Yenidoğan çetesi davasında 7.gün sona erdi: 7 tutuksuz sanık yargılandı

Nagihan YILKIN      12punto.com.tr  

Bebeklerin ölümüne neden olan yenidoğan davası kaldığı yerden devam ediyor. 6 oturum süren ilk duruşmada 22 tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedildi.

ÖRGÜTÜN ELE BAŞI FIRAT SARI NE DEMİŞTİ?

Tutuklu sanıklar ilk duruşmada birbirlerini suçladı. Davanın altıncı gününde Yenidoğan Çetesi'nin elebaşı Fırat Sarı savunmasında  “Benim hayattan artık bir beklentim, umudum kalmadı. İnsanlık onurum kalmadı. Burada her şeyi anlatmak istiyorum.” dedi.

Davada saat 10. 16 itibarıyla mahkeme heyeti yerini aldı, tutuksuz sanıkların kimlik tespiti yapılıyor.

AHMET ATİLLA YILMAZ'DA SALONA GİRİŞ YAPTI 

Yenidoğan çetesi soruşturmasında adı geçen ve ardından CHP İBB Meclis üyeliğinden istifa eden Medilife Beylikdüzü Hastanesi'nin başhekimi Ahmet Atilla Yılmaz da biraz önce salona giriş yaptı. Tutuksuz yargılanan sanıkların yanında yerini aldı.

Yenidoğan Çetesi davasında İlk tutuksuz sanığın yargılanması başladı.

Reyap hastanesinde çalışan hemşire Ecem Koç kürsüye geldi.

Kamu kurum ve kuruluşlarından dolandırıcılık, ihmali kastan adam öldürme suçlarından yargılanıyor. 

Mahkeme Başkanı: Savunmanı yapacak mısın.

Ecem Koç: 2019 yılında girdiğim Çorlu Reyap hastanesinde 5 yıl yenidoğan hemşireliği yaptım.Fırat beyi 1 buçuk 2 yıldır tanıyorum.  İşletme nedir bilmiyorum ben de burada öğrendim. 

“ÖLECEĞİNİ BİLİYORDUK”

Ecem Koç: (Halime bebeğim ölümüyle ilgili konuştu)

Halime bebek anne karnında oksijensiz kalmış bir bebek. Tekirdağ şehir hastanesinden kendi ambulanslarıyla sevk ediliyor. 55 gün gün tüm çabalarımızla baktık. Tüm yaşam hizmetlerinin hepsini gerçekleştirdik. Tapelerde de sadece bir tapem var Fırat Sarı ile onda da yaptığım işlemleri söylüyorum. Birkaç gündür zaten eks konumundaydı. Öleceğini biliyorduk. Müdahale bir kişiyle yapılmaz. Birkaç kişiyle yapılır. Birilerinin müdahale ederken birilerin doktorla haberleşmesi gerekiyordu ben o kısımdaydım. İlk defa doktorsuz kaldık. Yoğun bakımda mavi kod verilmez biz zaten mavi kod ekibiyiz.

Ecem Koç: Saat 16.19’da bebek eks oldu, doktor bekleyin geleceğim dedi. Bebeğin öldü bilgisini vermek doktorun görevidir, biz doktorun gelmesini bekledik. Hastane yönetimine yaptık.

Doktor bey bekleyin dedi. Doktor bey gelmeyince biz defin işlemleri için hazırladık.

Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı’yı tanıyor musunuz?

Ecem Koç: Evet, doktorumuz olurdu.

Mahkeme Başkanı: Hasan Basri Gök?

Ecem Koç: Evet, asistanlığını yapıyordu.

Mahkeme Başkanı: Çorlu Reyap’ın yönetim kurulu başkanı?

Ecem Koç: Hasan Yüksel.

Mahkeme Başkanı: Bebekle doktor olarak kim ilgilendi?

Ecem Koç: Fırat Sarı.

Mahkeme Başkanı: Tüm süreçle Fırat Sarı mı ilgilendi?

Ecem Koç: Evet.

Mahkeme Başkanı: Kaç hemşire vardı?

Ecem Koç: 18 hemşire.

Mahkeme Başkanı: Bebekle kim ilgilendi?

Ecem Koç: Fırat Sarı.

Mahkeme Başkanı: Epikrizi kim yazdı?

Ecem Koç: Bilmiyorum. Hemşireler epikriz yazmaz. Evrak işleriyle genellikle sekreter ilgilenir.

“1000-1200 TL PARA DAĞITIYORDU”

Mahkeme Başkanı: Bebeğin ölüm saatinin geciktirilmesi söz konusu mu?

