Bahçeli sert bir dille eleştirmişti! 2024 Eurovision birincisi Nemo'dan Türkiye'ye mesaj...

2024 Eurovision Şarkı Yarışması’nı kazanan Nemo, Türkiye'ye mesaj gönderdi. Nemo, "Türkiye'deki arkadaşlarıma ve hayranlarıma sevgilerimi gönderiyorum" dedi.

12punto

İsveç’in Malmö kentinde bu yıl 68'incisi yapılan Eurovision Şarkı Yarışması’nı kazanan Nemo, Türkiye'ye mesaj gönderdi. 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yarışma sonrası sanatçı için "Birinci olan erkek sanatçının tüylü ceket, pembe saten etekle yarışmada boy göstermesi utanç verici yozlaşmanın teyididir" ifadelerini kullanmıştı. 

Sosyal medya hesabından bir video mesaj paylaşan Nemo, "Merhaba, ben Nemo. Türkiye'deki arkadaşlarıma ve hayranlarıma sevgilerimi gönderiyorum. Umarım yakında birbirimizi görür, hasret giderir ve birlikte müziğin tadını çıkarırız" dedi.

''TÜYLÜ CEKET, BOL MAKYAJ VE PEMBE SATEN ETEKLE...''

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin bu haftaki grup toplantısında Nemo’yu şu sözlerle hedef almıştı:

''İsveç’in Malmö kentinde 25 ülkenin katıldığı ve 68’incisi yapılan 2024 yılı Eurovision şarkı yarışması insanlığın nasıl bir tehditle yüz yüze kaldığını fazla söze gerek bırakmadan belgelemiştir. Bu arada İsrailli şarkıcıya itirazlar yoğun olsa da, sonuç alınamamıştır. Sanattan daha çok siyasi içerikli bahse konu yarışmanın ahlaki çöküş propagandasına dönüşmesi, erkekle kadın arasında kalmış üçüncü bir türün tedavüle çıkması kokuşmuşluğun boyutlarını göstermesi bakımından ibret levhası olmuştur. Marjinalliğin dozajı korkunç düzeylerdedir. Batı’nın çürüyen toplum ve kültür yapısı adeta sahne almıştır. Birinci olan İsviçreli erkek sanatçının tüylü ceket, bol makyaj ve pembe saten etekle yarışmada boy göstermesi utanç verici bir yozlaşmanın teyidinden başka bir şey de değildir. Eğer bunun adına çağdaşlık deniyorsa, biz de diyoruz ki, batsın böyle bir çağdaşlık anlayışı. Eğer bunun adına modernlik deniyorsa, üstüne basa basa biz de söylüyoruz ki, olmaz olsun böylesi bir modernlik anlatım ve algısı. Biz çağdaşlığı ve modernliği kültürel erimenin ve ruhsal bunalımın çorak sahasında değil, kendi özümüzde, kendi değer yargılarımızda arayıp bulacağımızı, yeni yüzyılda da bunu cümle aleme ispat edeceğimizi kararlılıkla belirtmek istiyorum. Ahlaki ölçülerimize bağlanarak, kendimiz kalarak, medeniyet değerlerimizi müdafaa ederek, aile yapımızı koruyarak, hülasa hem Türk hem de Müslüman olarak bu yüzyılın tertemiz sayfalarına İ’la-yı Kelimetullah’ı yazacağız, Kızılelma destanını kahramanca haykıracağız. Yeter ki milletimize güvenelim, yeter ki milli birlik ve beraberliğimize leke düşürmeyelim.''