Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,2956
Dolar
Arrow
35,8002
İngiliz Sterlini
Arrow
44,5790
Altın
Arrow
3170,0000
BIST
Arrow
10.126

Son Dakika: Ekrem İmamoğlu 'heybedeki turpun' adını açıkladı! 'Bu ismi aklınızda tutun...'

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu merakla beklenen basın toplantısında gündemi sarsacak açıklamalar yaptı. İmamoğlu, kendisi ve belediyelere yönelik açılan soruşturmalardaki bilirkişinin vukuatlarını anlattı.

Son Dakika: Ekrem İmamoğlu 'heybedeki turpun' adını açıkladı! 'Bu ismi aklınızda tutun...'

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Saraçhane Başkanlık Binası Fuaye Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında konuştu.

İmamoğlu, kendisi hakkında ve CHP’li belediyelere yönelik yürütülen soruşturmalardaki bilirkişinin vukuatlarını ifşa etti.

“Heybedeki turpun adı belli oldu” belli oldu diyen İmamoğlu, “Bu ismi aklınızda tutun. Gerçi akılda kalıcı bir yanı var zaten...” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, sanık olarak yargılandığı Beylikdüzü Belediyesi davası, İBB şirketleri İETT ve İSFALT ile Esenyurt ve Beşiktaş Belediyesi soruşturmalarında S.B.'nin bilirkişi olarak görevlendirildiğini duyurdu.

İmamoğlu ayrıca Esenyurt ve Beşiktaş Belediyesi operasyonlarının altından da S.B. isminin çıktığını kaydetti.

(Editör notu: Son dönemde medyaya yargı yoluyla artan baskılar nedeniyle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kamuoyuna açık düzenlediği basın toplantısında işaret ettiği bilirkişinin adı S.B. olarak değiştirilmiştir.)

 

 

 

İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Hükumet iş sorumluluk almaya gelince ortadan kayboluyor. Siyasi parti genel başkanlarının tutuklanmasına Türkiye alışık. 

Bolu Belediye Başkanımız Tanju Özcan'a medya üzerinden hakaret edenleri, suçlu ilan edenleri ve yine bildik oyunlarla sorumluluklardan kaçma girişimlerini en üst perdeden kınıyorum.

Yetkileri en geniş anlamda eline alan hükümet, sıra sorumluluk almaya gelince kayboluyor.

Bu basın toplantısını yapacağımız aynı günlerde bir yandan yangın faciasının acılarını yaşarken öte yandan siyasallaştırılmış yargı eliyle tüm günlerimiz travmayla geçtiği sıkıntılı günlerde Türk siyasetine şekil verme çabasını hep birlikte gördük.

Ne yazık ki Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla gözaltına alındı. Gözaltına alınma gerekçesinin dışında bir iddialayla da tutuklandı.

Siyasi parti genel başkanlarının tutuklanmasına Türkiye alışık bir ülke. Ama ne zaman? Darbe dönemlerinden... 1980 darbesinde bunları yaşadık. Darbeden bu yana Türkiye'de ilk kez 2 genel başkan cezaevinde kondu.

Sayın Selahattin Demirtaş, 7 yılı geçen bir zamandır cezaevinde tutuluyor. Şimdi ise Ümit Özdağ tutuklandı.

Bunlar ancak askeri darbe döneminde yaşanan olaylardı ve o günleri hiçbirimiz hatırlamak istemiyoruz. 

2025 yılında, yani darbeden 45 sene sonra yargı eliyle genel başkanların tekrar cezaevine atılmasını asla kabul edemeyiz.

Buradan hem sayın Ümit Özdağ'a hem sayın Demirtaş'a sevgilerimi ve saygılarımı yolluyorum.

***

"BASIN TOPLANTIMIZIN ADI TURPUN BÜYÜĞÜ"

AK Partili vatandaşlarımız dahil, bir avuç insan dışında ülkemizde kimsenin yüzü gülmüyor. 

Facialar, felaketler art arda geliyor. Gençlerimiz mülakatlarda eleniyor. Çeteler yeni doğan bebeklerimizin canına kıyıyor. Kadınlarımız sokaklarda korkuyla geziyor. Çeteler etrafta cirit atıyor. Ama tüm bunlarda sorsan hükümetin hiçbir kabahati yok. Dünyada bunun bir örneği yok. Sorumluyu bulamıyorsunuz. Kayboluyorlar. Kendilerinde sorumluluk görmeyenler siyasi rakiplerini ayak oyunlarıyla saf dışı bırakmaya bir strateji kurgulamışlar.

