Kozmik düğüm teorisiyle evrenin madde-antimadde gizemi yeniden ele alındı
Bilim insanları, yüzyıllar önce ortaya atılan girdap temelli atom modelini günümüz fiziğiyle birleştirerek evrenin neden maddeden oluştuğunu ve antimaddenin neden yok olduğunu açıklamaya çalışıyor.
Evrenin büyük sırlarından biri olan maddenin varlığı ve antimaddenin ortadan kayboluşu, Japonya ve Almanya’dan araştırmacıların öncülüğünde yeniden masaya yatırıldı. Araştırma ekibi, 19. yüzyılda geliştirilen ve zamanla kenara atılan girdap atom modelinden yola çıkarak modern bir teori geliştirdi. Bu yeni modele göre, evrenin ilk saniyelerinde oluşan kozmik düğümler, bugün gözlenen madde-antimadde dengesizliğinin kaynağını oluşturmuş olabilir.
1867 yılında İngiliz fizikçi William Thompson’ın ortaya attığı bu yaklaşım, atomların uzayda varsayılan ‘eter’ isimli maddenin içindeki sabit girdaplardan meydana geldiğini öne sürüyordu. Farklı düğüm biçimleri ise çeşitli elementlerin ayırt edici özelliklerini açıklıyordu. Ancak eterin bulunmadığının kanıtlanması ile bu model bilim camiasında tercih edilmeyen bir teoriye dönüştü. Yine de, düğüm kavramı başka bilim dallarında etkili olmaya devam etti.
FİZİKÇİLERİN YENİ YORUMU: KOZMİK DÜĞÜMLERİN ROLÜ
Günümüzde Hiroşima Üniversitesi ve Deutsches Elektronen-Synchrotron Enstitüsü’nden uzmanlar, bu eski modelin bazı ilkelerini evrenin kökenine dair sorulara uyguladı. Bilim dünyasında uzun süredir tartışılan bir meseleye, yani madde ile antimadde arasındaki küçük ama belirleyici dengesizliğe, teorik bir açıklama aradılar. Standart Büyük Patlama modelinde her iki madde türü eşit üretilmiş olmalıydı. Fakat gerçek evrende maddenin kısmi üstünlüğü sonucu tüm varlık ortaya çıkabildi. Araştırmanın başındaki Muneto Nitta, bu küçük farkın “evrenin neden var olduğu” sorusunu cevaplamak için kritik olduğunu vurguluyor.
Yeni çalışmaya göre, evrenin başlangıcında ortaya çıkan ve kozmik düğüm solitonları olarak adlandırılan karmaşık yapılar, madde ile antimadde arasındaki hassas dengeyi madde lehine bozmuş olabilir. Teoride, simetrinin bozulmasıyla iplik benzeri yapıların zaman içinde düğümlenerek istikrar kazandığı ve daha sonra çözülerek madde fazlası oluşturduğu belirtiliyor.
Bu süreç sırasında sağ elli nötrinoların ortaya çıktığı ve bozunarak maddenin lehine hafif parçacıklar oluşturduğu, böylece evrende varlığın filizlenmesinde başrol oynadıkları belirtiliyor.
MODELİN EVRENSEL SORULARA KATKISI
Araştırmanın aktardığına göre, önerilen bu teori yalnızca madde-antimadde asimetrisini açıklamakla kalmıyor; karanlık madde ve nötrino kütleleriyle ilgili bilinmezlere, hatta kuvvetli CP problemi olarak bilinen fiziksel bir bilmecenin anlaşılmasına da katkı sağlayabilir. Profesör Nitta ve ekibi, bundan sonraki amaçlarının teorinin öngörülerini geliştirerek gelecekte gerçekleştirilecek deneylerle sınanabilir hale getirmek olduğunu paylaştı.
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar
AKP'li isim ağzındaki baklayı çıkardı, seçim için tarih verdi
1 milyon TL'nin aylık getirisi ne kadar oldu?
Evet teröristbaşı sözünü tutuyor!..
AKP'li ROK ve Tayyar'dan Akın Gürlek paylaşımları birbiri ardına geldi
Bilal oğlan
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e soruşturma: İlk açıklama geldi
Şener Üşümezsoy 'Asıl risk bu bölgede' diyerek uyardı!
HBS Araştırma'nın kasım ayı anketi...
Trafik cezaları nereye harcanıyor?
Tanju Özcan, Davutoğlu'nun 'Yezit' sözüne cevap verdi