Hablemitoğlu davasında savunmalar ertelendi
Necip Hablemitoğlu suikastı davasında sanıkların esas hakkındaki savunmaları, avukatların itirazlarının henüz sonuçlanmaması nedeniyle alınamadı. Mahkeme, KKTC’den beklenen telefon kayıtlarının artık beklenmemesine karar vererek duruşmayı 8 Aralık’a erteledi.

Müyesser Yıldız - 12punto.com.tr
Akademisyen ve Yazar Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastı davasında Savcı, emekli Albay Tarkan Mumcuoğlu’nun “tetikçi” olduğu iddiasının en önemli dayanağı yaptığı ve yaklaşık 3 yıldır beklenen bir telefon görüşmesine ait kayıtların KKTC’den getirtilmesi talebinden vazgeçilmesini istedi. Mahkeme de “dosyaya yenilik katmayacağı” gerekçesiyle söz konusu kayıtların beklenmesinden vazgeçilmesini kararlaştırdı. Mahkeme, Ukrayna’dan getirilen Nuri Gökhan Bozkır’ın tutukluluk halinin, Levent Göktaş başta olmak üzere diğer sanıkların il dışı çıkış yasağı adli kontrolünün devamına da karar verdi.
Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve yıllardır devam eden davanın 27 Haziran’daki celsesinde Savcı, esas hakkındaki mütalaasını sunmak için dosyanın Savcılığa tevdi edilmesini istemiş, 21 gün sonra 18 Temmuz’da da mütalaasını sunup sanıklar Levent Göktaş, Tarkan Mumcuoğlu, Nuri Gökhan Bozkır, Fikret Emek, Enver Altaylı ve Aydın Köstem’in ağırlaştırılmış müebbet hapisle, Mehmet Narin’in ise örgüt üyeliğinden cezalandırılmasını istemişti.
Duruşmanın bugünkü celsesinde sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını yapmaya başlaması bekleniyordu.
Ancak hem iddianameyi hazırlayan hem de duruşma savcılığını yapıp esas hakkındaki mütalaayı sunan Zafer Ergün’ün, Hablemitoğlu’nu Eskişehir’deki konferansında takip eden kişilerin tespit edilmesi konusunda verdiği “kovuşturmaya yer yok” kararına Hablemitoğlu Ailesi’nin avukatı Ersan Barkın ile Levent Göktaş’ın avukatı Ali Soykan’ın yaptığı itirazlar sonuçlanmadığı için Mahkeme Başkanı, bugün mütalaaya karşı savunmalara geçilmeyeceğini söylerken, “KKTC’den beklediğimiz şey de henüz yok.” deyip bu yazının beklenmesinden vazgeçilip vazgeçilmemesi konusunda sanıklar ve avukatların beyanlarını aldı.
Av. Ersan Barkın takdiri mahkemeye bırakırken Savcı Zafer Ergün, iddianamesinin en önemli delili yaptığı bu kayıtların beklenilmesinden vazgeçilmesi yönünde mütalaa verip Nuri Gökhan Bozkır’ın tutukluluğunun, diğer sanıkların adli kontrollerinin devamına karar verilmesini istedi.
Sanıklar ise KKTC’den gelecek cevabın gerçeğin ortaya çıkarılması açısından önemli olduğu için beklenmesi talebinde bulundu. Bu arada Nuri Gökhan Bozkır, Savcı Zafer Ergün’ün mahkemeye yalan söylediğini öne sürüp, “Bu cinayetin çözülmesi için biz de çok çaba sarf ettik. Bizim yapmadığımız belli, ama 4.5 yıldır tutukluyum.” dedi.
HABLEMİTOĞLU MEZARINDAN KALKIP GELSE SAVCI NE DER?
Sözlerine, “Savcı esas hakkında mütalaa değil, yeni bir iddianame yazdığına göre, bizim de kovuşturmanın genişletilmesi talebinde bulunma hakkımız var.” diyerek başlayan Levent Göktaş’ın avukatı Ali Soykan ise 2002’den bu yana yürütülen soruşturmalardaki eksiklikler ve çelişkileri sıralarken, ilk soruşturmayı yapan polislerin “FETÖ”cü çıktığına, ama bu konunun üzerinde hiç durulmadığına dikkat çekti. Av. Soykan özetle şunları söyledi:
