Almanya'da seçimler: Aşırı sağın iddiası ve siyasi kriz... Sandıktan sürpriz çıkacak mı?
23 Şubat Pazar günü Almanya'da genel seçimler yapılacak. Alman siyaseti, Ukrayna'daki savaş ve uzun süredir içinden çıkılamayan sosyal durgunluk problemleriyle sancılı bir sürece girdi. Aşırı sağ, seçimlere bir gün kala onlarca yıldır görülmemiş bir iddiaya sahipken, ana akım siyasi kurumlar seçmenlerin desteğini alabilmek için yeni arayışlara başladı. Yazar Osman Çutsay, Almanya'daki seçimlerin olası sonuçlarını 12punto'ya değerlendirdi.

Suat TEKİN - 12punto.com.tr
Alman seçmenler, ülkenin geleceği üzerinde büyük etkiye sahip olabilecek genel seçim için yarın sandık başına gidecek. Şu ana kadar yapılan anketlere göre, eski Başbakan Angela Merkel'in partisi CDU/CSU'nun seçimden galip çıkması bekleniyor. CDU/CSU'nun şansölye adayı Friedrich Merz, geçtiğimiz hafta başında şansölye adaylarının tartıştığı bir programa katılarak, aşırı sağ parti AfD'nin adayı Alice Weidel'ı Ukrayna'ya karşı tutumu nedeniyle azarladı. Merz'in tutumu, CDU'nun önümüzdeki dönemde de AfD ile iş birliği yapmayacağı yorumlarına neden oldu. Almanya'daki siyasi partiler, AfD'ye karşı 'güvenlik duvarı' (Brandmauer) politikası uyguluyor. Bu tutum, hiçbir siyasi partinin aşırı sağcı partiyle ilişki geliştirmemesi için geliştirildi.
AfD, anketlere göre CDU/CSU'nun ardından sandıktan ikinci parti olarak çıkabilir. AfD'nin olası başarısı, Alman siyaseti üstünde 'dönüştürücü' etkiler yaratabilir. Siyaset uzmanları, eski Doğu Almanya bölgelerinde yüksek desteğe sahip olan AfD'ye bu kez batı eyaletlerinden de destek gelebileceğini öne sürdü. Alman medyasında yer alan yorumlara göre, özellikle gençler arasında aşırı sağa olan ilgi artış gösterdi. Bu gelişmeler, Almanya'da siyasi durumun değişmekte olduğunu ortaya koydu. Alman siyasetinin geleceğini ve Avrupa'nın seçimlerden asıl etkilenebileceğini yazar Osman Çutsay'la konuştuk.
ANKETLER NE SÖYLÜYOR?
Çutsay, anketlere göre seçmenlerin yüzde 30'dan fazlasının seçime birkaç gün kalmasına rağmen hala hangi partiye destek vereceğine karar vermediğini aktardı. Bu durumun seçimlerde bir sürprizi tetikleyebileceğine dikkat çeken Çutsay, her şekilde Alman sağının seçimlerin ardından 'egemen' konuma geleceğini savundu.
Seçimlere dair Almanya’da yapılan araştırmaların Hristiyan Demokratları (CDU/CSU) önde gösterdiğini belirten Çutsay, şu ifadeleri kullandı:
''En son kamuoyu araştırmaları sandıktan ilk sırada yüzde 30 civarında bir oyla Hıristiyan Demokratların (CDU ve CSU) çıkacağını gösteriyor. İkinci sırada ise bünyesinde faşist kanallara da yer veren, “aşırı sağ” diyebileceğimiz Almanya için Alternatif (AfD) partisi var. O da yüzde 20-22 bandında. Üçüncü sırada, genelde küçük bir farkla, sosyal demokratların (SPD) çıkacağı yolunda tablolar çoğunlukta, ama Yeşiller Partisi de SPD'nin önüne geçebilir. Bu iki partinin oyları yüzde 14-16 bandında ve çekişiyorlar. Sol Parti'nin (Die Linke) ise Sahra Wagenknecht ekibinin (BSW) ayrılmasından sonra parlamentoya giremeyeceği yolundaki anket sonuçları, tuhaf bir biçimde son birkaç haftada değişti. Daha doğrusu değiştirildi. Şimdilerde Sol Parti'nin yüzde 6'yı bulabileceği, BSW'nin ise yüzde 5 barajının altında kalabileceği yolunda veriler yığılıyor medyaya... Özellikle ilk kez oy kullanacak gençlerin Sol Parti'yi kanatlandırdığı ileri sürülüyor.
