Eğitimci Atalay Girgin, Türk Eğitim Sistemi’ndeki sorunları 12punto’ya değerlendirdi: ‘Dindar ve kindar nesiller istiyorlar’
Türk Eğitim Sistemi’ne getirilen değişiklikler ve sorunlara yönelik tartışmalar yıllardır devam ediyor. Eğitimci Atalay Girgin sistemdeki sorunları 12punto.com.tr’ye değerlendirdi.

Son 20 yılda Türk Eğitim Sistemi birçok kez değişikliğe uğradı. Liselere girişte LGS, OKS, 3’lü SBS, tek SBS, TEOG ve LGS olmak üzere sistem 6 kez değiştirildi. Üniversitelere girişte ise, ÖSS’nin ardından YGS ve LYS’li sistem, son olarak ise YKS getirildi. Milli Eğitim Bakanı’nda ise yedinci kez değişikliğe gidildi. Yapılan tüm değişikliklere rağmen sorunlar ve tartışmalar hız kesmeden devam ediyor. Eğitimci Atalay Girgin Türk Eğitim Sistemi’ndeki sorunları 12punto.com.tr’ye değerlendirdi.
“SİSTEMİN İSTEDİĞİ, SİYASAL VE İDEOLOJİK BEKLENTİLERE UYGUN DÜŞÜNEN ÖĞRENCİLER”
Önce şunları belirtmek gerek: Eğitim, her toplumda varolan temel toplumsal kurumlardan biridir. Özellikle de konumuz açısından okullarda yapılan sistematik eğitim, esas olarak siyasal ve ideolojik amaçlarla gerçekleştirilen bir toplum mühendisliği faaliyetidir. Hem de bu eğitimi planlayan, içeriğini belirleyen, öğrencilere neyin öğretilip öğretilmeyeceğine, hangi kazanım ya da davranışların kazandırılıp kazandırılmayacağına, kendi siyasal, ideolojik ve dinsel kabulleriyle karar verenlerin, egemenlerin talep ve arzuları doğrultusunda gerçekleştirilmesini sağladıkları bir faaliyet...
Bu faaliyetin en alttaki aparatı ‘öğretmen’lerdir. Onların işi, görevi okulda ve sınıfta karşılarına gelen çocuğa-öğrenciye, sistematik olarak yürütülen siyasal, ideolojik, hatta dinsel toplum mühendisliğinin gerekleri temelinde birilerinin ya da sistemin istediği yönde aktarımda bulunmak, onları eğitmektir. Günümüz memur ‘öğretmen’lerine sorsanız, neredeyse yüzde 90-95’i bunu kabul etmeyecek, kendilerinin siyaset yapmadığını söyleyecektir. Çünkü bunu kabul etmeyenlerin büyük bir bölümü ya asli işlev ve görevlerinin bile bilincinde değildir ya da işlerine öyle gelmektedir. Hele de düzen ve düzenin egemenleriyle saf tutuyorlarsa ve bilinçleri düzeni meşrulaştırmak için pompalanan egemen ideolojiye esir olmuşsa... Ancak hakikat şudur ki öğretmenler kabul etsin ya da etmesin, farkında olsun ya da olmasın, bir toplumda, sistemin öğretmenlerden istediği şey, branşları ne olursa olsun, öncelikle düzenin siyasal ve ideolojik beklentilerine uygun düşünen, söyleyen ve eyleyen öğrenciler yetiştirmektir. Elbette başarabildikleri kadar...
“AMA NAFİLE, YİNE OLMAYACAK... NE YAPARLARSA YAPSINLAR...”
Ancak düzenin iktidar kanadından muhalefet kanadına kadar her soydan, her boydan, her cenahtan ve inançtan aparatları, işgüderleri ve stepneleri egemenlerin işlerini kolaylaştırmak için bu uğurda gereken her desteği sunuyor olsa da evdeki hesap çarşıya uymuyor. Her şeyi hesaplasalar bile her şeyi belirleyemiyorlar. Çünkü gerçeklik galebe çalıyor. Gerçekliğin hükmü karşısında tüm hesaplar bozuluyor. Tüm hayaller tuzla buz oluyor. Mülakatla, özene bezene dibini koklaya koklaya bir kavun alırcasına, yıllardır memur ‘öğretmen’ alıyorlar, olmuyor. Cemaat, tarikat ve diyanetle işbirliği yapıyorlar, yine olmuyor. “2023 Eğitim Vizyonu” diyerek şaşaayla göreve bir ‘bakan’ getiriyorlar, yine olmuyor. “Fikri bir buhran içinde çırpınıyoruz” diyerek ne halde olduklarını cümle aleme ilan ediyorlar ve elinde “2023 Eğitim Vizyon Belgesi”yle koltuğa oturttukları ‘bakan’ı koltuğundan kaldırıp bir başkasını oturtuyorlar yine olmuyor. Onun yerine, özel mi özel bir kararnameyle ‘Rektör’ sıfatı verdikleri birini, bu kez de ‘bakan’ sıfatıyla koltuğa oturtuyorlar. Ama nafile, yine olmayacak... Ne yaparlarsa yapsınlar... Ayrık otları her şeye rağmen yine yeşermeye, yine boy vermeye devam edecek... Hem de düzenin siyasal ve yasal bilinç sınırlarına hapsolup, iktidarın stepnesine, onun meşruluğunun dolgu malzemesine dönüşen muhalefete ve “sarı” sıfatının bile iltifat sayılması gereken sözde eğitim ve memur ‘öğretmen’ ‘sendika’cıklarına rağmen...
“YASAMADAN YARGI VE YÜRÜTMEYE KADAR HER ŞEY, YERLE YEKSAN EYLENMİŞTİR”
