Atatürk düşmanı Akitçi Kenan Alpay CHP’li Üsküdar Belediyesi’nde çalışıyor: Köşe yazılarına ara vermiş

Haksöz tarikatından Kenan Alpay’ın, Üsküdar Belediyesi’nin Mali Hizmetler Müdürlüğü’nde memur olarak çalışıyor.

Belediyede dahili bir telefon numarası dahi olduğu öğrenilen Alpay’ın görevine ilişkin bir veri Üsküdar Belediyesi’nin internet sitesinde gözükmüyor.

BELEDİYE CHP’YE GEÇMİŞTİ

2024 Yerel Seçimleri’nde yüzde 42 oy alan AKP’li eski başkan Hilmi Türkmen’e karşı yüzde 49 oy alan CHP’li Sinem Dedetaş, Üsküdar Belediyesi’nin yeni başkanı olmuştu. Kenan Alpay’ın 31 Mart 2024 tarihindeki yerel seçimlerden sonra Yeni Akit’te herhangi bir yazı kaleme almaması ise dikkat çekti.

Yeni Akit’in internet sitesinde Kenan Alpay’ın son yazısını 1 Kasım 2023 tarihinde kaleme aldığı, ancak Akit Tv’deki programlarına ise devam ettiği görülüyor.

Veryansın Tv'nin haberine göre Üsküdar Belediyesi'ndeki yetkililer konuyla ilgili bir açıklama yapacaklarını söylemelerine rağmen sessizliğini koruyor.

Milli bayramlardaki kışkırtıcı paylaşımları nedeniyle kamuoyunda sıklıkla tepki toplayan Alpay, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerini hedef almayı Üsküdar’daki etkinliklerde sürdürüyor.

İŞTE KENAN ALPAY’IN ATATÜRK DÜŞMANLIĞI

Haksöz tarikatına mensup televizyon programcısı ve köşe yazarı olarak tanınan Kenan Alpay, özellikle Atatürk’e yönelik düşmanlığı ile tanınıyor.

Kenan Alpay, 10 Kasım 2016’da Akit’te “Öldü ve herkes gibi o da hesap verecek” başlığıyla kaleme aldığı yazısında “Atatürk öldü ve bütün faniler gibi o da yapıp ettiklerinin hesabını verecek. Hesap verilecek merci Allah-u Teala’dır. Hesap İslam inancında iman-inkâr, haram-helal, ıslah-ifsad gibi tutumların hepsini bir arada derleyen amel defterlerimizin ellerimize tutuşturulmasıyla görülecek. Hesap gününü unutan, Kur’an-ı Kerim ve Rasulullah Muhammed Mustafa’nın rehberliğini hafife alanların laiklik, aydınlanma, ilerleme, çağdaşlık vs. gibi söylemlerle günü kurtarması dahi mümkün değildir” ifadelerine yer vermişti.

Alpay, 15 Kasım 2019 tarihli “Çılgın Kemalistler’in Atatürk’ü milletine yabancılaştırmasına müsaade etmeyelim!” başlıklı yazısında da “Mustafa Kemal’i Kemalizm’le, Atatürk’ü Atatürkçülükle ayrıştırma imkânı var mı? Evet, Mustafa Kemal’i yanlış anlayan Kemalistler, Atatürk’e rağmen konjonktüre uygun Atatürk tahayyülü ve misyonu icad eden Atatürkçüler olabilir, görüyoruz zaten. Ancak Mustafa Kemal’den İslam’a ve toplumsal beklentilere uygun hareket eden bir siyasal aktör çıkarmaya, Atatürk’ü halkın gönlüne taht kurmuş şefkat ve adalet timsali bir lider gibi resmetmeye kalkışmak düpedüz sahtekârlıktır.” ifadeleriyle Ulu Önder’i hedef almıştı.

Alpay, 18 Eylül 2020’de kaleme aldığı “Atatürk’ü sevme, Atatürkçü yaşam mecburiyeti” başlıklı yazısında da “Atatürkçülük/Kemalizm çok dar hatta marjinal bir kesimin siyasal ve toplumsal kimliğini tanımlardı. Resmî bayram ve törenlerde rol icabı herkes Atatürkçü olurdu. Ancak gerçek hayatta bu resmi görüş ve gösteriş anında bir kenara bırakılırdı. Devlet korkusuyla Atatürk’e saygı ve sadakat bildirilirdi ancak. Devlet de gayet iyi bilirdi Atatürk için beyan edilen sevgi, saygı, hayranlık, bağlılık davranışlarının mütemadiyen tekrar eden mizansenlerden ibaret olduğunu.” ifadelerini kullanmıştı.