Liberal sağcı Hür Demokrat Parti (FDP) şu anda barajın altında gözüküyor. Ama sistem onu bir biçimde sandıktan çıkarabilir.
Alman sol partilerin durumuna dair değerlendirmelerde bulunan Çutsay, yeni kurulan Sahra Wagenknecht Birliği’ne (BSW) karşı bir cephe oluşturulduğunu bildirdi. Çutsay’a göre ana akım medya ve siyaset kurumları, sol parti BSW hakkında aşırı sağcı AfD ile aynı derecede tehlikeli olduğunu algısına oluşturmaya çalıştı.''
Çutsay, iktidar partisi SPD ve eski ortağı Yeşiller’in dış siyasete yaklaşımları nedeniyle dönüşüm geçirdiğini söyleyerek, şunları kaydetti:
''SPD ve Yeşiller'in pek öyle solla ilişkisi kalmadı, zaten böyle bir iddiaları da yok. İkisi de birer savaş partisi. Ukrayna'da yangına körükle gidiyorlar ve bir 'Rus nefreti' ile Rus korkusunu kışkırtmayı siyaset sayıyorlar. Bu arada kitle partisi olmaktan çıktılar. Bir dönem yüzde 44'leri bulan SPD, bugün artık yüzde 15'e ulaşırsa sevinecek durumda.''
CDU/CSU'nun şansölye adayı Friedrich Merz
Almanya’da yüzde 5’lik seçim barajının parlamento aritmetiğini doğrudan etkilediğini belirten Çutsay, ana akım medyanın ‘eski düşmanı’ Sol Parti’ye (Die Linke) verdiği desteği şöyle açıkladı:
''Ana akım medya ve ana akım siyasetin bir dönem 'başdüşman' ilan ettiği Sol Parti'yi, ki Oskar Lafontaine'li döneminde yüzde 12'leri buluyor ve doğudaki eyaletlerde birinci parti çıkabiliyordu, baraj altına düşmemesi için büyük destek veriyor. Fakat şu andaki başdüşman ikileşti gibi: AfD ile ısrarla ona yapıştırılmaya çalışılan BSW... Kazın ayağı öyle değil oysa: Almanya'da merkez siyaset ve yandaş-candaş-fondaş medyası, Oskar Lafontatine ile Sahra Wagenknecht gibi iki sol sosyal demokratı öcü ilan ederek yeni döneme hazırlanmaya çalışıyor.''
Çutsay, merkez siyaset ve medyanın sola karşı tutumuna dair şunları dile getirdi:
''Siyaset ve medya resmen tavır almış durumda. Şöyle: Seçime doğru ısrarla acil barış ve emekçi sınıfların ve emeklilerin gelirlerine destek, sanayisizleşmeye karşı kamu ağırlıklı yatırımlar çağrısında bulunan, militarizme açılan kredileri reddeden BSW'ye karşı bir savunma hattı kurulmuş görünüyor. Sol Parti, Ukrayna çatışmaları nedeniyle Rusya'ya karşı olumsuz tutumunu değiştirmedi. Berlin'in Ukrayna'ya silah göndermesine karşı da etkili bir muhalefet geliştirmedi. Putin'i başdüşman ve başsorumlu ilan eden kanalda kaldı.
Almanya'da sistemle sorunlu ve aşkın bir siyaset arayan herhangi bir parti zaten yok parlamentoda. Buna sol sosyal demokrat diyebileceğimiz BSW'yi de dahil edebiliriz.''
ALMAN SOL PARTİLERİN DURUMU
Çutsay, Alman siyasetinin bir tür çıkmaz sokakta kısılı kaldığını öne sürdü. Çutsay'a göre ana akım siyasi kurumlar Almanya'da mevcut sorunlara çözüm üretmekte başarısız oldu. Öte yandan, Avrupa'da faşizmin yayılmaya devam ettiğini bildiren Çutsay, bu durumun büyük bir krizden geçildiğinin göstergesi olduğunu açıkladı.
23 Şubat gecesinin birçok sürprize açık olmasının bir nedeninin de yaşanan siyasi kriz olduğunu ifade eden Çutsay, şunları kaydetti:
''Makul medya ve siyasette, yani sistem içi kurumlarda, yaklaşan felaketin büyüklüğü konusunda bir tepki veya sosyalist diyebileceğimiz bir siyaset göremiyoruz. Birkaç 'sosyalist tarikatı' zaten kendi üyeleri bile ciddiye almıyor. Mesela çok ciddi bir geleneğin bugünkü temsilcisi Alman Komünist Partisi (DKP) seçime katılıp geçersiz oy verilmesi için çağrıda bulundu. Bir çaresizlik banyosundan geçiyor hepsi...