Buradan hareketle, “Eğitim ve öğretimdeki neler değiştirilmelidir?” sorusunun yanıtı topyekun yaşanmakta olan toplumsal gerçeklik dikkate alınmadan verilemez. Bu gerçeklik, her alanda toplumsal çözülme ve kültürel çürümenin damgasını taşımaktadır. Toplumsal çözülme ve kültürel çürümenin girdabına düşmüş toplumlarda, yasamadan yargı ve yürütmeye, ekonomiden siyaset ve dine dek tüm toplumsal kurum ve kuruluşlar bundan nasibini alır. Türkiye toplumu da bunlardan biridir. Ve yasamadan yargı ve yürütmeye kadar her şey, herkesin gözü önünde yerle yeksan eylenmiştir. Toplumsal çözülme ve kendini ahlaki değer erozyonu ve her alanda yozlaşma olarak gösteren kültürel çürüme en tepeden en aşağıya dek, başta iktidar ve muhalefet olmak üzere, tüm toplumsal kurum ve kuruluşları da sarmalına alıp, neredeyse bir bataklığa dönüştürmüştür. Buna eğitim de dahildir. Cumhuriyetin bile yalnızca adı kalmıştır. Tabelalarda “Türkiye Cumhuriyeti” ibaresini görenler, bunlara bakıp bakıp onun varolduğu yanılsamasını yaşamaktadırlar. Lakin bir şeyin adının olması ya da telaffuz edilmesi, o şeyin gerçek bir şey olarak varlığına delalet etmez.
“TÜRKİYE’NİN İHTİYACI OLAN ŞEY YENİ BİR TOPLUMSAL İNŞA PROJESİDİR”
Var olan bu gerçekliği dikkate aldığımızda, temel toplumsal kurumlardan biri olan genel olarak eğitim ve özel olaraksa okullarda yapılan sistematik eğitim, ekonomi, siyaset, yasama, yargı, din, vb gibi diğer toplumsal kurumlardan bağımsız düşünülemez. Eğitim-öğretimde yapılabilecek, önerilebilecek her şey diğerleriyle bir koşutluk ve uyum içinde olmak zorundadır. Ki bugünkü koşullar içinde ve altında Türkiye toplumunun ihitiyacı olan şey, tüm diğer toplumsal kurumlar gibi eğitimin de ayrılmaz bir parçasını oluşturduğu “Yeni Bir Toplumsal İnşa Projesi”dir. Konumuz açısından, bu projenin eğitim-öğretim alanında yapılması gerekenleri koşullayan, “Nasıl bir toplum, nasıl bir insan istiyoruz?” ya da “Nasıl bir insan, nasıl bir toplum istiyoruz?” sorusunun yanıtıdır.
“DİNDAR VE KİNDAR İNSANLARDAN OLUŞAN BİR TOPLUM İSTİYORLAR”
Bu soruya iktidarın verdiği yanıt, en yetkili, hatta tek yetkili isim tarafından yıllar önce cümle aleme ilan edildi ve biliniyor: “Dindar ve kindar nesiller...” Yani dindar ve kindar insanlardan oluşan bir toplum istiyorlar. Yıllardır da bunun için canla başla çalışıyorlar. Ancak başta düzenin siyasal ve yasal bilinç sınırlarına mahkum olan ve bu çözülen ve tüm toplumsal kurum ve kuruluşlarıyla çürüyen düzeni tahkim etmek ve yaşatmak için seferber olan muhaletin herhangi bir yanıtı yok... Acaba neden?
Hal buyken ve iktidarın “Nasıl bir insan, nasıl bir toplum?” sorusuna yanıtı, arzuladıkları toplum doğrultusunda icra eyleniyorken, eğitim ve öğretimde yapılan ya da yapılabilecek her öneri ve değişiklik palyatif olmaktan ve buna hizmet etmekten öte gitmez. Düşünün, eğitimde yere göğe konulamayan “Montessori Yöntemi” bile bu düzenin arzularına uygun insan yetiştirmek için kullanılıyor günümüzde... Elbette istedikleri toplumda potansiyel yönetici adayı olarak yetiştirmeyi düşündükleri kendi çocukları için...
Dolayısıyla, mevcut düzen koşullarda eğitim-öğretimde yapılabilecek ya da yapılması gereken öneriler sorusu, salt eğitim yöntemine, salt öğretmen yetiştirmeye, salt mülakatın kaldırılıp kaldırılmamasına ya da birilerinin ağızlarına pelesenk ettikleri “bilimsel-laik, demokratik eğitim”, vb alanlara indirgenemez. Çünkü eğitim-öğretim, “Yeni Bir Toplumsal İnşa Projesi”nin temel bir unsuru olarak değerlendirilip, diğer temel toplumsal kurumlarla birlikte, baştan ayağa yeniden örgütlenmesi gereken bir alandır. Aksi halde yapılan her şey var olanı yeniden üretmeye hizmet etmekten öte gitmez. Tıpkı, “Montessori Yöntemi” gibi...
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar

CHP'de İmamoğlu'na imza vermeyen milletvekilleri kim?

Borsa İstanbul neden düşüyor? İşte en çok ses getiren o ihtimal!

2025 Ramazan takvimi açıklandı: Ramazan Bayramı ne zaman?

Yeni Türkiye

TÜSİAD ile ilgili İmamoğlu iddiası! İktidar içindeki bazı isimler...

Hoşça kal Eskişehir 2

FETÖ'ye finansman sağladığı tespit edilmişti

22 Şubat günlük burç yorumları: Bugün sizi neler bekliyor?

11 yaşındaki çocuğun ölümünde kahreden detay

Maydonoz Döner operasyonunda ByLock ayrıntısı
