'Ben Yeşil' diyerek Saygı Öztürk'ü aradı: 'Öcalan'ı ortadan kaldırmamız mümkünken, ihanete uğradık'
Gazeteci Saygı Öztürk’ü telefonla arayan bir kişi, “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım olduğunu öne sürerek terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'a yönelik suikastta ihanete uğradıklarını söyledi.
Faili meçhul cinayetler dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım olduğunu iddia eden bir kişi, Suriye’de Türkiye’ye yakın bir bölgede yaşadığını ve devletin de yerini bildiğini ileri sürdü.
Sözcü yazarı Saygı Öztürk, kendisini telefondan arayıp "Ben Yeşil" diyen kişinin, terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan’a Şam’da bombalı araçla düzenlenmeye çalışılan suikast girişiminde “ihanete uğradıklarını” söylediğini aktardı. Aynı kişinin, Konya’da yakalandıktan sonra verilen bir talimat üzerine serbest bırakıldığını öne sürdüğünü yazdı.
Öztürk, bugünkü yazısında, yıllardır nerede olduğu tartışılan "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım olduğunu söyleyen kişinin gazeteyi aradığını ve kendisiyle telefon görüşmesi yaptığını belirtti.
Gazeteci, arayan kişinin hem terör örgütü PKK'nın elebaşı Öcalan’a yönelik suikast planı hem de Konya’da yakalanıp “emirle serbest bırakıldığı” iddiasına kadar uzanan farklı başlıklarda dikkat çekici açıklamalar yaptığını ifade etti.
Öztürk, "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım’ın, “Güneydoğu'da faili meçhul cinayetlerle adı hep öne çıkan isimlerin başında geliyordu” sözleriyle anıldığını hatırlattı. Yıldırım’ın bir dönem jandarma, bir dönem MİT ve emniyet için çalıştığının iddia edildiğini, Beyaz Toros’la dolaştığının anlatıldığını ve 1997’de bir kurumdan çağrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamadığını yazdı.
"BEN YEŞİL" DİYEREK ARADI
Öztürk, kendisini arayan numaranın ilk aramada konuşamadığını, yaklaşık yarım saat sonra yapılan ikinci aramada görüşmenin gerçekleştiğini aktararak, “Yarım saat sonra yeniden aradı. ‘Ben Yeşil’ dedi.” sözlerini paylaştı.
Gerçekten Mahmut Yıldırım olup olmadığını anlamak için geçmişte yazdığı bazı dosyalar üzerinden sorular sorduğunu ifade eden Öztürk, görüşme yaptığı kişinin 1953 doğumlu olduğunu söylediğini aktardı. Kişinin, "karaciğer nakli yapıldığını, sağlık durumunun iyi olmadığını anlattı" ifadesini kullandı. Naklin başka bir isim üzerinden gerçekleştirildiğini, bu süreçte kendisine yardımcı olan “ünlü bir isim”den bahsettiğini, uzun yıllar Azerbaycan’da kaldığını ve şu anda Suriye’de Türkiye sınırına yakın bir bölgede “güvendiği bir ülkücü dostunun yanında” bulunduğunu aktardı.
"ABDULLAH ÖCALAN SUIKASTINDA İHANETE UĞRADIK"
Öztürk, telefondaki kişinin kendisine isnat edilen bazı olaylar hakkında da konuştuğunu yazdı. Emekli Binbaşı Cem Ersever’in kendi tarafından öldürüldüğü iddiası için kişinin, “Benim öldürdüğüme ilişkin söylentiler tam anlamıyla Köroğlu efsanesi” sözlerini kullandığını aktardı.
Aynı kişi, terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan’a yönelik suikast girişimiyle ilgili olarak ise şu ifadeleri dile getirdi:
"Evet, Abdullah Öcalan'ı Şam'da kaldığı evde bombalı araçla öldürecektik. Bu olayda benimle birlikte bir bayan, iki üsteğmen, Bursa Özel Tip Cezaevi'nden alınarak getirilen ismini vermek istemediğim bir kişi ile başka bir arkadaşımız vardı. Orada aslında Abdullah Öcalan'ı ortadan kaldırmamız mümkünken, ihanete uğradık. Başarısız bir suikast girişimi oldu. Bize yardımcı olan Suriyeli aracı uzağa park edince bütün plan bozuldu."
"KONYA'DA YAKALANDIM, EMİRLE SERBEST BIRAKILDIM"
Öztürk’ün yazdığına göre, kendisini Yeşil olarak tanıtan kişi, görünümünün değiştiğini düşündüğü bir dönemde Türkiye'ye giriş yaptığını ve Konya’da yakalandığını iddia etti. Bu olayla ilgili olarak, "Kendilerine verilen emir üzerine serbest bırakıldım" dediğini aktardı. Kimin emir verdiği sorulduğunda ise herhangi bir isim belirtmedi.
Aynı kişi, eski MİT Müsteşarı ve Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman’dan destek gördüğünü, Abdullah Çatlı ile aralarının bozuk olduğu yönündeki söylemlerin gerçeği yansıtmadığını öne sürdü. Terör örgütü PKK ile mücadele dönemine ilişkin değerlendirmesinde ise şu ifadeyi kullandı:
"PKK ile mücadele edildiği sırada özellikle il ve ilçelerde Hizbullah örgütü Devlet tarafından desteklendi ve PKK'ya karşı kullanıldı. Hizbullah'ın o dönemde kurulması başarıydı. PKK'ya çok büyük zayiatlar verdirildi."
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar
Ela Rümeysa Cebeci'nin kendisine attığı mesajı canlı yayında açıkladı
Operasyon genişleyecek mi? Çok konuşulan o fotoğrafın şifreleri
Güllü'nün ölümündeki sır perdesi aralandı
Açılıma karşı çıkan polise neler soruldu?
PKK'lı teröristlere istihdam sağlanacak!
Erdoğan 26 yıllık davadan beraat etti
Uyuşturucu soruşturması kapsamında tutuklanan Mehmet Akif Ersoy'dan ilk açıklama
Kendi maçına oynadığı bahis ortaya çıktı
İktidar vekilleri de güçlendirilmiş parlamenter sistemi istiyor
The Muhafazakar