Eğitimci Atalay Girgin Dünya Felsefe Günü’nü 12punto.com.tr’ye değerlendirdi: ‘İçinizdeki İlinek ve Sıfatzede İnsanı Öldürün!’
Eleştirel düşünmeye iterek adalet, eşitlik ve insan hakları gibi konularda bilinçlenmemize olanak tanıyan felsefenin önemi, her Kasım ayının üçüncü Perşembe’si kutlanan Dünya Felsefe Günü ile taçlanıyor. Eğitimci Atalay Girgin Dünya Felsefe Günü’nü 12punto.com.tr’ye değerlendirdi.

Eğitimci- yazar Atalay Girgin Dünya Felsefe Günü’nde insanlığın içine düştüğü bu zor günleri felsefe-insan ilişkisi üzerinden değerlendirdi.
Girgin’in 12punto’ya özel kaleme aldığı yazı şöyle:
“HER SEFERİNDE ÖLEN SIFATLAR DEĞİL İNSAN OLMUŞTUR”
İnsanın yeryüzündeki serüveni acılar, katliamlar, savaşlar, tehcirler ve soykırımlarla bezenmiştir. “İnsan” adı verilen varlığın, “insan olmayı öğrenme” ve “insanlaşma” süreci her çağda, sıfatlarının ardına sığınan insanın, sıfatlarıyla mahkûm ettiği insana yaptığı zulümlere karşı duruş, düşünüş, söyleyiş ve eyleyiş biçimiyle gelişmiş ya da ağır darbeler almıştır.
Bu tarih, bir yandan insanlığın ortak mirasına katkıların bir yandan da yakıp yıkmaların, yağma ve talanın, insanın insana yaptığı zulmün tarihidir. İnsan olmayı, etnik ya da dinsel, ideolojik ya da derisinin rengi anlamında yalnızca kendi sıfatıyla, yalnızca kendisi gibi olmayla özdeşleştiren sıfatzede insanın, hâkimiyet kurma ve ekonomik zenginliğe el koyma tarihidir. Bu anlamda, yaşanmış tarihin zalimi de mazlumu da sıfatzedelerdir. Bunlar da kendini ya da karşısındaki kişiyi sıfatlara indirgeyerek vurdukça vurmuş ya da vuruldukça vurulmuştur. Ama sonuçta her seferinde ölen sıfatlar değil yalnızca “şu” diye gösterilen insan olmuştur.
“BİRİLERİ HALA SIFATLARI İÇİN ÖLDÜRMEKTE, SIFATLARI İÇİN ÖLDÜRÜLMEKTEDİR”
Tarihte yaşananlara rağmen, günümüz insanı için Dünya, geçmişten ne daha iyi ne de daha kötüdür. Bazı insanlar insanlığın ortak mirasına katkılarda bulunmaya, yapılan savaşlara, zulüm ve vahşete karşı durmaya çalışırken, bazıları ise yalan, talan, hırsızlıkla hükmetmeye devam etmekte ve bunlardan beslenmektedir. Dünyanın her yanında olduğu gibi, yanı başımızda da birileri hala sıfatları için öldürmekte, sıfatları için öldürülmektedir. Oysa insanın değerini belirleyen sıfatları, statüleri değildir. Sıfatlar değişebilir, statüler gelip geçicidir.
“SIFATLARA YA DA STATÜLERE DEĞER KATAN İNSANDIR”
Kavranması gereken temel düstur şudur: Her insanın değeri ve değerleri vardır. Sıfatlar, statüler, insana değer katmaz. İnsanı güzelleştirip çirkinleştirmediği gibi, onu daha iyi ya da daha kötü de kılmaz. Aksine sıfatlara ya da statülere değer katan insandır. Bireye sıfatından ya da statüsünden dolayı saygı gösteren de kendisini sıfatı dolayısıyla değerli sayan, saygı bekleyen insan da ilinek, yani sıfatzede insandır.
İlinek insan, sıfatların, statülerin, makamların ardına sığınır. Kendisini ve karşısındakini sıfatları ve statüleriyle, makamıyla değerlendirir. Karşısındaki bireyi, insan olarak değeri ve değerleriyle değerlendirmeyi düşünmez. Öteler, küçümser ya da ona itaat eder, boyun eğer. Her ikisi de birey olarak insanın, “insan olmayı öğrenme” sürecinin önünde aşılması güç, bilince içselleşmiş devasa birer engeldir.
“ELEŞTİREL DÜŞÜNEN BİREYLER YETİŞTİRMEYE YÖNELEN BİR EĞİTİMİN OLMAZSA OLMAZI FELSEFEDİR”
