Küresel ısınma ve yaşam alanlarının daraltılması bozayılarını kış uykusundan uzaklaştırıyor!
Türkiye'deki bozayılar, küresel ısınma ve insan faaliyetlerinin etkisiyle kış uykusuna yatmadan geçiriyor. Uzmanlar, bozayılarının doğal yaşam alanlarının korunması ve yabani meyvelerin çoğaltılması için çalışmalar yapılmasını öneriyor.
AA
Türkiye'de, geniş bir popülasyona sahip olan bozayılar, insanlar tarafından doğal yaşam alanlarının daraltılması ve küresel ısınmanın etkisiyle kış uykusuna yatmadan en soğuk mevsimi geçiriyorlar.
Kış uykusu, metabolizmalarının yavaşladığı, nefes alıp verme ve kalp atış hızlarının azaldığı bir dönem olarak bilinir. Bu durum, ayılar, yarasa, sincap, kirpi, yer sincabı, dağ sıçanı, fındık faresi, kurbağa gibi "sıcak kanlı" hayvanlarda uzun süreli hareketsizlik halini alır.
Kışın yeterli besin bulamayan hayvanlar, kış uykusunda enerji tasarrufu yaparak hayatta kalırlar. Bu hayvanlar, kış uykusuna yatmadan önce vücutlarında depoladıkları besinleri kullanır.
Son yıllarda, küresel ısınma ve insan aktiviteleri, özellikle bozayılar gibi hayvanlarda kış uykusunun etkisini azaltmış gibi göründü.
Bursa Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı olan Prof. Dr. Hüseyin Cihan, Türkiye'deki bozayılar üzerinde 24 yıldır araştırmalar yürütmektedir. Cihan, ayıların yırtıcı memeliler grubuna dahil olduğunu ve besin zincirinin en üst tabakasında yer aldığını ifade etti.
Cihan, ayıların kış uykusunun önemli bir süreç olduğunu belirtti ve bu hayvanların hormonal düzenlemelerini tamamlamak için kış uykusuna yatmalarının gerektiğini açıkladı.
Ayıların üremelerinde kış uykusunun engel olmadığını, doğum yapabildiklerini dile getiren Cihan, "Yavrularını bu şekilde beslerler ve hayata bahar mevsiminde, kış uykusundan çıktıktan sonra daha aktif olacak halde yavrularının dışarıya çıkartmayı sağlarlar. Bu çok önemlidir. Doğadaki besinsel ihtiyaçlar ya da ne zaman beslenebilecekleri, çevrenin sıcaklığıyla ilişkilidir. Örneğin kışın gıda bulabilme oranı düştüğü için sonbaharda beslenmeye başlarlar ki yağlanırlar. Bu, yavrularını da beslemek amacıyla kışa, o gıdasız zamana hazırlık oluşturur. Sütünün de çok yüksek yağ oranına ihtiyacı vardır" diye kaydetti.
Prof. Dr. Cihan, ayıların yaşam süreçlerinde uzun yıllardır bazı sorunlar olduğunu belirtti. Bu sorunların başında, kendi besin zincirlerinde gereken gıdaya ulaşamamaları geldiğini ifade etti.
"ONLARIN ALANLARINA FAZLA GİRDİK"
İnsanlar tarafından yaşam alanları daraltılan bu hayvanların farklı arayışlara girdiğini aktaran Cihan, şöyle devam etti:
"Normal habitatlarında uygun gıdaları elde demiyorlar, bulamıyorlar, demek ki yetersiz. Tabii ki bizden kaynaklanıyor, insanoğlundan kaynaklanıyor. Onların alanlarına o kadar fazla girdik, o kadar tahrip ettik ki oraları, hayvanlar kendi gıdalarını bulamıyorlar. Mecburen çöplere, insan gıdalarına yönelmeye çalışıyorlar. Kolay yiyeceğe alışkın olan, çok zeki olan hayvanlardır ve bu yüzden de o çöplüğü mecburen karıştırıyorlar. Kış uykusuna yatmama sebeplerinden biri kendi habitatlarındaki yiyeceklere ulaşamamaları, insan gıdalarına kolay ulaşmaları. Diğeri de tabii küresel ısınma. Çok aşırı soğuklar olmadı ve ne oluyor, kar yağmayınca gıdaya ulaşabilme imkanı da artıyor. Bu sefer zaten yatmaz."
Cihan, bozayıların tam anlamıyla kış uykusuna yatan hayvanlar olmadığını, kışın dönem dönem uyandıklarını, kalkıp inlerinden çıktıklarını bildirdi.
"UYKUYA YATMA İHTİYACI DUYMUYORLAR"
Cihan, çok az miktarda gıda bulabilirlerse bunları yiyip uykularına devam ettiklerini belirtirken, "Yani gerçek kış uykusu değil, sürüngenlerde olduğu gibi ama ne yazık ki ısının artması ve gıdayı bulabilme imkanlarının biraz olsun artması nedeniyle bu dönemlerde kış uykusuna yatma ihtiyacı duymuyorlar" dedi.
Bozayıları korumak için, insanların doğaya daha fazla zarar vermemesi ve canlıların yaşam alanlarını tahrip etmemesi gerektiğini önerdi. Ayrıca, ormanlarda meyvelendirme çalışmalarının yapılmasını teşvik etti.
Ayıların yaşadığı alanlarda yabani meyvelerin çoğaltılmasıyla ilgili çalışmaların, insanların bu alanlara gelmelerini de engelleyeceğini vurguladı.
"YİNE SUÇ BİZDE OLUYOR"
Cihan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Aslında onlar bizimle bir araya gelmeyi hiç istemiyor. Ne oluyor? Aç kaldıklarında tabii yine insan ile ayı çatışması oluyor. Bu, hayvanların suçu değil aslında, yine suç bizde oluyor. Onlara doğru gıdayı, uygun gıda alanlarını da bulacak şekilde bir çalışma yapacak olursak inanın onlar da bizimle birlikte olmak istemeyecekler. Bursa'mızda, Uludağ'da ayı popülasyonu oldukça iyi durumda, iyi diyorum çünkü onların artışı, alanlarında bulunması bizim için de çok iyidir aslında. Türkiye'de Karadeniz Bölgesi ayı popülasyonu yönünden en zengin olan alanlardan biridir. Bence oradaki koruma çalışmalarına çok ağırlık vermek gerekiyor. Sadece tabii ki Karadeniz'de değil, ülkenin tamamında ayı çalışmalarına, koruma çalışmalarına hız vermek gerekiyor. Umarım hem o muhteşem canlılarımızı ve hem de insanlarımızı barışçıl bir şekilde yaşama tutturmuş oluruz."