Bir aydın, bir dergi

Hanifi Altaş, Yeni Hayat Dergisi’nin kurucusu, sahibi, genel yayın yönetmeni ve başyazarıydı.

Yeni Hayat, Atatürk’çü / Kemalist bir dergiydi. Dergi, aylıktı. Cumhuriyetçi, ulusalcı, halkçı, devletçi, laik ve devrimci bir çizgisi vardı. “Yurtta Barış – Dünyada Barış” ilkesini temel olarak benimsemiş, bu temel üzerinde yayınlarını sürdürmüştür. Yeni Hayat, aydınlanmacı bir dergiydi; aklın özgürleşimi en temel önceliklerinden biriydi; bu özgürlüğü kısıtlayan her türlü otoriteyle mücadele etti. Dergi, Kemalizmi, her türlü görüşün dışında ve üstünde bir görüş olarak kabul ediyordu; çok farklı çevrelerden pek çok aydını, kendi etrafında topladı. Derginin yazarlarından Metin Erksan, Yeni Hayat’ı “Kemalizm’in ana caddesi” olarak ifade ediyordu. Dergide Alpaslan Işıklı’dan Çetin Yetkin’e, Necip Hablemitoğlu’na, Hüseyin Özbek’e, Mehmet Osmanoğlu’na, Şener Eruygur’a ve Serdar Saçan’a pek çok yazarın yazıları yayımlanıyordu.

Küreselcilerle ulusalcıların ilk hesaplaşmaları, Yeni Hayat sayfalarında görüldü. İkinci Cumhuriyetçi, Yeni Osmanlıcı görüşler bu dergi sayfalarında eleştiri konusu oldu; bunlara karşı ulus devlete sahip çıkan analiz yazılarına ağırlık verildi.

Özelleştirmelere karşı kamuculuk yaklaşımı derginin temel çizgileri arasındaydı.

Yurt içinden ve yurt dışından pek çok akademisyen derginin yazı kadrosuna katıldı; önemli katkılar yaptılar.

Dergi, yazarlarına özgürlükçü bir ortam sundu; yazarlarının birbirlerine yönelik eleştiri yazılarına da sayfalarında yer verdi.

Yeni Hayat, emperyalizmin dinden iktidar devşirme projesine erken tanı koydu ve mücadele etti. Örneğin FETÖ konusunda bugün piyasada efsane olmuş bazı kitaplar, önce bu dergide çeşitli yazılar halinde yer aldı.

Dergi, emperyalizmin etnik farklılıkları, ulus devletleri çözülmeye uğratacak birer araç olarak kullanmasına karşı çıktı ve mücadele etti.

Yeni Hayat hakkında Attila İlhan Cumhuriyet Gazetesi’nde üç yazı yazdı; dergiyi tanıttı ve övdü.

Din sömürücüsü gerekçesiyle kapatılan bir siyasal parti hakkındaki iddianamenin pek çok dayanağı, bu dergide yer alan yazılardaki verilerden oluşuyordu; konu basında geniş yankı yaptı.

Okuyucularından, özellikle kamu kurumlarındaki okuyucularından gördüğü ilgi, bazı basın organlarında panik yarattı ve Tercüman Gazetesi Yeni Hayat’ı manşetten haber yaptı, ona saldırdı.

Yeni Hayat’ın durduğu yer cephe idi; Kemalizm’in cephede savaşan bir yayın organıydı; ölümüne savaştı. Yazarları arasında şehit veren ve mücadelesine devam eden bir dergiydi. Mevcut iktidara hükümeti kurma görevi verildiğinde şu kapakla çıkmıştı: “Devleti içerden kuşatma kadroları”. 

Yeni Hayat dikkate alınmadan Türk düşünce tarihi yazılamaz.

Yeni Hayat, Hanifi Altaş ve çelik çekirdeği oluşturan bir grup arkadaşının eseridir. Hanifi Altaş’ın örgütleyici kapasitesi ve öncülüğü ile dergi, her türlü holding desteği önerisini geri çevirerek, çelik çekirdekteki bir grubun katkılarıyla on dört yıl yayın yapmıştır, bu grubun ekonomik katkı sınırlarına gelindiğinde dergi yayınına son vermiştir.

Hanifi Altaş olmasaydı, Yeni Hayat Dergisi olmazdı. Hanifi Altaş’ı 29.10.2023’te yitirdik. Çok önemli bir aydın yitiren Türk Ulusu’na başsağlığı dileriz.

Haber Kaynağı : Dr. Mehmet SARITAŞ