DEM Parti'den Bahçeli'nin 'Bir Kürt, bir Alevi yardımcı' önerisine ilk yanıt
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin "Cumhurbaşkanının bir yardımcısı Kürt, bir yardımcısı Alevi olsun" önerisine DEM Parti cephesinden ilk yorum geldi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Neden cumhurbaşkanı da Kürt olmasın?" diye sordu.

Yeni açılım sürecinin mimarı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, süreç boyunca yaptığı açıklamalarla adeta ezber bozdu.
Daha önce terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan için 'teröristbaşı' ifadesini kullanan Bahçeli, sürecin olgunlaşmaya başlamasıyla birlikte bu söylemini terk ederek, teröristbaşı Öcalan'dan 'kurucu önder' diye bahsetmeye başladı.
Bahçeli'nin geçtiğimiz günlerde milletvekilleriyle yaptığı toplantıda "Cumhurbaşkanının bir yardımcısı Kürt, bir yardımcısı Alevi olsun" ifadelerini kullanması ise siyasette yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.
"NEDEN CUMHURBAŞKANI DA KÜRT OLMASIN?"
Açılım sürecinin ortağı DEM Parti cephesi de Bahçeli'nin bu önerisine kayıtsız kalmadı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Neden cumhurbaşkanı da Kürt olmasın?" diye sordu ve "Biz yönetime adayız, önümüzdeki dönem siyasi denklem neye müsait olur onu bilmem ama ülkemizde bulunan bütün renklerin yönetimde yer alması kıymetlidir, değerlidir" ifadelerini kullandı.
BEYAZ TOROS TEPKİSİ
DEM Parti Parti Meclisi öncesi konuşan Bakırhan, açıklamasında savcılardan birinin makamındaki "beyaz Toros" maket bulunduğuna ilişkin görüntülere tepki gösterirken, "Bir savcı tam da sayın Erdoğan'ın beyaz Torosları eleştirdiği gün masasına beyaz Toros koyarak mesaj veriyorsa biz bunlara eyvallah etmeyiz" dedi.
Bakırhan, şunları söyledi:
"Tarihi anların yaşandığı ve karanlıkların teyit edildiği bir dönemde teslim olun bildirileri atılıp hâlâ operasyon görüntüleri geliyorsa; Suriye'deki Kürtlerle ilgisi olmayan hareketlilikte bile 'aman Kürt nefes' almasın düşüncesine kapılanlar oluyorsa; dil, kültür, kimlik için çözümü konuştuğumuz bu günlerde Kürtçe müzik dinlediği bir kadın karnındaki bebekle tekmeleniyorsa; bir savcı tam da sayın Erdoğan'ın beyaz Torosları eleştirdiği gün masasına beyaz Toros koyarak mesaj veriyorsa; yargı sopasıyla muhalifler, seçilmişler susturuluyorsa; sandıktan çıkan irade eziliyorsa; DEM Parti'ye dönük yapay gündemler ve karalama çabaları her gün geliştiriliyorsa; medyada iktidarın sözcüsü kabul edilen kalemlerden barış yerine fitne, fesat yayma ateşi çıkıyorsa; Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararlar uygulandığında bundan faydalanan Kürt halkına 'terörist' diye manşet atan savaşın ve inkarın sözcüleri halkları birbirine düşürmek istiyorsa kimse kusura bakmasın, biz bunlara eyvallah etmeyiz, sesimizi de, sözümüzü de yükselterek doğru bildiğimiz yolda yürümeye devam ederiz."
"Diyoruz ki yargı, beyaz Toroslardan inmelidir" diyen Bakırhan, "Hukuk, Kürtçe düşmanlığını mahkum etmelidir. Ana dilimize tekme atma artık son bulmalıdır. Cübbeler, siyasetin ellerinde olmaktan çıkmalıdır. Savaşı değil, barışı büyüten manşetler atılmalıdır. Siyaset iftirayla değil, fikirlerle yapılmalıdır. Biz şu anda barışı inşa etmeye çalışıyor. Kimseye insan ve söz beğendirme derdimiz yok. Böyle bir amacımız da yok" ifadelerini kullandı.
"MİT'LE YAPTIĞIMIZ GÖRÜŞME GİZLİ, SÖYLEYEMEYECEĞİM"
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın dün DEM Parti'ye gerçekleştirdiği ziyarete dair soruyu da yanıtlayan Bakırhan, şunları söyledi:
"Milli İstihbarat ile yaptığımız görüşme gizlidir. Onun için neler görüştüğümüzü söylemeyeceğim ama iyi geçti, olumlu geçti. Durumu değerlendirdik, bizi bilgilendirdiler. Bu kadar iletebilirim."
CHP'YE ÇAĞRI YAPTI
Bakırhan, açıklamasında, "Türkiye’nin 100 yıllık yapısal sorunlar ile günümüzün siyasi krizleri iç içe geçmiş durumda ve birbirini besliyor. Bu kısır döngüyü kırmanın yolu, bu iki gündemi birbirinden ayırmak değil, aralarındaki bağı anlamaktan, görmekten geçiyor" diye konuştu.
CHP'ye çağrıda bulunan Bakırhan, şunları söyledi:
"Çok içten ve inanarak söylüyorum, özellikle Kürt meselesinin demokratik çözümü konusunda kurucu parti kimliği ve tarihsel değerleriyle toplumun Cumhuriyet Halk Partisi’nden beklentisi çok yüksek. Çünkü bu mesele Türkiye’nin demokratikleşmesinin ve toplumsal barışın en temel unsurudur. Bu tarihi sorumluluğu üstlenerek çözüm çabasında yer almanın hepimiz ve ülkemizin geleceği için atılacak en doğru adım olacağı inancındayız. Tüm toplumun da siyaset kurumundan, siyasi partilerden beklentisi yöndedir. Umarım siyaset kurumu da bu pratiği ve çalışma tarzını ortaya koyar."
Haber Kaynağı : 12punto
Çok Okunanlar

Tutuklu Belediye Başkanları için takvim belli: Tahliyeler ne zaman başlayacak?

Parti içi gerilim köşe yazılarına taştı

Vizyon değil, emperyalist proje!

İbrahim Kalın'ın Devlet Bahçeli ziyaretinde dikkat çekmişti

Bodrum'dan kaçanlar Bozburun'a geliyor

Geri Dönüş

Erdoğan 'Bu hayra alamet değil' diyerek uyardı

Savcı, Hablemitoğlu suikastı davasında 6 sanığa ağırlaştırılmış müebbet istedi

PKK'ya geri dönüş yolu! Etkin pişmanlık genişliyor

Gazi Meclis, 1921 Anayasası ve İkili İktidar