Egemen siyaset, sandık oyunlarıyla içinde bulunulan kaostan çıkılabileceği sanrısına kapılmış görünüyor. Ama biz Avrupa'nın hızla faşizan sağa doğru sürüklendiğini görüyoruz. İtalya'da faşist bir parti iktidarda. Fransa, Hollanda, Belçika, hatta Kuzey Avrupa ülkeleri, bu arada Avusturya, elbette Macaristan... Buralarda “aşırı sağın” ayak izi artık silinemeyecek kadar belirgin. Bu, büyük bir krizden geçildiğine dair işaret kabul edilebilir.
Şunu da ekleyelim. Eğer FDP barajı geçemezse, SPD-Yeşiller-Sol Parti-BSW tarafından bir tür 'halk cephesi hükümetinin' kurulabilirliği yönünde sağ medyada korku da var. Gerçi böyle bir kombinasyondan halk yararına bir şey çıkmaz, Uluslararası barış da bu sayede yerleşiklik kazanmaz. Ama böyle yorumlar yapan yandaş-candaş-fondaş gazete ve televizyon programları yok değil.''
''AVRUPA'DA BÜYÜK ŞOK OLACAK''
Çutsay, aşırı sağcı AfD'nin seçimlerden 2. çıkmasının anketlere göre kesin göründüğünü belirtti. AfD'nin güçlenmesinin Avrupa'daki diğer ülkelerin AfD'nin olası başarısından etkileneceğini savunan Çutsay, partinin sadece uçlardaki faşizan kitlelerden oluşmadığına da dikkat çekti.
AfD'yi oluşturan kitlenin yapısına dair değerlendirmelerde bulunan Çutsay, şunları sözlerine ekledi:
''İkinci parti çıkacağı kesin gibi. En azından seçim öncesi tüm kamuoyu araştırmalarında yüzde 21-22 bandında görünüyor. İçinde faşist veya faşizan kanalla da olan bir tür sağcı kitle partisi bu.
Bence AfD, bizdeki İyi Parti'yi andırıyor. Ama içinde bir sürü Ümit Özdağ ve hatta MHP'li de var, öyle düşünün. Bir kitle partisi artık. Hıristiyan demokratlar (CDU ve CSU) ile arasında programatik bir büyük fark olduğunu söyleyemeyiz. Hepsi neoliberaldir. Bir tür Trump Partisi aslında. Klasik sağ partilerle arasındaki tek önemli farkı, Ukrayna'daki savaşın derhal bitirilmesini istemesi ve enerji girdilerindeki patlama nedeniyle yurtdışına kaçan sanayi yatırımlarının yurtta kalması için gerekli önlemleri alma çağrısında bulunması. Barış istemesinin nedeni, Alman sanayisindeki kriz: Ucuz enerji olmazsa Almanya'nın sanayisizleşeceğini biliyor çünkü. Tabii, kitleye ihtiyacı var. Tek konusu göçmen, daha doğrusu düzensiz göçmenler. Özellikle de Müslüman kaçaklar konusundaki keskin tavrı kendisine yoksullardan bir kitle oluşturabildi. Ama her anlamda sağcı bir parti ve hatta faşizan eğilimlere de çok açık. Bizdeki İyi Parti ve 'uyduları' diyebileceğimiz kişi ve kurumlar gibi yani...
AfD'nin güçlenmesi, sadece Almanya'da değil Avrupa'da da büyük bir şok olacak. Zaten her geçen iyice sağa kayan Avrupa'daki en büyük ülke, yaşlı kıtanın hegemonyal 'jeoekonomik gücü' Almanya, aşırı sağın katıldığı bir koalisyonla yönetilirse, çok şey değişir. Büyük sermayenin bundan pek memnun olmayacağını biliyoruz. İhracatçı hiçbir ekonomi içerideki denetimsiz milliyetçi kapanmalardan hoşlanmaz. Ama mecbur kalabilir.''
AfD karşıtı mitingten bir poster AfD'yi durdurun
'ALMANYA BİR ÇIKMAZA DOĞRU HIZLA YOL ALIYOR'
Almanya göçmen nüfusun en yüksek olduğu Avrupa ülkelerinden birisi olarak biliniyor. Ülkede yükselen aşırı sağ, uzun vadede sadece siyasi değil, sosyolojik bir krizin ortaya çıkmasına yol açabilir.
Çutsay, Almanya'da yaşayan Türk nüfusun yaklaşmakta olan belirsiz dönemden derinden etkilenebileceğini aktararak, şu değerlendirmelerde bulundu:
