Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
48,1615
Dolar
Arrow
41,1780
İngiliz Sterlini
Arrow
55,6235
Altın
Arrow
4755,0000
BIST
Arrow
11.288

Le Monde diplomatique’te Türkiye Analizi: Erdoğan’ın açmazı

Le Monde diplomatique'teki Jean Michel Morel imzalı yazıda, Erdoğan’ın 2028’de üçüncü kez aday olabilmesi için DEM Partisi, İYİ Parti ve Yeniden Refah gibi farklı siyasi aktörlerle masaya oturmak zorunda kalabileceği belirtildi. Ancak aynı anda hem milliyetçi hem de Kürt hareketiyle uzlaşmanın zorluğu, iktidar için büyük bir siyasi sınav olarak yorumlandı.

Le Monde diplomatique’te Türkiye Analizi: Erdoğan’ın açmazı

Le Monde diplomatique dergisinin Ağustos sayısında Türkiye’deki açılım süreci ele alındı. Jean Michel Morel’in kaleme aldığı analizde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşı karşıya olduğu ikilem şu şekilde özetlendi: Muhalefetle uzlaşmak mı, yoksa siyasi rakiplerine baskı uygulamaya devam etmek mi?

Analizde şu ifadeler yer aldı:

Recep Tayyip Erdoğan, 2028’de üçüncü kez Cumhurbaşkanı olabilmek için kritik bir açmazla karşı karşıya. Anayasa yalnızca iki dönem üst üste adaylığı mümkün kılıyor. Erdoğan ise 2014, 2018 ve 2023’te seçildi. Bir kez daha aday olabilmesi için anayasa değişikliği gerekiyor. Bunun için ya Meclis’te 360 milletvekilinin desteğiyle referanduma gidilmesi, ya da 400 milletvekilinin onayıyla doğrudan değişiklik yapılması şart. Ancak AKP’nin (267) ve MHP’nin (50) sandalye sayısı buna yetmiyor.

İktidarın önünde muhtemel ittifak seçenekleri var:

DEM Partisi (64 milletvekili): Kürt seçmenleri, sol grupları, ekolojistleri ve feministleri temsil ediyor. Talepleri arasında siyasi tutukluların serbest bırakılması, kayyımların geri çekilmesi, Kürt kimliğinin tanınması ve Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü bulunuyor.

İYİ Parti (44 milletvekili): Milliyetçi–merkez sağ çizgide. Geçmişte sert Kürt karşıtı politikaların uygulayıcısı olan Akşener’in liderliğinde. DEM ile ittifakı zor görünüyor.

Yeniden Refah Partisi (5 milletvekili): İslami–milliyetçi bir çizgide. Şeriat ve hilafet çağrılarıyla öne çıkıyor; Kürt hareketiyle taban tabana zıt.

Bu denklem Erdoğan için oldukça karmaşık. Aynı anda hem İYİ Parti hem DEM Partisi ile uzlaşması neredeyse imkânsız.

Ancak sahada yeni bir gelişme var: Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine PKK, 2025 baharında kendini feshederek silah bıraktı. Bu tarihi dönemeç, Kürt meselesinin yeniden Meclis’te tartışılmasının önünü açtı. Meclis’te “Ulusal Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu” kuruldu, barış için diyalog ortamı oluştu. MHP lideri Devlet Bahçeli dahi Öcalan’a seslenerek, “Terörün bittiğini ilan etmek için Meclis’e gelsin” dedi.

Bu tablo Erdoğan’a yeni bir çıkış kapısı sunuyor: Kürtlerle barış süreci ve demokratikleşme adımları sayesinde hem anayasa değişikliği için gerekli desteği toplamak, hem de yaklaşık 17 milyon Kürt seçmenin desteğini kazanmak. Ayrıca, Suriye’de Fırat’ın doğusundaki Kürt güçleriyle gerilimi düşürmek zorunda; zira 2025’te ABD’nin arabuluculuğuyla Suriye Demokratik Güçleri (FDS) ile Şam yönetimi arasında entegrasyon görüşmeleri başlamış durumda.

Sonuç olarak: Erdoğan ya otoriter yönetim çizgisini sürdürerek daralan desteğiyle çıkmaza girecek, ya da muhalefete –özellikle Kürtlere– uzanarak üçüncü dönemini güvenceye almaya çalışacak.


Haber Kaynağı : 12punto

Wodo Network