Eski Bakan Albayrak getirmişti: "Kalıcı yaz saati uygulaması sonlandırılmalı"
Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak döneminde, "enerji tasarrufu" iddiasyıyla getirilen kalıcı yaz saati uygulamasının özellikle çalışanlar ve çocuklar için etkileri devam ediyor. Prof. Dr. Doğan Kökdemir, kalıcı yaz saati uygulamasını sonlandırılması gerektiğini söyledi.
12punto
Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak zamanında gündeme gelen ve kalıcı olarak düzenlenen sürekli yaz saati uygulamasının yarattığı sorunların etkileri devam ediyor.
Prof. Dr. Doğan Kökdemir BirGün'de yazdığı yazıcı kalıcı yaz saati uygulamasının sonlandırılmasını gerektiğini söylerek şunları akrardı:
YAPAY AYDINLATMA
"Vücudumuzun doğal saati olan sirkadiyen ritim kavramı, sağlığımız ve çevremiz arasındaki etkileşimi anlamak için merkezi bir öneme sahiptir. Kabaca 24 saatlik bir döngüde işleyen bu ritimler sadece uyku ile ilgili değildir; hormon salınımı, vücut ısısı ve hatta bağışıklık sistemimizin etkinliği de dahil olmak üzere çok çeşitli fizyolojik süreçleri etkiler. Yapay aydınlatma ve düzensiz programların hakim olduğu modern şehir yaşamında, sirkadiyen ritimlerimiz kolayca yanlış hizalanabilir ve bu da bir dizi sağlık sorununa yol açabilir.
Işık, özellikle de güneş ışığı, bu ritimleri senkronize etmeye yardımcı olan birincil dış ipucudur. Sabahın erken saatlerinde ışık vücudumuza uyanma sinyali vererek uyanıklığı artırır ve gün için iç saatimizi sıfırlar. Bu senkronizasyon, sağlık için temel olan tutarlı bir uyku-uyanıklık döngüsünün sürdürülmesi için çok önemlidir. Bu ritimlerin bozulması uyku bozuklukları, obezite, diyabet, depresyon gibi çeşitli sağlık sorunlarıyla bağlantılıdır.
DOĞAL IŞIK HAYATİ
Özünde, özellikle sabahları doğal ışığa maruz kalmamız, iç saatimizin doğru çalışmasını sağlamada hayati bir rol oynar. Bu, sadece yeterince uyumakla ilgili değil; tüm biyolojik sistemimizin doğal dünya ile uyum içinde çalışmasını sağlamakla ilgili.
EVRİMSEL RİTİM
Yapay ışığın hakim olduğu bir çağda, programlarımızı gün doğumuna göre yeniden düzenlemek romantik bir fikirden daha fazlasıdır; bu bir sağlık zorunluluğudur. Bu senkronizasyonun uyku-uyanıklık döngümüz üzerinde derin etkileri vardır. Gün doğumu ile uyanmak, her sabah iç saatlerimizin sıfırlanmasına yardımcı olarak daha sağlıklı uyku düzenini teşvik eder ve vücudumuzun en iyi şekilde çalışmasını sağlar. Bu uyum aynı zamanda zihinsel çevikliğimizi artırır ve bizi günün bilişsel taleplerine hazırlar. Güneşle birlikte doğarak, binlerce yıldır insan yaşamını yöneten ve modern yaşam tarzlarının giderek daha fazla bozduğu evrimsel ritmi yakalamış oluruz.
"DEĞERSİZ VE SUÇLU HİSSETMEK"
Sabah güneşini hem zihin hem de beden için doğal bir iksir gibi düşünmek mümkün. Tabii ki bir mucize yaratmaktan bahsetmiyoruz ama psikolojik olarak, duygusal sorunlarla mücadelede ve genel psikolojik sağlığının iyileştirilmesinde hiç de yabana atılmayacak bir role sahip gibi görünüyor. Örneğin, Mevsimsel Duygulanım Bozukluğu (MDB), mevsimlerdeki değişikliklerle ilgili bir depresyon türüdür. Tipik olarak her yıl yaklaşık aynı zamanlarda başlar ve biter. MDB’li çoğu insan sonbaharda başlayan ve kış aylarına kadar devam eden, enerjilerini tüketen ve kendilerini karamsar hissetmelerine neden olan semptomlar yaşar. Daha az yaygın olarak, MDB ilkbaharda veya yaz başında (mevsim değişikliğinde) depresyona neden olabilir. MDB belirtileri arasında neredeyse her gün günün büyük bölümünde depresif hissetmek, bir zamanlar keyif aldığınız aktivitelere olan ilginizi kaybetmek, düşük enerjiye sahip olmak, uyku sorunları yaşamak, iştahınızda veya kilonuzda değişiklikler yaşamak, halsiz veya tedirgin hissetmek, konsantre olmakta güçlük çekmek, umutsuz, değersiz veya suçlu hissetmek veya sık sık ölüm veya intihar düşüncelerine sahip olmak sayılabilir.