Ecem Koç: Denetim ekibi geldiğinde zaten ünite sorumlumuz Bahar Hanım ve Fırat Bey ile konuştular. Bana sorulmadı, onlara ne sorulduğunu bilmiyorum.

Mahkeme Başkanı: Para hareketine ilişkin ne diyorsunuz?

Ecem Koç: Medicense şirketinin nasıl bir şirket olduğunu bilmiyorum. Bahar Hanım’a belli miktarda para geliyor. 1000-1200 TL dağıtıyordu.Fırat Bey’e kıyafet almıştım, sonra Fırat Bey iadesini yapmıştı. Herhangi bir ticari ilişki söz konusu değil; alışveriş karşılığıdır.

Birebir bana gönderilmedi. Sorumlulara gönderiliyor. Sorumlular da kıdemlere göre hemşirelere gönderiyor. Bu, birkaç kez tekrarlanan bir şeydi. Nedenini biz de anlamıştık. Bize söylediği herhangi bir şey yoktu. Birebir şahsi hesabıma yönelik olmadı. Diğer şeyler de şahsi ihtiyaçların geri ödemesidir.

Mahkeme Başkanı: istifa konuşması geçmiş nedir bu?

Ecem Koç: Yönetimi biz birkaç kez aradık. Denetim sonrası yönetime istifa etmek istediğimizi söyledik.  Bu şartlar altında çalışamayız dedik. Yeni bir doktorun geleceğini söylemişlerdi. İstifamız kabul etmedi.

Mahkeme Başkanı: Hasta sevkleriyle ilgili ne diyorsunuz?

Ecem Koç: Trakya bölgesindeki en iyi yoğun bakım servisi bizde vardır. Gerek şehir hastanelerinden, gerek tıp fakültesi hastanelerinden sevkle hastalar gelir. Doğum oranı çok yüksek bir hastanedeydi. Sevk için her zaman boş bir küvözümüz vardır.

Mahkeme Başkanı: Bahar Hanımın Fırat Sarı ile konuşması olmuş. Dopamin gönderilmemesinin sebebi nedir?

Ecem Koç: Konuşmaya hiç şahit olmadım. 55 günlük bir bebekti, zor bir bebekti. Son bir çare olarak kafadan damar yolu açtık. Dopaminde şöyle bir problem var: ince damarları yakan bir ilaçtır. Verilmemesi daha uygundur.

“BEN GELENE KADAR YAŞASIN”

Mahkeme Başkanı: Fırat Bey, “Ben gelene kadar yaşasın,” diyor. Bahar Hanım size bu konuşmadan bahsetti mi?

Ecem Koç: Yok, bahsetmedi.

“BAŞKA DOKTORA HABER VERİLEBİLİRDİ”

Üye hakime: Fırat Sarı dışında nöbetçi doktoru oluyor muydu?

Ecem Koç: Hastanenin 5 çocuk doktoru vardı.

Üye hakime: Yani bu bahsettiğiniz gibi başka doktora da müdahale için haber verilebilir miydi?

Ecem Koç: Verilebilirdi, hastane yönetimine girdik. Yoğun bakıma girmeye çekinirdi bazı doktorlar.Fırat bey de açıkçası yabancı doktorların girmesini istemezdi.

Üye hakime: Fırat beyin bebeğe işlem yaptığını gördünüz mü?

Ecem Koç: Yakından inceleme yapılmadı.

Savcı: Halime bebek kaldığı sürenin ne kadarında entübeydi.

Ecem Koç: Yüzde 90 kadarıyla entübe bir bebekti. 

Savcı: İlk geldiğinde entübe mi yapıldı, sonrasında mı?

Ecem Koç: Entübe geldi diye hatırlıyorum. Tabiri caizse ölü doğan bir bebekmiş.

Savcı: Fırat Sarı hastaneye hangi aralıklarla gelirdi?

Ecem Koç: Her gün gelirdi. 

Savcı: Hangi saatte gelirdi?

Ecem Koç: Belirli saati yok, ne zaman müsaitse

Savcı: Halime bebekle ne kadar ilgilendi? 

Ecem Koç: Çok fazla ilgilendi. Aile suriyeliydi çok konuşamıyorlardı. İletişim probleminden dolayı daha çok üstüne düşerdi. Yakından çok güzel ilgilendi. Her  gün ilgilendi.

Savcı: Fırat Sarı ile irtibatı kim kurardı?

