Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.471

Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlunun karıştığı ölümlü kazada kurye Göçer'in eşi Öznur Göçer'in ifadesi ortaya çıktı: Polis memurlarından şikayetçiyim!

Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlu Hassan Sheikh Mohamud’in aracıyla çarparak ölümüne neden olduğu motokurye Yunus Emre Göçer'in eşi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda ifade verdi. Göçer'in eşi Öznur Göçer polis memurlarından şikayetçi oldu.

Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlunun karıştığı ölümlü kazada kurye Göçer'in eşi Öznur Göçer'in ifadesi ortaya çıktı: Polis memurlarından şikayetçiyim!

Kübra KARASU-12punto.com.tr

12punto'nun Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlu Hassan Sheikh Mohamud'un yurt dışına kaçtığı haberini duyurmasının ardından motokurye Göçer'in eşi Öznur Göçer'in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki ifadeleri ortaya çıktı. 

İNTİHAR İDDİALARI

Göçer ifadesinde şunları söyledi:

"30/11/2023 tarihinde geçirmiş olduğu kaza neticesinde 06/12/2023 tarihinde vefatına ilişkin öncelikle eşimi kaza tespit tutanağında kusurlu olarak gösteren polis memurlarından şikayetçiyim. Ayrıca sosyal medyada bahsi geçen eşimin intihar ettiği iddiası ile alakalı tarafım bizzat telefon ile aranmamıştır. Bu intihar söylemlerini hastane önüne gelen iki polis memuru orada bulunan eşimin motokurye arkadaşlarına söylemişlerdir. O alanda bende vardım lakin yoğunluktan ve sakinleştiricinin etkisi altında olduğumdan bu polis memurlarını göremedim. Bu polis memurları olay yerinde de bulunan polis memurlarıymış.

"İHMALİ OLAN TÜM POLİS MEMURLARINDAN ŞİKAYETÇİYİZ"

Ben bunları en başından beri olay yerinde olan Yunus Emre'nin arkadaşlarından duydum. Bu kişilerin kim olduklarını ve ne söylediklerini tam olarak bu arkadaşlarımız bilebilir. Bu söylemleri duyan birebir şahit olan eşim Yunus Emre Göçer'in arkadaşlarının isimlerini avukatım vasıtası ile bu soruşturma dosyasına bildireceğim. Benim eşimin intihar etme gibi bir durumu söz konusu değildir. Çocuğumun özel durumundan dolayı kendisi çabalayan bir insandır. Bu sebeple eşimi kusurlu gösteren ve eşimin intihar ettiğine dair söylemlerde bulunan ve ihmali olan tüm polis memurlarından şikayetçiyiz. Ayrıntılı dilekçemizi daha sonra sunacağız. Ayrıca kaza olduğu esnada talimatı veren nöbetçi Cumhuriyet Savcısından da şikayetçiyiz. Ayrıca konsolosluk aracının kullanımına tahsisinden sorumlu bu kişilerin araştırılmasını talep ediyorum. Bu kişilerden de şikayetçiyim. Ayrıntılı beyanımızı avukatımız vasıtası ile sunacağım.

"HASTANEYE GİTTİĞİMDE EŞİM..."

Öznur Göçer ayrıca, hastaneye gittiğinde eşinin durumunun iyi olmadığını kafatasının komple kırık olduğunu belirterek şunları aktardı:

"Ben Samatya Devlet Hastanesinin acil kırmızı alanından giriş yaptım. Eşim kırmızı alandaydı. Ben girince bütün motorcu arkadaşlar arkamdan beni korumak amaçlı girdi. Düşeceğimi düşünerek girdiler. Orada bir görevli bana sadece eşi girebilir dedi. Bende eşi benim dedim. Bana bu şekilde giremezsiniz bilgi veremem dedi. Bende duruma isyan ettim. Öldü mü bir cevap verin dedim. Kapi hafif açıldı. Ben eşimin ayaklarını görünce yere yığıldim. Ben duyduğum kadarıyla eşim hastaneye geldiğinde zaten ex vaziyetteydi. 