Bu engeli aşmanın en önemli araçlarından birisi, hiç kuşkusuz ki, bireye, akla dayalı bir biçimde sorma, sorgulama, var olan ve yaşanan tarihsel-toplumsal gerçekliğe çok yönlü ve çok boyutlu bir biçimde bakıp anlama, bütünsel olarak kavrama temelinde eleştirel düşünme alışkanlığı kazandırmaya yönelecek bir eğitimdir. Hem düşünmeyi öğrenme hem de soran, sorgulayan ve eleştirel düşünen bireyler yetiştirmeye yönelen bir eğitimin olmazsa olmazı ise felsefedir, yani felsefe eğitimi ve öğrenimidir. Çünkü felsefeyi, felsefi düşünüş ve sorgulayışı içermeyen bir eğitim, sürüler halinde yeni sıfatzedeler, yeni ilinek insanlar yetiştirmekten öteye geçemez.
Felsefi düşünen insan, karşısındaki güç ya da otorite, hangi sıfatı, hangi statüyü taşıyor olursa olsun, aklını onun ipoteğine vermez. Kendi gücü ve etki olanağı ne olursa olsun, iktidarların, zalimlerin zulmüne, savaşa, katliamlara, yalana, talana, soyguna, insanı insanlıktan çıkaran uygulamalara sessiz kalmaz. Çünkü bilir ki, aklını birilerinin, gerçek ya da düşsel-imgesel herhangi bir varlığın hizmetine koştuğunda düşünüşünün felsefi niteliği sırra kadem basacaktır. O andan itibaren ya kölelere hükmeden bir efendiye ya da efendilerin, iktidarların hizmetkârına dönüşecektir. Felsefi düşünen insan bunun bilincine varan, düşünüşü, eyleyişi ve söyleyişiyle bundan kaçınmayı bilen insandır.
“ZOR OLAN İNSAN OLMAYI ÖĞRENMEK VER HER ŞART ALTINDA İNSAN KALABİLMEKTİR”
İşte geçmişten günümüze ilinek ve sıfatzede insanın, sıfatların ardında yaşadığı ve yaşattığı trajedilerin farkında olan Uluslararası Felsefe Kuruluşları Federasyonu Yönetim Kurulu, 21. yüzyılın Dünya Felsefe Kongrelerinden birinin genel konusunu “İnsan Olmayı Öğrenmek” olarak belirlemiştir. Çünkü düşünen, soran ve sorgulayan her insan için, fiziki olarak insana benzemek ile insan olmak aynı şey değildir. Yalnızca insana benzer olmak da insanlıktan çıkıvermek de çok kolaydır. Zor olan ise insan olmayı öğrenmek ve her şart altında insan kalabilmektir. İnsanı değeri ve değerleriyle bir bütün olarak değerlendirebilmektir.
Tam da bu bilinçle diyoruz ki, aslolanın sıfatlar ve statüler değil, aksine aslolanın insan olduğu; insanın sıfatlarına bakılarak değerli ya da değersiz görülmediği; insanın kendi içindeki sıfatzede ve ilinek insanı öldürdüğü; Dünya’nın her metrekaresinde, insanın insan üzerindeki ekonomik, sosyal, siyasal, cinsel, dinsel, etnik, vb. her türden baskı, şiddet ve sömürüsünün ortadan kalktığı Dünya Felsefe Günleri’nde buluşmak dileğiyle...
Dünya Felsefe Gününüz kutlu olsun!
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar

Ece Gürel'in patronu 12punto'ya konuştu: 'Önümüzdeki günlerde...'

Fatih Altaylı'dan çok konuşulacak ön seçim ve İmamoğlu yorumu

Reyting sonuçları açıklandı! 9 Mart Pazar günü en çok izlenen yapım ne oldu?

10 Mart günlük burç yorumları: Aşk, kariyer ve sağlıkta neler oluyor?

BİM 11-14 Mart aktüel kataloğu yayınlandı! Bu hafta BİM' neler geliyor?

BEDAŞ 10 Mart'ta İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı

'Kayboldum, ruhum geride kaldı' mesajının anlamı ne?

Norveç Türklere vatandaşlık mı veriyor?

Pendikspor ile Amed karşı karşıya geliyor

10 Mart Pazartesi TV yayın akışı: Bugün kanallarda neler var?