“Merhum Necip Hablemitoğlu ile cinayet günü ve öncesinde ortak baz veren şahısların araştırılmamış olması, araştırılmışsa da sonucunun dosyada bulunmamasının iki nedeni olabilir. Birincisi, bu araştırmanın yapılabilmesi için gerekli baz kayıtları mevcut değildir; bu yüzden savcılığın talebi yerine getirilememiştir. İkincisi ve vahimi ise böyle bir araştırma yapılmış, gerçek faillere ya da şüphelilere ulaşılmış, ancak aralarında müvekkil başta olmak üzere suç örgütü oldukları iddia edilen sanıklar olmadığından, bu araştırma bir takım klikler tarafından hasıraltı edilmiştir. Eğer araştırma baz verilerinin olmaması nedeniyle yapılamamışsa da, bu takdirde, sanıklar hakkında nasıl olup da baz verileri aleyhlerine delil sayılarak iddianame düzenlendiği, iddianame ve mütalaa veren makamdan sorulmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nde hiçbir şey kaybolmaz, sadece bulunması ya engellenir ya da zorlaştırılır. Somut olayda da BTK’nın talep edilen istasyonların listesini 2017’de gönderdiği, yani cinayet günü ve öncesinde Hablemitoğlu ile ortak baz veren telefon numaraları ile kullanıcılarının tespit edildiği, ancak cinayeti çözecek bu çalışmanın soruşturma ve dava dosyasında olmadığı görülmektedir. Bu çalışmayı ve sonuçlarını bulmak Mahkemenin görevidir.”
Dönemin MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’un tanık olarak dinlenmesi talebini de yenileyen Av. Soykan, Savcı Zafer Ergün’ün iddianamede bu cinayeti para karşılığı gerçekleştirilen adi bir cinayet olarak nitelendirdiğini, ancak esas hakkındaki mütalaasında “siyasi cinayet” dediğini vurguladıktan sonra şöyle devam etti:
“Öyleyse müvekkil hakkında neden sadece tasarlayarak kasten öldürme suçundan cezalandırma istemiş, bu yeni isnat için neden yeni bir iddianame hazırlamamıştır? Durum bu olduğuna göre; Savcıdan TCK 302 ve devamı maddelerince yeni bir iddianame hazırlaması istenmeli, bu talebimiz kabul edilmediği takdirde Mahkemenizde görevli Savcıdan dosyadaki mevcut delillerle uyumlu, sanıkları ve avukatlarını hedef almayan, hukukla sınırlı ve CMK’ya uygun yeni bir mütalaa talep edilmelidir. Aksi halde, sadece söyleyip yazdıkları nedeniyle katledilen rahmetli Necip Hablemitoğlu mezarından kalkıp duruşmaya katılsa, ‘Beni kahpece öldüren silahı Tarkan Mumcuoğlu ateşlemedi.’ dese, mütalaa veren Savcının, ‘20 yıl öncesini hatırlaması mümkün değil.’ deyip yine aynı mütalaayı vereceğine zerre kadar kuşkumuz yoktur.”
Av. Soykan’ın 9 sayfadan oluşan beyanlarını tamamlamasının ardından Mahkeme Başkanı, “Bizim sorduğumuz soru dışında her şeye cevap verdiniz. Sorumuza da cevap verseniz?” uyarısında bulundu. Av. Soykan da KKTC’den gelecek yazının cevabının beklenmesini istedi. Av. Soykan, yazılı beyanını Mahkemeye sununca da Başkan, “Niye önceden vermedin, bu kadar yazdırdın?” siteminde bulundu. Av. Soykan, “Beraber çalıştık.” dedi.
“KOSKOCA HABLEMİTOĞLU DAVASI BİR SAVCIYA BIRAKILAMAZ”
Sanıklardan Mehmet Narin’in avukatı Hülya Elmadağ da hangi şekilde örgüte üye olduğu ve hangi eylemde bulunduğu ortaya konmayan müvekkilinin dosyasının ayrılıp hakkında beraat kararı verilmesini, bu kabul edilmediği takdirde ise Basra’da çalıştığı için duruşmalardan vareste tutulmasını istedi.
