Bora Kaplan davasını karıştıran itirafçı dilekçesinde çarpıcı gelişme

Organize suç örgütü iddiasıyla açılan Ayhan Bora Kaplan davasındaki skandallara bir yenisi eklendi. Mahkeme Başkanı, itirafçı olmak için dilekçe veren bir sanığı duruşma salonunda ifşa etti.

Aynı gün Ayhan Bora Kaplan'ın bu sanığı, “Anneni öldürürüm.” diye tehdit ettiği şeklinde bir tutanak tutuldu.

Nihayetinde o dilekçeyi yazan ve Bora Kaplan tarafından tehdit edildiği belirtilen sanık, itirafçı olma dilekçesini kendilerine kumpas kuran polisleri tuzağa düşürmek için yazdığını ve Kaplan'ın kendisini tehdit etmediğini bildirdi.

Pazartesi'den beri Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada yaşanan dilekçe skandalını gün gün ve ayrıntılarıyla anlatalım.

Duruşmanın ilk günü Mahkeme Başkanı, davanın iki numaralı sanığı Fethi Koyuncu'ya, “Cezaevinden dilekçe gönderip etkin pişmanlıktan falan söz etmişsin.” dedi. Koyuncu, “Karıştığım bir olay yok. Olsa yapacağım da yok.” cevabını verdi. Aynı gün verilen öğlen arasının ardından  duruşma yeniden başladığında ise Başkan şunları söyledi:

“Adli tatilde ben yokken, mahkeme heyeti tutanak tutup kasaya almış. Kasada olmasına gerek yok. Dosyaya alınması için havale ettim, isteyen görebilir.”

Tüm bunlar, itirafçı olacağını bildiren bir sanığın, iddia olunan örgüt lideri ve üyeleri önünde bizzat Mahkeme Başkanı tarafından ifşa edilmesinden başka bir şey değildi; olası sonuçları da az çok belliydi.

Nitekim bugünkü celsenin başlangıcında Mahkeme Başkanı, bu defa şu açıklamayı yaptı:

“Pazartesi günü nezarethanede Bora Kaplan’ın, Fethi Koyuncu’yu, ‘Anneni öldürürüm.’ diye tehdit ettiğine dair tutanak tutulmuş.”

Bu açıklama üzerine gerek Bora Kaplan gerekse avukatları söz istedi, ancak Başkan kabul etmedi. 

Öncelikle bir jandarma teğmenin tuttuğu bu tutanakta yazılanlara bakalım. Şöyle denilmiş:

“9 Eylül 2024 tarihli Ayhan Bora Kaplan çetesi davası tutuklularını duruşma salonuna götürdüğüm esnada tutuklu Bora Kaplan diğer tutuklu Fethi Koyunca isimli şahsa yönelik olarak 'Anneni öldürürüm senin.' şeklinde hitapta bulundu. İşbu tutanak tarafımca durumu belgelemek amacıyla tutulmuştur.”

Tutanağın içeriği kadar saati de önemli; 15.00'te tutulmuş. Yani Mahkeme Başkanı’nın, Fethi Koyuncu'nun dilekçesine ilişkin o açıklamaları yapmasından sonra!..

Bakın İtirafçı Olma Dilekçesini Niye Vermiş

Skandaldaki son sıcak gelişme şu:

Sanık Fethi Koyuncu, bugünkü duruşmada Mahkemeye bir dilekçe sunarak hem itirafçılık dilekçesini niye verdiğini anlattı hem de Bora Kaplan'ın kendisini tehdit etmediğini bildirdi.

Bakın itirafçılık dilekçesini niye vermiş; okuyalım:

“Sayın Başkanım, benim mahkemenize sunduğum dilekçemi yazdığımdan zaten Bora Kaplan dahil herkesin haberi vardı. Kumpas yapan polislerin tutuklandıklarını öğrendikten sonra sadece bu usulsüzlükleri yapanların birkaç kişiden ibaret olmadıklarını kanıtlamak için kendimce böyle bir işe kalkıştım. Bu sebepten sizin adli tatil dolayısıyla makamınızda olmadığınızı bildiğim için belki nöbetçi hakimlikten bu kumpası bana yapan polislerin kulağına gider, benimle görüşmeye gelirler diye yazdım. Planım tutsaydı benimle görüşmeye gelselerdi eğer onlara, 'Zaten benim hiçbir şey bilmediğimi biliyorsunuz. Siz ne isterseniz onu yazın ben imzalarım.' diyecektim. Beyan vereceğim zaman geldiğinde de başta başkanlığınız olmak üzere tüm herkese bunların kumpasını açık edecektim. Ama siz dilekçeden haberdar olunca olması gerektiği gibi adil olanı yapıp huzurda herkesin önünde konuşmamı istediniz, ben de bir gün daha bekleyip belki polisler benimle irtibata geçer diye bekledim. Bütün konu bundan ibarettir. Mahkeme Başkanlığınızın değerli vaktini harcadığım için sizden özür dilerim.”

Jandarma Sohbeti Yanlış Anlamış

Bora Kaplan'ın, kendisini tehdit edip etmediğine gelince; Fethi Koyuncu, dilekçesinde buna ilişkin olarak da şunu anlattı:

“Başkanım, Bora Kaplan merdivenlerden çıkarken bana Muhammet Sağ, tanımadığım bu şahıs hakkında bana, 'Bu Muhammet Sağ hala bana iftira atıyor, sözde ben onun annesini babasını öldürttüm diye bir işadamı arkadaşım ile haber yollamışım.' dedi. Bu konuyu da komutanımız bana tehdit olarak algıladı. Komutanımıza hassasiyeti için minnettarım ama tamamıyla yanlış anlaşılmadır. Herhangi bir can güvenliğimin tehdidi yoktur. Ailem de zaten mahkeme salonundadır. Anlayış göstermenizi temenni ediyorum. Takdir yüce başkanlığınızındır.”

Fethi Koyuncu, bu dilekçesinin altına parantez içinde bir de not ekledi. Nottan anlaşılan, Mahkeme mübaşiriyle görüşmek istemiş. İşte o notla da bunun gerekçesini şöyle açıkladı:

“Mübaşirinizle görüşmek istememin sebebi, belki burada olan polisler bir şeyler anlatmak istediğimi düşünür, benimle görüşmek ister diye düşündüm.”

Netice-i kelâm; bir sanık avukatı, “Bu dosya daha çok su götürür.” demişti. Görüldüğü üzere, durum aynen budur!..