Bugün, siyaset köküne kadar yargıya karışıyor.

Basın toplantımızın adı turpun büyüğü...

Çıkaracağımız turpla ilgili Cumhurbaşkanı ve yargı bağımsız diye tweet atan Adalet Bakanı ne diyecek diye takip edeceğim.

Bildiğiniz gibi Beylikdüzü Belediye başkanlığım sırasında 2015 yılında yapılan bir ihale nedeniyle hakkımda dava açıldı. Bu dava halen devam ediyor. 7 yıl hapis ve siyasi yasakla yargılanıyorum. Mahkemenin duruşma başlarken hedef koyduğu bitirme süresi 409 gündü, 11 Nisan'a ertelenen duruşma 826. gününde karara bağlanacak mı hep birlikte göreceğiz.

Aslında yargılandığım ihale dosyası hakkında 2020 yılında Danıştay karar verdi. Burada belediye başkanına yani bana ceza sorumluluğu yüklenemeyeceğini karara bağladı. Danıştay'ın bu kararının altında 5 yüksek yargıcın imzası bulunuyor. Buna rağmen bana dava açıldı. Danıştay'ın 5 yüksek yargıcının benimle ilgili görüşünü yeterli bulmayan mahkeme konuyu 1 bilirkişiye emanet etti.

3 Temmuz 2022 günü, bu bilirkişi raporunu sundu. Bu sıradışı bilirkişi, Danıştay'ın 5 yüksek yargıcının kararını doğru bulmamıştı. Yeni yazdığı raporla, bu ihalede sorumluluğum olduğunu iddia etti.

Bu ifadeler iddianameye de girdi. 

Savcıya göre Beylikdüzü Belediyesi'nin iç denetçisi bu ihaleyle ilgili sorunlar tespit etmiş, rapor hazırlamış, bana sunmuş ama ben gereğini yapmamışım. 

Yalnız ortada çok ciddi bir sorun var. Böyle bir rapor yok! Olmayan bir rapor bana sunulamayacağı için de sorumluluk ihmali yapmam söz konusu değil.

Peki, olmayan rapor savcı iddianamesine nasıl giriyor? İnanır mısınız önce bir mülkiye müfettişi yazdı. Bugün tek bir isme odaklanacağımız için başka isim vermeye gerek yok.

Bu davanın bilirkişisi de tıpkı mülkiye müfettişi gibi iç denetçi raporu olduğunu belirtti. Avukatlarımız böyle bir rapor olmadığını mahkemede ispat etti.

Olmayan bir rapora rağmen mahkeme iddianameyi kabul etti.

Gördüğünüz gibi bu bilirkişi olmayan şeyi yazacak, atıf yapacak kadar rahat bir profesyonel.

Başına bir şey gelmeyeceğinden emin. Belli ki, arkasında çok güvendiği kişiler var.

Şimdi sizlere bu kişiyi takdim ediyorum. Bu sıradışı kişinin adı S.B.

Heybedeki turpun adı belli oldu. Bu ismi aklınızda tutun. S.B... Gerçi akılda kalıcı bir yanı var zaten...

Bizim soruşturmalarımız ne tesadüf ki hep S.B.'ye denk geliyor.

Arkasında çok güvendiği kişiler var. Yeni bilirkişi raporu geldi. Olmayan rapordan bahsedecek kadar gözü kara. S.B.'ye yeni sorumluluklar verildi. Verilen görevler de ne tesadüf ki hep bizimle ilgili. İsfalt dosyasına da S.B. atandı. Savunma avukatlarımız bilirkişinin yeterliliği olmadığına dair dilekçe verdi. Ancak kabul edilmedi. S.B. kısa sürede bilirkişi raporu hazırladı. 

"S.B. BEY ÇOK PRATİK, KISA SÜREDE HAZIRLIYOR RAPORLARI..."

