Teoman: Albüm dinlenmedi, kitap da satmayacak
Rock müziğinin sevilen ismi Teoman, son çıkardığı albüm ve Sayın Bay Rock Yıldızı adlı romanı hakkında “Bu romanı yazana kadar bir, iki tane bayi toplantısında çalsam daha çok para kazanırdım. Kitabın satışları da çok yüksek olmayacak” diye konuştu.
12punto
Geçen yıl Ben, Zargana, Deus Ex Machina albümünün yanı sıra Sayın Bay Rock Yıldızı adlı bir de roman yazan rock müziğinin sevilen ismi Teoman, samimi açıklamalarda bulundu.
Diken’den Fatih Vural’a konuşan Teoman, son albümü ve yeni kitabıyla ilgili şunları söyledi:
“Uzun zamandır kendime dair bir kompleks yaşıyordum. Kimsenin benden böyle bir şey beklediği yoktu; ama ben ‘Müzikte olgunluk çağıma geldim. Kendimi iyi hissedeceğim bir final albümüyle bitirsem bu işi!’ diyordum. Ben artık şarkıları pek tatmin edici bulmuyorum kendim için. Çocukluğumda, gençliğimde dinlediğim konsept albümler gibi bir şey yapmak istiyordum. David Bowie’den, Pink Floy’dan bildiklerimle kariyerimi içime sinecek, artistik bir albümle bitireyim istiyordum. ‘Ben, Zargana, Deus Ex Machina’yı yaptım, rahatladım. “En ufak bir ticari kaygı olmasın. Kendi içinde tutarlı bir konsept albüm yapayım” dedim. ‘Sayın Bay Rock Yıldızı’ kitabıyla albüm yan yana yürüdü. Kitabı üç senedir yazıyordum. Kitap daha önce başlamıştı. İkisinden de çok memnunum. Artık içim rahat!
Dinlenme sayılarına bakarsak, ‘Ben, Zargana, Deus Ex Machina’ diğer albümlerimden daha az dinlendi. Böyle olacağını zaten biliyordum. Sayın Bay Rock Yıldızı’nı da daha fazla okura ulaşsın diye yazmadım. Zaten edebiyat dediğin, dünya ölçeğinde de Türkiye ölçeğinde de ‘feasible’ bir şey değil! Bu romanı yazana kadar bir, iki tane bayi toplantısında çalsam daha çok para kazanırdım. Kitabın satışları da çok yüksek olmayacak…”
"MESNEVİ OKUYAN DA BENİM, AŞIRI ALKOLDEN YERDE SÜRÜNEN DE!"
Teoman, kitabındaki Timur karakterinin çelişkileriyle ilgili “Bu çelişkiler eski Teoman’ı yansıtıyor mu?” sorusuna “Tabii ki yansıtıyor ama ben tam anlamıyla hiçbir zaman Timur olmadım” yanıtını verdi.
Röportajın dikkat çeken başlıkları şöyle:
Fatih Vural: 2006 yılında yaptığımız röportajda bana “Onun döneminde yaşasaydım, Hz. Muhammed’in etrafındaki insanlardan biri olurdum” demiştiniz. O röportajdan bir gün sonra medyada şu tip haberler yer aldı: “Yaşasaydı Hz. Muhammed’in çevresinde olacağını söyleyen Teoman dün gece Beyoğlu’nda aşırı alkol nedeniyle yürüyemeyecek haldeydi.”
Teoman: İnsanlarla paylaşmayı pek sevmediğim ama kendi içimde yaşadığım bir şey, o. Timur’da da var, o. Timur sabah ezanı dinlediğinde duygulanıyor. Ben de duygulanıyorum. Timur, Mesnevi okuyarak rahatlamak istiyor. Bak, Mesnevi arkanda duruyor! (Gülüyor) Timur’daki o çelişkiler bende de var.
Fatih Vural: O çelişkiler, sizin hayranlarınızın algısında daha ziyade bir renkmiş gibi görünüyor. Batmıyor, rahatsız etmiyor…
Teoman: Ben hayatın her tarafına bakıp kendime bir yol çizmeye çalışıyorum hâlâ. Mesnevi’yi okuyan da benim, aşırı alkolden yerlerde sürünen adam da benim!
…
“ÖLÜMDEN ÇOK KORKUYORUM”
Fatih Vural: Timur, hayatı sevmiyor ama ölümden korkuyor. Ölümü -sizin o şahane şarkınızla müsemma- ‘hızlı ve acısız’ olsun istiyor. İntiharın sularında dolaşıyor. Ama intihar edebilecek kadar güçlü bir karakter de değil…
Teoman: Değil! Ölümden de çok korkuyor çünkü.
Fatih Vural: Teoman da öyle mi?
Teoman: Hayata pek bayılmıyorum ama ölümden gerçekten çok korkuyorum.
Fatih Vural: Ama sizin ölümden korkmamak için ‘diğerlerine’ göre çok daha güçlü tutamaklarınız var.
Teoman: Ben iki arada bir derede kalmış biriyim! (Gülüyor) Timur da agnostikliğin riyakârlığını, ateizmin kibrini, deistlerin bir saat gibi evreni kurup sonra her şeyi kendi haline bırakan tanrısını istemiyor. Allah’a koşmak istiyor fakat orada da kendini ikna edemiyor. O zaman da gidecek hiçbir yer kalmıyor. Zaten bu kadar olasılık var! Hiçbirinde tam tatmin olmayan biri, Timur.
Fatih Vural: “Yalnızlıktan değil ama yalnız ölmekten korkuyorum” diyen çok modernist bir itirafı var Timur’un…
Teoman: Hem yalnız ölmekten korkuyor hem de kalabalık içinde ölmekten. Bu adama gidecek hiçbir yer yok! Kadınsız bir erkek olmak istemiyor, kadınlarla duygusal ilişkiye giremiyor. O kadar çok alanda çıkışsız kalmış ki! Her taraftan sıkışmış.