Birce Akalay'dan tutuklu olan Ayşe Barım isyanı: 20 kilo vermiş

Oyuncu Birce Akalay, tutuklu bulunduğu cezaevinde sağlık sorunları yaşayan Ayşe Barım'la ilgili paylaşımda bulundu.

12punto

Akalay, beş aydan uzun süredir cezaevinde tutuklu bulunan menajer Ayşe Barım için bir mesaj paylaştı. 

Televizyon sektöründe tekelleşme suçlamasıyla gözaltına alınan ancak 12 yıl önceki Gezi Parkı Direnişi'nde sanatçıları yönlendirerek "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçlamasıyla tutuklanan menajer ve ID iletişim sahibi Ayşe Barım 162 gün sonra ilk kez hakim karşısına çıktı. 

İlk duruşmada Barım'ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Davaya 1 Ekim'de devam edilecek. 

BARIM: YAŞAM HAKKIMI GERİ İSTİYORUM

Duruşmada gözyaşını tutamayan Barım savunmasında, "Ben Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya yönelik hiçbir şeye teşebbüs etmedim, yardım etmedim... Buraya girmeden evvel tespit edilmiş çok ağır bir kalp rahatsızlığım ve beyin anevrizmam var. Kalbimde 6 adet ayrı hastalık tespit edildi. Son derece sağlıksız koşullarda yaşam mücadelesi veriyorum... Yaşam hakkımı geri istiyorum. Onurum itibarım, yaşam hakkım her şeyim elimden alındı. Sizin adaletinize ve vicdanınıza güveniyorum" dedi.

AKALAY YAŞANANLARA İSYAN ETTİ

Oyuncu Birce Akalay, sosyal medya hesabı üzerinden Ayşe Barım ile çekilmiş bir fotoğrafını paylaştı ve şu ifadelerini kullandı:

"Ne sesi gidiyor kulaklarımdan ne 20 kilo vermiş, her an ölüm riski taşıyan hastalıklarından yorgun düşmüş yüzüne rağmen duruşma boyunca bize halâ güç vermeye çalışan gözleri.

Ayşe Barım “üç beyin anevrizması” ve “acil ameliyat gerektiren 6 farklı kalp rahatsızlığı” ile bir hücrede yargıya masumiyetini ispatlayabilmek için, ailesi ve sevdikleri için tüm gücü ve inancıyla yaşam mücadelesi veriyor. Ani ölüm riski olduğunu çok kez sizlere duyurmaya çalıştık. Yaşam hakkını itibarını ve onurunu geri isteyen sadece menajerim değil, canımızın içidir ve şu noktada yaşam hakkı esastır.

Her gün her gece bu korku ile yaşamak başta kendisi ve ailesi olmak üzere biz dostları ve sevenleri için çok ama çok zor. Yüce adaletin bir gün tecelli edeceğine hiç şüphem yok. Masumiyet karinesi ve tutukluluk tedbirinin son çare olması prensibinin göz önünde bulundurulması gerekir. Bu süre zarfında canımın, dostumun yaşamını yitirmesini istemiyorum..."