Ankara Büyükşehir Belediyesi davasının itirafçısı Taşbaş'ın ifadesi: Davanın muhbiri Osman Gökçek

Konser soruşturmasında itirafçı olan Osman Cem Taşbaş'ın ifadesinde, "İçişleri Bakanlığı’na hitaben dilekçemi yaklaşık 10 gün önce davanın muhbiri ve Milletvekili olan Osman Gökçek olduğu için bizzat Osman Gökçek’e bakana iletilmesi için verdim" dedi.

T24'te yayımlanan habere göre. Taşbaş ifadesinde, ABB’nin konser organizasyonlarına piyasanın çok üstünde ödemeler yapıldığını öne sürerken, eski Kültür Dairesi Başkanı Hacı Ali Bozkurt ile mevcut Başkan Haluk Erdemir’in, “Mansur Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu’nu aklamak ve soruşturma dışı bırakmak amacıyla müfettişlere yanlış beyanlarda bulunduklarını” iddia etti. Konu ile alakalı İçişleri Bakanlığı’na verilmek üzere dilekçe hazırladığını söyleyen Taşbaş, “Bununla alakalı İçişleri Bakanlığı’na hitaben dilekçemi yaklaşık 10 gün önce davanın muhbiri ve Milletvekili olan Osman Gökçek olduğu için bizzat Osman Gökçek’e bakana iletilmesi için verdim. Dilekçeyi elden Osman Gökçek’e Beyaz TV’de verdim. Dilekçe içeriğinde müfettiş raporlarında beyanda bulunan Hacı Ali Bozkurt’un ‘Sanatçıların ve fiyatların belirlenmesine genel sekreter ve yardımcıları ile belirlendiklerini söylediği’ beyanlarının yanlış olduğu hakkında dilekçe verdim” ifadelerini kullandı.

TAŞBAŞ'IN İFADESİ

ABB’de 18 senedir ses sistemleri biriminde çalıştığını, hem Melih Gökçek hem Mustafa Tuna hem de Mansur Yavaş döneminde görev yaptığını kaydeden Taşbaş, Hacı Ali Bozkurt’un Kültür Dairesi başkanı olmasından önceki dönemde belediyenin konser etkinliklerinin sınırlı sayıda ve belirli günlerde gerçekleştiğini, Bozkurt geldikten sonra konser alımlarının sayısının çok fazla arttığını öne sürdü. Taşbaş, konser hizmet alımlarına ilişkin fiyat tekliflerinin personel tarafından alınarak, en uygun fiyatı veren şirketlerle sözleşme imzalandığını belirttiği ifadesinde, son karar merciinin Hacı Ali Bozkurt olduğunu kaydetti.

MEVZUATA AYKIRI ALIM İDDİASI

Yaptıkları fiyat araştırmalarına rağmen Bozkurt’un hangi organizasyon firması ile çalışılacağına kendisinin karar verdiğini belirten Taşbaş, “Biz kendisine çalışmış olduğu organizasyon firmasının çok yüksek bedel istediğini, piyasada da çok daha uyguna yapacak firmaların olduğunu söylememize rağmen kendisi yine istediği firmalarla çalıştı” dedi.

Taşbaş ifadesinin devamında şunları söyledi:

“(Bozkurt) Anlaşmış olduğu firmaların sahipleriyle konser düzenlenmeye karar verilmeden önce bir araya geliyorlardı. Burada şirketlerden konser verecek sanatçıdan yetki belgesi almaları isteniyordu. Şirket yetkilileri de sanatçıdan konser tarihi için kısa süreli yetki belgesi alıyorlardı. Konser düzenlenmesi için hizmet alımı yapılacağı zaman Hacı Ali Bozkurt adı geçen firmaların sanatçıdan aldıkları yetki belgesi olduğunu dolayısıyla teknik alımı da bu firmalardan yapmamız gerektiğini söyleyerek ihale mevzuatına aykırı olduğu halde 22/b maddesinden hizmet alımı yaptı. Kendisine yapılan bu doğrudan temin yani 22/b maddesinin usule aykırı olduğu söylendiği halde kendisi ısrarla bu şekilde hizmet alımı yapmaya devam etti. Hatta sanatçılardan yetki alan firmalar konser hizmet alım sözleşmesi imzalanmadan sanatçılara kapora gönderdiler. Bazı sanatçıların kaporasını yaklaşık 5-6 ay öncesinden gönderiyorlardı. Firmaların bu şekilde hareket ettiklerini Hacı Ali Bozkurt ve Haluk Erdemir biliyordu. Haluk Erdemir zaman zaman bu usule itiraz etse de yine sözleşmeleri daire başkanı sıfatıyla imzaladı”

“PAZARLIK YÜZÜNDEN ARTTI”

