Dağıstanlı, güreşi bıraktıktan sonra bir süre antrenörlük yaptı ve Türkiye Güreş Federasyonu'nda görev aldı.
Dağıstanlı, 18 Eylül 2022’de, 91 yaşında Ankara’da yaşamını yitirdi. Arkasında madalya ve şampiyonluklarla dolu bir güreş hayatı bıraktı.