Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
41,1306
Dolar
Arrow
37,9898
İngiliz Sterlini
Arrow
49,1971
Altın
Arrow
3768,0000
BIST
Arrow
9.659

‘Türkiye ekonomisi kırılganlık kıskacında; borç ve eşitsizlik derinleşiyor’

Türkiye’de ekonomik kırılganlık derinleşirken, borç yükü ve gelir eşitsizliği giderek artıyor. Maliye Profesörü Prof. Dr. Duran Bülbül, 12punto’ya konuştu.

‘Türkiye ekonomisi kırılganlık kıskacında; borç ve eşitsizlik derinleşiyor’

İlkcan Kemer

Maliye Profesörü, Öğretim Üyesi Prof. Dr. Duran Bülbül, Türkiye’nin toplam borç stokunun 38 trilyon liraya ulaştığını ve faiz yükünün anaparayı geçtiğini belirterek, “Ekonomik istikrarsızlık nedeniyle halkın borç yükü giderek artıyor, servet eşitsizliği daha da derinleşiyor” dedi.

Türkiye’de ekonomik kırılganlık giderek artarken, borç yükü ve gelir dağılımındaki adaletsizlik toplumsal refahı olumsuz etkiliyor, ekonomi yönetiminde yapısal reformlar yapılmadığı sürece krizin derinleşeceğini vurgulanıyor.12punto’ya konuşan Maliye Profesörü Prof. Dr. Duran Bülbül, ülkemizde toplam borç stokunun 38 trilyon liraya ulaştığını ve faiz yükünün anaparayı geçtiğine dikkat çekerek, “Ekonomik istikrarsızlık nedeniyle halkın borç yükü giderek artıyor, servet eşitsizliği daha da derinleşiyor” ifadelerini kullandı.
Bülbül, Türkiye’deki en zengin yüzde 1’lik kesimin toplam servetin yüzde 40’ına sahip olduğunu belirterek, ekonomik dengelerin bozulduğunu dile getirdi. 
Prof. Dr. Duran Bülbül, sözlerine şöyle devam etti:

“BİZİM EKONOMİMİZ NEDEN BU KADAR KIRILGAN?’

Yaşanan olaylar nedeniyle son iki yıldır Türk halkı büyük bir özveriyle tüm refah düzeyinden, çoluğunun çocuğunun, eşinin, işinin imkânlarından feragat ederek, devletimizin ve ülkemizin geleceği için fedakârlık yaptı. Ancak bu fedakârlığın bedeli yoksulluk ve fakirleşme olarak ödendi. Halkın büyük özverisinin heba olduğunu görüyoruz.

Bizim ekonomimiz neden bu kadar kırılgan? Neden küçücük olaylarda ekonomimiz bu kadar sarsılıyor? Oysa biz çok daha büyük krizler ve siyasi çalkantılar yaşamıştık ama ekonomi bu kadar kırılgan hale gelmemişti.

Bunun en büyük temel nedenlerinden biri ekonomi yönetiminin istikrar adına dayattığı faiz ve döviz politikalarının, gerekli yapısal reformlar yapılmadığı sürece işlemez hale gelmesi ve ekonominin kırılgan bir yapıya bürünmesidir.

‘TÜRKİYE’NİN BORÇ YÜKÜ 38 TRİLYON LİRAYA ULAŞTI’

Türkiye’nin toplam borç stokunun 38 trilyon liraya ulaştığını ve bunun yüzde 56’sının dövizle ödenecek borcuolduğunu belirten Prof. Dr. Duran Bülbül, “Türkiye ekonomisinin somut bir analizini yapmak gerekirse, Türkiye’nin 2024 sonu itibarıyla yaklaşık 38 trilyon 50 milyar liralık borcu bulunmaktadır. Buna karşılık 1 trilyon 200 milyar liracivarında bir milli geliri vardır. Bu 38 trilyon 50 milyar liralık borcun %56’sı döviz borcudur. Bunun anlamı şudur: Döviz arttıkça borç yükümüz artacak, borç yükümüz arttıkça da halk daha da yoksullaşacaktır. Döviz arttıkça enflasyonyükselecek, enflasyon yükseldikçe halk yeniden fakirleşecektir” dedi.

YAŞANAN KRİZ, KUR KORUMALI MEVDUAT VE FAİZ ANLAŞMALARINI YENİDEN GÜNDEME GETİRDİ’

Türkiye’nin faiz yükünün anaparayı geçtiğini belirten Prof. Dr. Duran Bülbül, bu durumun ekonomik krizin derinleştiğini gösterdiğini vurgulayarak şöyle devam etti: “Ayrıca 2024 sonu itibarıyla faiz yükü anaparayı aşmış durumdadır. Faiz yükünün ana paraya oranı yüzde 135 seviyesine ulaşmıştır. Yani devletin ödediği faiz miktarı, aldığı borcun kendisinden fazla.”


‘SERVET UÇURUMU DERİNLEŞİYOR: EN ZENGİN YÜZDE 1, TOPLAM SERVETİN YÜZDE 40’INA SAHİP’

Servet dağılımındaki eşitsizliğin ve adaletsizliğin giderek belirginleştiğinin altını çizen Prof. Dr. Duran Bülbül, “Türkiye’de servet dağılımındaki çarpıklık çok nettir. En zengin yüzde 20’lik kesim, Türkiye’deki toplam servetin yüzde 80’ine sahiptir. En zengin yüzde 5, ülkenin toplam servetinin yüzde 60’ını elinde bulundururken, en zengin yüzde 1’lik kesim ise servetin yüzde 40’ına sahiptir. Bu, Türkiye’deki gelir dağılımındaki en büyük çarpıklıklardan biridir” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Duran Bülbül şöyle devam etti:

“ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: YAPISAL REFORM ŞART!’

Ekonomik istikrar sağlanabilmesi için yapılması gerekenler çok nettir:

   •       Tarım, sanayi ve üretime dayalı bir ekonomi inşa edilmelidir.

   •       Enflasyon düşürülmeli, kayıt dışı ekonomiyle mücadele edilmelidir.

   •       Kayıt dışı ekonomi vergilendirilirse, devletin yıllık 90 milyar dolar ek gelir elde etmesi mümkündür.

   •       Vergi harcamaları, muafiyetler ve teşvikler gözden geçirilmeli, gelir dağılımını bozan unsurlar düzeltilmelidir.

   •       Tüketim ekonomisi yerine üretim ekonomisine geçilmeli

Ayrıca siyasi iktidar, ekonomiyi yönlendiren çeteleşmiş yapılardan, cemaat artıkları ve çıkar gruplarındanarındırmalıdır. Hukuk, adalet ve demokrasi işlemeli, yolsuzluklara karşı gerekli önlemler alınmalıdır. Aksi halde, ekonomi üzerindeki siyasi etkiler ve kırılganlık devam edecek, halkın yükü daha da artacaktır. Bunun için yolsuzlukları ve kamu zararını önleme kurumu kurulmalıdır. 


Haber Kaynağı : 12punto

Ekonomi Enflasyon Türkiye ekonomisi
English Guru