Bu ismi sakın unutmayın. Danıştay'ıın beş üyesinin imzasını olduğu raporda diyorlar ki, 'Ekrem İmamoğlu'nun bir sorumluluğu olmadığı gibi kurumu kara geçirmiştir.' Bu S.B.'ye verilen tüm görevler de hep bizimle alakalı. İETT ile ilgili yapılan soruşturmada da bu bey bilirkişi yapıldı. Savcıdan uzun süre yanıt gelmedi, bu beyefendide ısrarcı olundu. S.B.'ye İETT aleyhine asılsız bilgilerle dolu bir rapor hazırladı. S.B.'ye çok pratik, kısa sürede hazırlıyor raporları. Danıştay denetçileri, bu beyefendinin tespitlerinin yanlış olduğunu bildiren bir yazı da yolladı.

İktidardakiler gerçekten edeplerini de utanma duygularını kaybetmişler. Bizim işlerimizde bilirkişi hep S.B. İstanbul'da 8806 bilirkişi var ama bizim şansımıza hep S.B. Ne tesadüf ama... 2019'un sonbaharında göreve geldikten hemen sonra teftiş kurulumuza yetki verdim. Usulsüzlüklerle ilgiliydi bunlar ama hep döndü yargıdan nedense. Bir ihaleyle ilgili usulsüzlük konusunda mahkeme yine ne tesadüf ki bilirkişi yine S.B. olarak seçildi. S.B. 2019'a kadar son derece uslu biriyken, nedense biz geldikten sonra cengaver oldu.

S.B. KİM?

S.B. kim anlatalım…

Kendisi emekli bir vatandaş. Bayındır ve İskan Bakanlığı’ndan. Bakanlıktaki görevi ayniyat sayman.

Sonra bilirkişiliğe başlamış. Kooperatif davalarına bakıyor. Sonra Çorlu, Tekirdağ, Çerkezköy davalarında da bilirkişilik yapıyor.

Çerkezköy ismi bir kısım arkadaşların dikkatini çekmiş. İsmini vermeyelim, çünkü verince hemen soruşturma başlıyor benim hakkımda…

2014-2016 yılları arasında şu anda çok ünlü bir yargı mensubumuz Çerkezköy’de de hakim. İnsan, acaba hiç karşılaştılar mı, tanıştılar mı, yoksa sadece tesadüf mü diye merak etmeden duramıyor. 

Bir soru daha sorayım. İstanbul’un bu çok ünlü bilirkişisi S.B. beyin, Çorlu Ceza Ağır Mahkemesi’nde sahte bilirkişi raporu yazma iddiasıyla yargılandığı bir dava oldu mu? S.B. sevdalısı savcılar herhalde bu sorunun cevabını biliyordur.

S.B. ESENYURT VE BEŞİKTAŞ OPERASYONLARINDA DA VAR

S.B.,, son olarak Beşiktaş ve Esenyurt operasyonlarında karşımıza çıktı. 'Alo S.B.' hemen imdada yetişiyor. 'Şak' diyorlar, 'Tak' rapor çıkıyor. Eğer bir dava İmamoğlu'na dokunuyorsa S.B. hemen karşımıza çıkıyor. Beşiktaş ve Esenyurt operasyonlarıyla İBB şirketinin ilgisi şöyle; gizli bir dosya var. Ama bu dosya aynı zamanda İETT, İGDAŞ'ı kapsıyor. Bu adam dosyalar arası ilinti kuruyor.

S.B. Bey burada tek değil, iki bilirkişi daha var. 3 Ocak 2025 tarihli bir belge bakın. Ahmet Özer ile ilgili bir bölüm var. 'Özer'in belediyeyi sevk ve idare etmek görevini ihmal ve ihlal ettiği ve kötüye kullandığı hükmü kapsamında değerlendiği...' Yani 3 bilirkişinin olduğu rapor bu. Bakan bey iyi dinleyin. Kuralda şöyle diyor; 'Bilirkişilerin bir araya gelerek toplantı yapmayı ve bilirkişi raporunu birlikte hazırlamaları gerekmektedir. Kurul halinde yapılan bu görüşmeler sonrası muhalif düşüncesini dile getiren bilirkişi ayrı rapor hazırlayabilir.' Esas skandal şu, bu raporda diğer iki bilirkişinin imzası yok. Sadece S.B.'nin imzası var. Yani savcılık bu geçerliliği olmayan raporu kabul ediyor. Ayrı hazırlanan ve kabul edilmeyen bilirkişi raporunda ise Ahmet Özer'in adı yok.

"SAYIN ADALET BAKANI, DUY BUNLARI..."