“Bu fiyatlar gereksiz şekilde yükselmiştir. Piyasa fiyat araştırması da bu firmalardan alınan proforma fatura üzerinden yapılmıştır. Ben konser alımlarındaki çok yüksek fiyatların normal olmadığını, piyasa rayiç fiyatlarının çok üzerinde olduğunu, daha uygun fiyata konser organizasyonu yapacak firmaların olduğunu beyan ederek, bu konuyu Hacı Ali Bozkurt ve özel kalem müdürü Nevzat Uzunoğlu isimli şahsa sözlü olarak bildirdim ve itiraz ettim. Daha sonra da Uzunoğlu’na konser alımlarının fiyatların çok yüksek olduğunu belirten mesaj gönderdim. Mesaj içeriğinde hatırlamadığım bir konserin 69 milyona anlaşıldığını Hacı Ali Bozkurt isimli şahsın sözleşmesini imzalamak üzere olduğunu, piyasa değerinin 30-40 Milyon civarında tuttuğunu bu fiyatta dahi firmanın burada 10 milyon civarı karı olduğunu mesaj olarak ilettim. Kendisi bana “tamam” diyerek cevap verdi. Bu konser hatırladığım kadarıyla 2024 yılı 23 Nisan konseri olarak hatırlıyorum. Ancak bu konser 71 Milyona imzalandı.”

“DAVANIN MUHBİRİ OSMAN GÖKÇEK”

Taşbaş, ifadesinde Bozkurt ve Erdemir’in müfettiş raporlarında yer alan beyanlarında ‘bu konser fiyatlarını ve sanatçı belirlemeyi genel sekreter Serhat Taşkınsu ve genel sekreter yardımcısı Faruk Çınkı ile yaptıklarını” bildirdiklerini ifade ederek, “Müfettiş raporlarına beyan ettikleri bu durum Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu’nu aklamak ve soruşturma dışı bırakmak amacıyla verilmiştir ve verdikleri bu beyan tamamen yanlıştır” iddiasında bulundu.

İfadesinin devamında buna ilişkin beyanlarını sürdüren Taşbaş, AKP Milletvekili Osman Gökçek’in bu davanın muhbiri olduğunu öne sürdü. Taşbaş şunları söyledi:

“Bununla alakalı İçişleri Bakanlığına hitaben dilekçemi yaklaşık 10 gün önce davanın muhbiri ve Milletvekili olan Osman Gökçek olduğu için bizzat Osman Gökçek’e bakana iletilmesi için verdim. Dilekçeyi elden Osman Gökçek’e Beyaz TV’de verdim. Dilekçe içeriğinde müfettiş raporlarına beyanda bulunan Hacı Ali Bozkurt isimli şahsın ‘Sanatçıların ve fiyatların belirlenmesine genel sekreter ve yardımcıları ile belirlendiklerini söylediği’ beyanlarının yanlış olduğu hakkında dilekçe verdim. Ben konser etkinliklerinin nasıl yapıldığını bildiğim için bu dilekçeyi vermek durumunda kaldım."

“YAVAŞ'IN ONAYI OLMADAN YAPILAMAZDI”

"Konserlerle ilgili olarak konser düzlenecek olan özel günler mesela 23 Nisan, 30 Ağustos gibi tarihlerde sanatçılar 5-6 ay gibi süre öncesinden belirlenirdi. Belirleme işini Hacı Ali Bozkurt ve firma yapardı. Firmalar arasında en çok S.Ç ile muhatap olunurdu. Bu özel günlerdeki yüksek meblağlı olacak konserlerin hepsini S.Ç ile yapardı, S.Ç’nin işini güzel yaptığını beyan ederdi. Hatta S.Ç, 2024 yerel seçimlerinin reklam organizasyonu yapan kişidir. Bu şahsa Hacı Ali Bozkurt çok güvenir. Sanatçı belirlemeleri ve planlanan konser önce özel kalem müdürü olan Nevzat Uzunoğlu’na iletilir, daha sonra konser planlaması Mansur Yavaş’a iletilirdi. Mansur Yavaş ve Nevzat Uzunoğlu’nun onayı olmadan bu konserler kesinlikle yapılmazdı."

Uzunoğlu ve Bozkurt 2024 yerel seçimlerinde Mansur Yavaş’ın seçim kampanyasının Enfest şirketine ve sahibi S.Ç isimli şahsa verilmesini kararlaştırdı. Mansur Yavaş seçim kampanyasında farklı iki şirketten brifing aldı ancak Hacı Ali Bozkurt Enfest firmasının brifingini şirketin sahibi S.Ç ile birlikte kendisi bizzat götürerek Mansur Yavaş’a sundu ve bu firmaya referans oldu. Mansur Yavaş “Az laf, Çok iş” sloganını benimseyerek Enfest firması ile seçim çalışmalarını yapmaya karar verdi."