“Tetikçi” olduğu öne sürülen Tarkan Mumcuoğlu’nun avukatı Eren Turan ise Savcının, doğrudan Mumcuoğlu ile ilgili olan KKTC’den gelecek yazının beklenmemesi talebinde bulunarak bu iddiasından vazgeçtiğini ortaya koyduğunu belirtip şöyle konuştu:
“Zaten daha soruşturmanın başında Savcıya, ‘Tarkan Mumcuoğlu’nun Kazakistan’dan ayrıldığını ispat edin, ben avukatlığı bırakacağım’ demiştim. Beni mahcup etmediği için teşekkür ederim. Mahkeme, Hablemitoğlu’nu izlediği düşünülen kişilerin tespiti için suç duyurusunda bulundu, ama sanki Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda başka savcı yokmuş gibi bu konuya da Zafer Ergün bakıp ‘kovuşturmaya yer yok’ kararı verdi. Ne yani, o bu kararı verdi diye artık yapacağımız bir şey yok mu denecek? Şüphelilerin kimlikleri tespit edilemediği için takipsizlik verilemez. Özellikle vurguluyorum, koskoca Necip Hablemitoğlu’nun davasının bir sulh ceza hakimine veya savcıya bırakılmaması lâzım. Tanık olarak dinlenen Zihni Çakır, gizlilik kararı varken dosya üzerinde Savcıyla birlikte çalıştıklarını itiraf etti. Bu kişiyi nasıl tanık yaparsınız? Hablemitoğlu’nu izlediği düşünülen görüntülerdeki kişilerin resimlerini Emniyete gönderip bunların Emniyet personeli olup olmadığının, özellikle de istihbaratta çalışıp çalışmadıklarının sorulmasını istiyoruz. Dosyadaki mevcut deliller bizi buradaki sanıklara getirmiyor, başka yere götürüyor. Bunları ortaya çıkarmak tarihin de Mahkemeye yüklediği bir yüktür.”
Nuri Gökhan Bozkır’ın Ukrayna’dan hukuk dışı yollarla getirildiği ve MİT’te 20-25 gün işkence gördüğü iddiasını tekrarlayan avukatı Hacer Ural da, “Nuri Gökhan Bozkır niye örgüt üyesi, bu cinayetten menfaati ne?” sorularını yöneltti.
Mahkeme Başkanının, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapıp yapmadığını sorması üzerine Av. Ural, “Hayır, ama müsaade ederseniz anlatayım. 4.5 yıldır tutuklu. Çok ağır bedeller ödedik.” dedi.
Enver Altaylı’nın avukatı Dilara Yılmaz da iddianame ve mütalaa savcısının aynı kişi olmasının gerçeklerin ortaya çıkmasını engellediğini vurgulayıp meslek etiği ve kurallarına uyan bir savcı tarafından yeni bir mütalaa hazırlanmasının sağlanmasını istedi.
BİRİ HARİÇ TÜM TALEPLER REDDEDİLDİ
Duruşmaya verilen yarım saatlik aranın ardından Mahkeme Başkanı, gelinen aşama itibarıyla “dosyaya yenilik katmayacağı” için KKTC’den istenen cevabi yazının beklenmesinden vazgeçildiğini, Sulh Ceza Hakimliğine yapılan itirazların sonucunun beklenmesinin kararlaştırıldığını ve Mehmet Narin’in duruşmalardan vareste tutulması dışındaki tüm taleplerin reddedildiğini açıkladı.
Nuri Gökhan Bozkır’ın tutukluluk hali ve diğer sanıkların adli kontrol tedbirlerinin devamına da karar veren Mahkeme, Sulh Ceza Hakimliği’nden karar geldiği takdirde bir kez daha esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmaları almak üzere duruşmayı 8-12 Aralık’a erteledi.
Müyesser YILDIZ
20 Ekim 2025
Haber Kaynağı : Müyesser Yıldız
Çok Okunanlar

Trump Erdoğan için neler yaptı?!

İmamoğlu davasının tarihi kulislerden sızdı!

Enes Batur hakkındaki tarikat iddiaları sosyal medyayı karıştırdı

Gazeteler KKTC seçimlerinin sonucunu nasıl gördü?

Asgari ücret zammında 5 ihtimal

Gökalp İçer soruşturması derinleşiyor, TMSF'den açıklama geldi

Cinci hoca ve toplumların büyülenmesi

Resmî Gazete / 13-19 Ekim 2025

'İtibar suikastı' teyit edildi

Koç Holding'e bağlı Divan Otelleri Genel Müdürü ifadeye çağrıldı