''Almanya'nın bu 'Rusofob' (Rus karşıtı) yılları, aşı dönemindeki tutumu, son dönemde Müslüman kökenlileri rahatsız edecek kadar tepkili göçmen karşıtı bazı çıkışlar, temel hak ve özgürlükler konusundaki karnesini iyileştirmiş değil. Yoğun bir yoksullaşma var ve onun sonucunda, milliyetçi bazı işaretler bir kitle yaratmış durumda. Sanayisizleşme ise elle tutulur gözle görülür bir tehlike halini aldı. Böyle bir sahnede aşırı sağın, hatta faşizmin bitinin kanlanmaması şaşırtıcı olur. Bu da yaklaşık 6 milyon Müslüman'ın yaşadığı, bunlardan 4 milyon civarındaki bir kesimin Türkiye bağlantılı olduğu bir ülke için kriz demek.
Almanya daha zor yönetilebilir, hatta yönetilemez bir çıkmaza doğru hızla yol alıyor. Bu konuda AB'nin veya Avrupa'nın farklı bir görüntü verdiğini düşünemeyiz.
Demokrasiden, eğer temel hak ve özgürlükleri anlıyorsak, ki benim hiç yakın olduğum bir kavram değildir, onları güç zamanlar bekliyor. Çok açık söylemiş olayım: Avrupa demokrasisi diye övülen bir rejimde, emekçi sınıfların ve aydın katmanların daha bir acımasızca ezileceği, göçmen kökenlilerin de itilip kakılacağı bir zamana giriyoruz. Alman demokrasisinden çare bekleyenleri zor zamanlar bekliyor. Şu kadarını söyleyip konuyu bir başka zaman tartışmak üzere kapatayım: Aşı rezaleti, Ukrayna savaşı, Müslümanlar başta olmak üzere yoksul göçmenlere yönelik düşmanlık, AfD ve yükselen faşizmin asıl başka yerlerden kaynaklandığı görüşü medyada ve siyasette çoktan şeytanlaştırılmış bulunuyor. Demokrat medyanın durumu tam bir rezalet. Bu rezaletten nemalanan bazı Türk pek demokrat göçmen 'aydınların' varlığı ise çok acı bir sahne oluşturuyor.''
CDU/CSU VE AfD İŞ BİRLİĞİ YAPACAK MI?
Almanya'da en çok dile getirilen çekincelerden birinin, merkez sağ CDU/CSU'nun gelecekte aşırı sağcı AfD ile iş birliği yapması olduğu biliniyor. 2021 yılında yapılan bir araştırmaya göre, Almanların yüzde 50'den fazlası, AfD'nin 2030'lu yıllarda iktidar partisi ya da iktidar olacağını düşündüğünü ortaya koydu.
Çutsay, AfD'nin hemen olmasa bile bir noktada iktidar ortağı olabileceğini belirterek, şunları belirtti:
''Avusturya'ya bakalım. Veya İtalya, Hollanda'ya. Hatta Fransa'ya. Almanya, Avrupa'nın en önemli ülkesi. En önemli ve en güçlü sermayesine sahip. En büyük nüfus da bu ülkede. Dolayısıyla AfD'li bir hükümet Avrupa'nın temellerini sarsacaktır. Zaten Fransa ve Avusturya iki yandan, İtalya aşağıda bastırıyor yeni bir sağ iktidar denemesi için...
Ben bir koalisyonun bir süre sonra mümkün olabileceğini düşünenlerdenim. Zaman içinde Hıristiyan demokratlar da AfD bünyesindeki bazı yöneticiler de sivriliklerini törpüleyerek, “bazı kelleler alınarak” birbirine yaklaşabilir. Weimar Cumhuriyeti koşullarının gerçekleşmekte olduğu yolundaki uyarılar çoğalmaya başladı.
Dikkat! Avrupa'nın, Türkiye'yi de içerecek biçimde, 1914 öncesi koşullara doğru hareketlendiğini düşünenleri ciddiye almak zorundayız. Dünyada sosyalist bir denge unsuru yok. Sermaye, böyle alternatiflerin olmadığı dönemlerde acımasız işlere, düşen kâr oranlarını dengeleyip kanatlandıracak keşiflere çıkar. Avrupa ve Alman ekonomisini militarize etmeye kararlılar hepsi. Buradan mutlaka savaş çıkar. Bu da Avrupa halklarına çok pahalıya mal olur.