Ben bayılınca beni sedyeye aldılar. Sakinleştirici verdiler. Ondan sonra her şeye karşı hissizdim. Ne kadar süre sonra olduğunu bilmiyorum. Sanırsam bir iki saat sonra eşimi tekrardan görmek istedim. Daha sonrasında yanına girdim. Her tarafi bandajlıydı. Kafasının arkası kırık olduğu için her yerde kanlar vardı. Cihaza bağlıydı. Kafatası komple kırıktı. Karnı şiş vaziyetteydi. Vücudunda herhangi bir yara bere göremedim. Bütün darbeyi kafa kısmından almıştı. Sonra ben orada bulunan görevliye burada neden bekletiyorsunuz dedim. 

6 GÜN SONRA EŞİM VEFAT ETTİ

Çünkü oraya ayağı kırık olan da geliyordu. Bıçaklanan da geliyordu. Bana yoğun bakımda yer olmadığını söylediler. Eşim yarı entübe şekilde tam 7 saat o alanda bekledi. Sonra ricalar ve uğraşlar sonucu eşimi yoğun bakıma aldilar. Biz söylemeseydik hiç bir şey yapmayacaklardı. Ben başka bir hastaneye naklini teklif ettim. Bana kafası çok zedelendiği için 6 kırık olduğunu, direkt beynin zarar gördüğünü, beyinde iç kanama olduğunu bu sebeple hareket ettiremeyeceğimizi söylediler. Ben hastamı alıp başka bir hastaneye götürmeyi teklif ettim. Bu teklifimi eşim için hayati tehlike olacağından kabul etmediler. Bana imza ile alabilirsiniz dediler. Sonrasında yoğun geçen bir 6 gün sonunda eşim vefat etti. Eşimin durumunda hiç bir iyileşme yoktu. Zaten durumuna kritik diyorlardı. Yanlış hatırlamıyorsam eşim vefat etmeden önceki pazar günü ben hastaneye gittiğimde nöbetçi doktora denk geldim. Eşimin durumunda bir gelişme olup olmadığını sordum. Onun zaten makinalarla çalıştığını, beyin fonksiyonlarının olmadığını, bilincinin geldiğinden beri olmadığını, bütün organlarının çalışmadığını söyledi. Ben tepki gösterince o zaman siz bir şey yapmıyorsunuz dedim. Bana eşimin ağzında bulunan nefes alması için bulunan hortumu göstererek bunu bir çıkarayım bakın asıl biz yaşatıyoruz bunu dedi. Yurt dışına da götürseniz bu bir ölü. bizim sayemizde şuan da organları çalışıyor dedi. Bu süreçte eşimden idrar geliyordu. göz şişleri inmişti. kafa bandajlarını çıkarmışlardı, vücut ateşle tepki göstermişti. Ben eşimi sonraki süreçlerde çok iyi görmüştüm. Eşimin tedavisinde ihmal olduğunu düşünüyorum. Eşimi 6 gün sonunda nükleer tip diye bir filme götürdüler. Bu ayrıntılı beyin görüntülemeye ilişkin bir filmdi. Filmden geldikten sonra bize doktorlar size açıklama yapacak dediler. Kapı açıldı. Doktor bey bize yapacak bir şey yok. Beyin ölümü gerçekleşti dedi. O durumun gecesinde eşimin ölüm haberi geldi. Bize hemen hastaneye gelmeniz gerekiyor dediler. Bizde hemen hastaneye gittik. Eşimin vefat haberini öğrendikten sonra Adli Tıp'a gönderilmesi gerektiği söylendi. Sonra Adli Tiptan sonra çevik kuvvet eşliğinde cenazeyi teslim aldık.

SOMALİ CUMHURBAŞKANI'NIN OĞLUNDAN DA ŞİKAYETÇİ OLDU

Olay nedeni ile karşı taraf araç sürücüsünden şikayetçiyim. Cezalandırılmasını istiyorum. Gereken neyse gereğinin yapılmasını istiyorum. Bu kaza neticesinde mağdur olduk. Özel durumda olan çocuğum genç kızımla birlikte bir başımıza kaldık. Tek çalışan eşim Emre idi. Ev hanımı olduğum için farklı bir gelir kaynağımda yoktur. Çok mağdur olduk. Şu aşamada ekleyeceğim başkaca bir husus yoktur"


Haber Kaynağı : Kübra Karasu

Hassan Sheikh Mohamud Öznur Göçer Yunus Emre Göçer