"TARTIŞMALI BİR UYGULAMA"
MDB’ın tam nedeni bilinmemekle birlikte, ancak sonbahar ve kış aylarında güneş ışığının azalmasıyla ilişkili olduğuna inanılmaktadır; bu da sirkadiyen ritminizi bozabilir ve psikolojik durumumuz etkileyen bir beyin kimyasalı olan serotoninde düşüşe yol açabilir. Buna ek olarak, mevsim değişikliği vücudun uyku düzeni ve ruh halinde rol oynayan melatonin seviyesinin dengesini bozabilir. Doğal sabah ışığına maruz kalmanın, özellikle MDB’de depresyon belirtilerini önemli ölçüde azalttığı gösterilmiştir. Ayrıca hafıza, dikkat ve tepki süresi gibi bilişsel işlevleri geliştirerek daha üretken ve tatmin edici bir gün geçirilmesine katkıda bulunabilir. Fiziksel olarak da faydaları aynı derecede etkileyicidir. D Vitamini sentezine yardımcı olmanın yanı sıra, sabah güneş ışığı biyolojik saatimizi düzenlemeye yardımcı olarak metabolizma, hormon salınımı ve hatta bağışıklık tepkisi gibi kritik süreçleri etkiler. Bu bütünsel etki, faaliyetlerimizi doğal ışık düzenleriyle uyumlu hale getirmenin neden sadece faydalı değil aynı zamanda refahımız için gerekli olduğunun altını çizmektedir.
"TOPLUMSAL FAYDALARI ÖNEMLİDİR"
Türkiye’de sürekli kılınan, yaz saati uygulaması (Daylight Saving Time), başlangıçta enerji tasarrufu sağlamak amacıyla uygulanmış olsa da, günümüzde sağlık üzerindeki etkileri açısından yoğun bir tartışma konusu haline gelmiştir. Eleştirmenler, saat değişikliklerinin doğal sirkadiyen ritmimizi bozarak uyku bozukluklarına ve değerli sabah güneş ışığının azalmasına yol açtığını vurgulamaktadır. Bu değişikliklerin psikolojik durumu, bilişsel yetenekleri, metabolik sağlığı ve genel yaşam memnuniyetini bozan geniş kapsamlı etkileri olabilir. Uyanma saatlerini doğal gün ışığı ile uyumlu hale getirmenin toplumsal faydaları önemlidir. Sabah güneş ışığına daha fazla maruz kalınması, işyeri verimliliğinin artmasına neden olabilir. Çevresel düzeyde de, bu uyum yapay aydınlatmaya olan bağımlılığı azaltarak enerji tasarrufuna ve karbon emisyonlarının azalmasına yol açabilir.
SONLANDIRMA ÖNERİSİ
Günlük rutinlerimize daha fazla doğal ışık entegre etmek, muazzam faydaları olan ulaşılabilir bir hedeftir. Bireyler için bu, sabah güneşinin tadını çıkarmak için daha erken kalkmak veya açık hava etkinliklerini sabah rutinlerine dahil etmek gibi basit yaşam tarzı düzenlemeleri anlamına gelebilir. Evlerin ve işyerlerinin içinde, pencerelerin ve aynaların stratejik yerleşimi yoluyla doğal ışığa maruz kalmayı en üst düzeye çıkarmak günlük ışık alımımızı önemli ölçüde etkileyebilir. Okullar ve işletmeler de programlarını gün ışığı saatlerine daha uygun hale getirerek bir rol oynayabilir; bu da öğrencilerin ve çalışanların odaklanmasını ve üretkenliğini artırabilir. Bu değişiklikler, görünüşte küçük olsa da, uyku bozukluklarının yaygınlığını azaltarak ve genel yaşam kalitesini iyileştirerek halk sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.
Tüm bu faydalı etkiler için yapılacak ilk şey, kalıcı yaz saati uygulamasını sonlandırmak olacaktır.