Adına sahte diyebileceğimiz bir bilirkişi raporuyla bir gecede 65 yaşındaki profesörü terörist ilan edip hapse attılar. Ellerinde bir şey olmadığı için 100 gündür iddianame yazamıyorlar. Başkanımız hakkında elinizde hiçbir şey olmamasına rağmen onu nasıl hapiste tutarsınız? Sayın Adalet Bakanı duy bunları. Bunları duyup inceleyip ona göre hareket etmeni istiyorum.

HSK'yı hemen bu konuda harekete geçirmelisiniz. Yargı mensuplarının iş ve işlemlerini takip etmek soruşturmak sizin bakanı olduğunuz HSK'nın görevi. Sakın bana bağımsız yargı deyip tweet atmayın. Harekete geçin. Ama bence yapamayacaksınız, gücünüz yetmez. Buradan iddia ediyorum, hadi yanıltın beni. Yapamazsınız, sözünüz İstanbul'da geçmez.

Adliyede tek bir şey konuşuluyor, adliyede çınlayan bir ses kulaklarda çınlıyor; 'Bakan bize karışamaz.' Ama siz bu durumda bugüne kadar sadece tweet attınız. Bize mangal gibi adaletli bir yürek lazım. Hukukun üstünlüğünü de bu millet adına namus sayıp dert edinmek lazım. Devletin dini adalettir değil mi? Sözün güzelliğine bakar mısınız? Keşke harekete geçseniz ve ben de sizden özür dilesem. Ama yapamıyorsunuz.

Sayın Cumhurbaşkanı, sizde böyle maharetli bilirkişi S.B. beyler oldukça, siz de binlerce bilirkişi arasından nokta atış S.B. bilirkişisini bulan yargı mensupları oldukça bir davanın öncesinde ya da yürüyen sürecin öncesinde heybenizde büyük turplar taşıdığınızı düşünebilirsiniz. Ne var ki sizin turp zannettikleriniz bu milletin gönlünde zerre yer etmez!

Turpun büyüğü senin heybenden çıktı. Aslında işin çok kolay. Bu kadar heybe sırtında taşımana gerek yok. Bu kadar yük taşıyacağına kendini sadece milletin sandıktaki vicdanına emanet ettiğin an rahatlayacaksın.

"ENDİŞENİZ VAR MI?" SORUSUNA YANIT

*Endişeniz var mı sorusu sıkça soruluyor. Bir iş insanıyken sorumluluk üstlenme adına yola çıktım. Bu kutsal yolculukta kararlı bir insanım. 2019 yolculuğu itibariyle başka bir evreye ulaştı bu yolculuk. Özellikle bir kamu yöneticisinin hukuksuzluklarıyla mücadele etme sebebiyel başladığım siyaset yolculuğunda belediye başkanlığı koltuğuna geldim. Rubicon’u geçenler için kaygı ve korku yoktur.

"CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI" SORUSUNA YANIT

Ekrem İmamoğlu, CHP'nin erkenden Cumhurbaşkanı adayını açıklayıp açıklamaması gerektiği ile ilgili soruya yanıt verdi.

İmamoğlu, "Şu an ülkede çok önemli bir yargı konusu var. Ben buna odaklanmayı doğru buluyorum, diğer konular hakkında konuşmayı şu an için doğru bulmuyorum" dedi.

"SAYIN CUMHURBAŞKANI 'AYM KARARINI TANIMIYORUM' DİYEN KİŞİ"

İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti:

"Hakkımda bir soruşturma var. Bu hafta bir çağrı bekliyoruz. Ya da ona göre bir ortam olacak diye düşünüyoruz. Bugün bize haksızlık hukuksuzluk yapanların ihtiyaç duyduğu bağımsız yargı düzeni kuracağız. Bunu sizin çocuklarınız için yapacağız. Yargıyı bağımsızlaştıracak, bu ülkenin yargı mensuplarının hak ettikleri bir mesleği yürüteceği bir ortamı tesis edeceğiz.

Sayın Cumhurbaşkanı 'Anayasa Mahkemesi kararını tanımıyorum' diyen kişi. Eğer yargıya dair bir uyarı varsa Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ı uyarmış olabilir. Ben üstüme alınmadım." 

 


Haber Kaynağı : 12punto

Ekrem İmamoğlu S.B. Ekrem İmamoğlu S.B.