Mustafa Aşkın: Ülkemizde yatırımcı hızlı para kazanma anlayışına sahip

Kübra Karasu-12punto

Son dönemlerde halka arz olan şirket sayısı hızla artmaya devam ediyor. Parasını değerlendirecek bir yer arayan yatırımcıların ilgisi de buraya yoğunlaşıyor. Ekonomist Mustafa Aşkın, halka arz konusunu 12punto.com.tr’ye değerlendirdi. Aşkın, finansal okur-yazarlığı olmayan yatırımcıları uyardı.

UCUZ MALİYETLİ KAYNAK SAĞLAMA AMACI GÜDÜLÜYOR

Halka arz şirketlere şeffaflaşma, denetim, disipline olma, pek çok paydaşa karşı sorumluluğu yerine getirme, daha tanınır olma, olası yerli/yabancı ortaklıklara daha kolay ulaşma  gibi pek çok kurumsal avantajları sağlıyor. Ancak bu tip ikincil faydaları gözeten işletme sayısı sanıldığı kadar fazla görülmüyor.

Daha çok, uzun süreli ucuz maliyetli kaynak sağlama amacı güdülüyor. Bazı şirketler söz konusu kaynaklarla yeni yatırımlar yapmak, pazar paylarını geliştirmek, Ar-Ge faaliyetlerinde bulunmak gibi oldukça rasyonel faaliyetleri de kullanarak işletme değerini artırmayı seçerken, bazıları ise ortakların satış yaparak o şirketten çıkması, borç ödemesi, getirisi düşük işlere girmesi gibi amaçlarla da halka arz fonlarını kullanabiliyor.

ÜLKEMİZDE YATIRIMCI TİPOLOJİSİ HIZLI PARA KAZANMA ANLAYIŞINA SAHİP

Borsaların gelişim sürecine bakıldığında her yatırımcının finansal piyasaların işleyişinden anlamaları gerekmez. Ancak anlamayan kişilerin doğru kişi ve kurumlardan konuyla ilgili destek almaları önemli.

Ülkemizde borsanın geçmişi uzun yıllara dayansa da günümüzde işlem yapılan borsanın kuruluşu 1986 yılı. Göreceli olarak oldukça genç bir  borsaya sahip olmamız yatırımcının da gelişmeye ihtiyacı olduğu anlamına gelebilir. Ancak ülkemizde yatırımcı tipolojisi 'yatırımcıdan' çok 'oyuncu-spekülatör' yani hızlı para kazanma anlayışına sahip. Bu nedenle borsada yaşanan dalgalanma boyutları da çok sert oluyor.

FİNANSAL OKUR-YAZARLIK EKSİĞİ OLANLAR ZARARA UĞRAYABİLİR

Son 4-5 yıldır giderek azalan yabancı yatırımcıların yerini yerli yatırımcılar aldı ve bu süreçte 'spekülatif' hareketler daha da çok arttı. Hatta zaman zaman  denetleyici otorite olan SPK(Sermaye Piyasası Kurulu)'nın manipülatif olarak tespit ettiği olaylar da yaşandı.

Her borsa yatırımcısının temel finansal okur-yazarlığının olması ideal bir düzlem. Ancak bunun olabilmesi için bazı düzenleme ve çalışmaların da yıllara sari olarak yapılıyor  olması gerekli. Finansal okur-yazarlık sadece borsada işlem yapmak için değil kişinin alacağı diğer finansal kararlar için de önemli. Günlük hayatta yapılan ticaretten, gayrimenkul alım satımına kadar pek çok noktada önem taşıyor. Bu konuda eksiği olan, en iyi ihtimalle piyasadaki fiyatlama mekanizması ile uyuşmayan hareketler yapıyor ve bu ciddi zararlara sebep olabilir.

Haber Kaynağı : Kübra Karasu