“İZNE ÇIKTIM”

"Ben konser planlandıktan sonra konser ile ilgili teknik kısımda kontrol teşkilatında görevliydim. Bana kurulacak olan malzeme listesi gelir ben organizasyona uygun mu değil mi eksik mi tam mı kontrolünü yapardım. 2019 -2023 yılı sonuna kadar yetkiliydim. İhale dosyası kontrolüne imza atardım. 2024 yılının başında piyasadaki organizasyon firmaları arasında aşırı derecede fiyat dedikodusu olduğunu Hacı Ali Bozkurt, Haluk Erdemir ve Nevzat Uzunoğlu’na söyledim. Onlarda beni “sen karışma çok konuşuyorsun her şeye karışıyorsun” diyerek uzaklaştırdılar. Ben yapılacak olan büyük miktarlı konserlerde imza atmamak için bu tarihlerde resmi izin kullandım. Ankara dışına çıktım. Vekaleten Kültür İşleri Daire Başkanlığına bakan H.Z, Kültür müdürleri arasında C.A, A.Ç, şef statüsünde olan K.B ve B.C isimli şahıslar konser alımlarındaki usulsüzlükleri bildikleri halde hizmet alım sözleşmelerini imzaladılar ve yapılan usulsüzlüklere itiraz etmediler."

“DAİRE BAŞKANI OLUNCA KENDİSİ DE İMZA ATTI”

"Hacı Ali Bozkurt yaş haddinden emekli olduktan sonra Kültür İşleri Daire Başkanı olarak yerine Haluk Erdemir atandı ancak makamda yine Bozkurt oturmaya devam etti. Erdemir yaptığı tüm konser alımlarını Bozkurt’un yönlendirmesi ile yaptı. Bazı sanatçı ve fiyatların Özel Kalem müdürü Nevzat Uzunoğlu’na bildirilmesinde Haluk Erdemir ve Bozkurt birlikte hareket ettiler. Konser alımlarında tüm usulsüzlerden Haluk Erdemir’in bilgisi vardır. Zaman zaman kendisi de itiraz etmiştir ancak daire başkanı olunca bu usulsüzlüklere kendisi de imza atmıştır."

"BOŞ ÇANTA İLE ÇIKTI"

"Konserlerle ilgili Uzunoğlu’nun maddi menfaat temin ettiğine yönelik bazı duyumlarım olmuştur. Şöyle ki Mansur Yavaş ve Uzunoğlu isimli şahısların arkadaşı olan 2009-2014 seçimlerinde CHP il başkan yardımcısı sıfatıyla çalışan Ç.K Ankara Büyükşehir belediyesi C Blok yani makam bloğu koruma odasında otururken S.Ç isimli firma sahibi koltuğunun altında içi dolu bir çanta ile Nevzat Uzunoğlu’nun yanına gitmiş, yanında birkaç saat kalmıştır. Daha sonra buradan boş çanta ile ayrılmıştır. Bunu gören ve şüphelenen Ç.K o dönem Anfa güvenlik müdürü İ.K ve adını bilmediğim başkanın koruma ekibinden bir koruma ile güvenlik müdürü A.Ş’den kameraları açmasını istemişler. Kameradan da çantanın dolu olarak Uzunoğlu’nun odasına götürüldüğünü ve boş olarak çıkarıldığını görmüşler. Bunu bana olaya bizzat şahit olan Ç.K anlattı.

Daha sonra 17 Ağustos 2024 tarihinde Ç.K, Nevzat Uzunoğlu’na makamında Hacı Ali Bozkurt ile aranız da ne menfaat ilişkiniz var diye sorması üzerine Uzunoğlu sinirlenerek Ç.K’ya vurmuş. Akabinde beni arayarak gelmemi istediler, ben o sıra Güdül ilçesinde bulunmaktaydım. Hemen çıkarak Belediyeye geldim, Uzunoğlu’nun makamına çıktım. Burada Hacı Ali Bozkurt, Ç.K, F.K, Uzunoğlu ve ben varken bize hitaben ‘açıklayın bakalım benim ne menfaatim varmış Hacı Ali Bozkurt’tan’ dedi. F.K’ya her şeye karışıp bu dedikoduları Ç.K’ya sen iletiyorsun diye bağırıp çağırdı. Bu süre yaklaşık yarım saat sürdü ve F.K buradan ayrıldı. Bunun akabinde Uzunoğlu’na çanta olayını sordum. Kendisi bana içerisinde ne olduğunu biliyor musun diye sordu, ben de tahmin ettiğimi söyledim, lakin bana ‘S.Ç tarafından getirilen çanta içerisinde 2028 yılı Cumhurbaşkanlığı seçimi için bir dosya olduğunu’ söyledi. Ben de kendisine 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimine erken başlamışsınız dedim ve konu orda kapandı.”

Haber Kaynağı : 12punto