Diz ağrısının en önemli nedenleri: 3 günden fazla sürerse dikkat!

Diz ağrısı, özellikle orta yaş ve üzeri bireylerde sıkça karşılaşılan bir sorundur ve günlük yaşamı önemli ölçüde etkileyebilir. Uzmanlar, diz ağrısının ihmal edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Eğer ağrı 2-3 gün içinde geçmiyorsa, bu durumun daha ciddi bir soruna işaret edebileceğini belirtiyorlar. Geç kalındığında, dizdeki ağrılar hareket kısıtlılığına yol açabilir ve kalıcı hale gelebilir

12punto

Diz ağrısı, özellikle orta ve ileri yaş gruplarında yaygın bir şikayet olup, günlük hayatı olumsuz etkileyebiliyor. Uzmanlar, diz ağrısının hafife alınmaması gerektiğini vurgulayarak, 2-3 gün içinde geçmeyen ağrıların ciddi bir soruna işaret edebileceğini belirtiyor. Geç kalındığında dizdeki ağrılar, hareket kısıtlılığına neden olabilir ve kalıcı hale gelebilir. Uzmanlar, bu tür durumlarda zaman kaybetmeden bir doktora başvurulmasını öneriyor.

'DİZ AĞRISININ NEDENLERİ NELERDİR?'

Diz ağrısının en sık görülen üç nedeni arasında menisküs yırtıkları, kıkırdak hasarları ve kireçlenme yer alıyor. Genç yaşlarda travmalar veya menisküs yırtıkları ön planda olurken, ilerleyen yaşlarda kıkırdak hasarları ve kireçlenme daha sık görülüyor. Bu durumlar, merdiven inip çıkma, çömelme ve yürümek gibi basit hareketlerin dahi zorlaşmasına neden olabiliyor.

'MENİSKÜS YIRTIKLARI'

Diz ekleminde bulunan ve kaval kemiği ile uyluk kemiği arasında yastık görevi gören menisküsler, ani bükme ya da rotasyon hareketleri sonucu yırtılabiliyor. Yırtık, özellikle hareket esnasında şiddetlenen ağrılara yol açabiliyor. Tedavi edilmediğinde menisküs yırtıkları eklem kıkırdağına zarar vererek kireçlenmeye ve kronik ağrıya neden olabiliyor. Menisküs yırtıkları genellikle artroskopik cerrahi ile tedavi ediliyor. Bu işlemde, menisküs tamir ediliyor ya da yırtık kısım çıkarılıyor. Ancak yırtık kısmın çıkarılması durumunda, ileride kireçlenme riski artabiliyor.

'KIKIRDAK HASARLARI'

Fiziksel travmalar veya yaşlanmaya bağlı olarak diz eklemindeki kıkırdak yapısının bozulması, ciddi diz ağrılarına yol açabiliyor. Bu hasarın tanısı fizik muayene ve görüntüleme yöntemleriyle konuluyor. Kıkırdak hasarının tümüyle iyileşmesi mümkün olmasa da tedavi, hastanın yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor. Diz içi enjeksiyonlar, kıkırdak hapları ve ameliyatlar bu tedavi sürecinde kullanılan yöntemlerden bazıları. Uzmanlar, tedavinin başarısında hastanın sabırlı olması ve doktor önerilerine uyması gerektiğini vurguluyor.

'KİREÇLENME'

Dizlerdeki kıkırdak hasarının son aşaması olarak bilinen kireçlenme, eklem kıkırdaklarının işlevini tamamen yitirmesiyle ortaya çıkıyor. Bu durum, dizde şiddetli ağrılara, sertlik ve şişlik gibi belirtilere yol açarak hastanın yürüyüş, merdiven çıkma gibi günlük aktivitelerini yapmasını engelleyebiliyor. Kireçlenme tedavisinde cerrahi yöntemler ön plana çıkıyor. Kısmi diz protezi, kireçlenmenin dizin sadece bir kısmında olduğu durumlarda uygulanırken, tam kireçlenme vakalarında total diz protezi tercih ediliyor. Son yıllarda protez cerrahisinin robot yardımıyla yapılması, operasyonun başarı oranını artırarak protezlerin ömrünü uzatabiliyor.

Diz ağrısı şikayetlerinde erken teşhis ve doğru tedavi yöntemleriyle, hastalar günlük hayatlarına ağrısız şekilde dönebilirler.