Tekrar: Evet, epey bir kırılmalar yaşandıktan sonra, AfD gibi bir 'MHP-Ümit Özdağ takviyeli İyi Parti' profili veren bu kuruluşun, AfD'nin yani, koalisyonla iktidara ortak olması mümkün.
Burada özellikle Sol Parti'deki sol liberal sürünün ve yarattıkları bataklığın rolü çok önemli... Oskar Lafontaine-Sahra Wagenknecht tepkisinin bir benzerini biz Türkiye'de gözlemlemedik. Dolayısıyla Türkiye'de büyük bir bilgi ve 'sosyal demokrasisinde' de büyük bir siyasi ahlak-kültür boşluğu var. Ama bu, başka bir hikaye...''
TÜRKİYE VE ALMANYA ARASINDAKİ İLİŞKİLER NASIL ŞEKİLLENECEK?
Çutsay, Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkilerin seçimlerin ardından yeniden tesis edilmesi olasılığına dikkat çekti. İki ülkenin ekonomiden toplum ilişkilerine kadar pek çok alanda bağlantılı olduğunu kaydeden Çutsay, sandıkta oy kullanacak Türk seçmenin önemini de vurguladı.
Almanya'nın Türkiye için en önemli ülke olduğunu iddia eden Çutsay, şöyle konuştu:
''Şu gerçeği bilelim artık: Almanya dünya sistemi içinde Türkiye açısından dış dünyadaki en önemli ülkedir. En önemli devlettir. Bana kalırsa ABD'den de daha önemlidir ve bu 1970'lerin ortasından bu yana NATO içinden başlayarak böyledir. Türkiye, Almanya'nın uhdesinde bir ekonomi ve devlet. Dolayısıyla Berlin'deki siyasi dalgalanmalar bir anda Ankara'yı ve Türkiye siyasetini, toplumunu da vuracaktır. Almanya, Türkiye ekonominin sahibi bir ekonomiye sahip. Türkiye teknolojik, politik, demografik açılardan çok fazla Almanya ile iç içe.
Bu gücü, sadece Almanya olarak düşünmeyelim. Gölgesindeki ve hatta güdümündeki Avusturya, Hollanda, İsviçre ve hatta Fransa-İtalya hatıyla birleştirirsek Almanya'nın gücüyle ne demek istediğim daha iyi anlaşılır. Şu da çok önemli: Almanya'da bazı büyük sermaye kurumlarındaki verilere göre 4 milyondan fazla Türkiye kökenli insan yaşıyor. Resmi istatistikler ise 3 milyon rakamını gösteriyor. Pazar günü 1 milyonun çok üzerinde bu tür seçmenler oy kullanacak. İki ülke ekonomileri, toplumları, kültürleri arasındaki ilişkiler çok giriftse, bunun sandığa yansımamasını nasıl bekleyebiliriz?
Ya göçmen kampları? Almanya'ya gelmemesi için Türkiye'de tutulan milyonlarca Arap, Afgan, Fars vs. göçmeni içeren bir denkleme geçiş yapabiliriz. Türkiye, Almanya ve Avusturya, biraz da Hollanda, İtalya, İsviçre için, bir tür göçmen toplama kampına dönüştürülmedi mi? Milyonlarca insan Türkiye'den Avrupa'ya geçmek istiyor, Türkiye, Berlin başta olmak üzere milyarlarca avro karşılığında, bu insanları sınırlardan dışarıya bırakmıyor. Böyle bir iç içelik kiminle var?
Tamam, 23 Şubat'tan hemen sonra Almanya-Türkiye ilişkilerinde acil bir dönüşüm beklemiyoruz. Ama zaman içinde bu basıncın nasıl tutulacağını da bilemiyoruz. Hangi subaplar devreye girebilir? Bilemiyoruz. Fakat çok yoğun bir çatışma potansiyeli var ortada.''
Yazar Osman Çutsay
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar

CHP'de İmamoğlu'na imza vermeyen milletvekilleri kim?

Borsa İstanbul neden düşüyor? İşte en çok ses getiren o ihtimal!

2025 Ramazan takvimi açıklandı: Ramazan Bayramı ne zaman?

Yeni Türkiye

TÜSİAD ile ilgili İmamoğlu iddiası! İktidar içindeki bazı isimler...

Hoşça kal Eskişehir 2

FETÖ'ye finansman sağladığı tespit edilmişti

Bugün hangi maçlar var? 22 Şubat Cumartesi günü kimin maçı var, saat kaçta?

22 Şubat günlük burç yorumları: Bugün sizi neler bekliyor?

Maydonoz Döner operasyonunda ByLock ayrıntısı