Ecem Koç: Bahar sorumlu hemşireydi daha çok o kurardı

“ÇELİŞKİYE DÜŞÜNÜYORSUN”

Savcı: Çelişkiye düşüyorsun. Fırat Sarı ile her gün gelirdi diyorsun, biraz önce de yoktu  diyorsun?

Ecem Koç: O anda doktora ihtiyacımız vardı. Doktorun o anda orada olması lazımdı. İş işten geçtikten sonra gelmesi bir şey ifade etmez. Benim de isyanım buydu zaten.

Savcı: Bir yandan şikayetin var bir yandan da para alıyorsun. Niye adamdan para alıyorsun?

Ecem Koç: Benim şikayetim o an orada olmamasıydı. Parayı dediğim gibi sorumlu aracılığıyla alıyorum.

Savcı: Yönetime şikayeti bir değil, birkaç kez yaptık diyorsun?

Ecem Koç: 3. düzey yoğun bakımız biz. 7/24 olması gerekiyor. Benim amacım sürekli kalıcı bir doktor olmasıydı. Çorlu’da ikamet eden bir doktordu istediğimiz.

Sanık müdafisi savunma yaptıktan sonra kayıt kapatıldı. Üye hakime o sırada tekrar soru sordu.

Burak Mengü itiraz etti. 

Burak Mengü: Böyle bir usul yok. Kayıt kapandıktan sonra soru sordunuz. 

Mahkeme heyeti kayıtı açıp soruları tekrar etti.

“FIRAT HOCAYI POPÜLERLİĞİNDEN TANIYORUM”

Mehmet Salih Kara getirildi.

Mahkeme Başkanı: Savunmanı yapacak mısın?

Mehmet Salih Kara: 

Daha önce savunmamı yapmıştım sayın başkanım. Ekstra bir şey söylemeyeceğim savunmam aynı şekilde geçerlidir.

Bağcılar Şehir hastanesinde ve Çam Sakura’da asistanlık yaptım.  Sonra Ağrı’ya atandım. Ama mecburi hizmete gitmedim. O süreçte iş yeri hekimliği yaptım Küçükçekmece Belediyesi’nde.

Çam Sakura’dan dolayı İlker hocayı tanıyordum. Onun dışında Fırat Hoca’yı popülerliğinden tanıyorum.

“HAREKETLİ İNSANIM,  HATIRLAMIYORUM”

Mahkeme Başkanı: Silivri Kolan’da başkasının kaşesini kullandın mı?

Sanık: Kullanmadım. O sırada zaten Çam Sakura’da çalışıyordum.

Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı, “Salih 2 hafta yer buldum, benim üzerimden bakacaksın” diyor.

Sanık: Konuşma olarak söylemiş olabilirim ama eylem olarak yapmadım.

Mahkeme Başkanı:  HTS kayıtlarında Silivri Kolan’da tespit edilmiş

Sanık: Ablam, kız arkadaşım o civarda oturuyordu. Ben çok hareketliyim. Nerede ne zaman olduğumu hatırlamam.

Mahkeme Başkanı: Muayene yaptın mı?

Sanık: Nerede olduğunu bilmem, sadece ismini duymuşumdur

Savcı: Fırat Sarı’dan menfaatin oldu mu?

Mehmet Salih Kara: Olmadı

Serenay Şenkalaycı getirildi.

Mahkeme Başkanı: Savunmanı yapacak mısın?

Sanık: Özel avcılar hospitalde yenidoğan hemşiresi olarak çalıştım. 2016 yılında özel güngören'de çalıştım. 3-4 ay kadar Şişli Kolan'da çalıştım. Özel Beykent Üniversitesi hastanesinde çalıştım. En son Avcılar hospitalde çalıştım.

Mahkeme Başkanı: Sanıklardan kimi tanıyorsun?

Ceren Hatice Kırım, İlker Gönen, Fırat Sarı, Hasan Basri Gök, Gıyasettin Mert'i

Mahkeme Başkanı: İşletmede mi çalışıyordun?

Sanık: Ben hastaneye çalışıyordum.

"EMEĞİMİN KARŞILIĞINDA ALIYORDUM"

Eksta ücret alıyor muydun?

Hemşire Serenay Şenkalaycı: Medicense'den para geliyordu. Mesai parası geliyordu. Aldığım paralar emeğimin karşılığıdır. Bazen 7 bin, bazen 6 bazen 3 bin gibi rakamlar geliyor. Bu şirket bana mesailerimi emeğimin karşılığını ödüyordu.

Mahkeme Başkanı: Çocuk doktorunuz kimdi?

Sanık: Birçok çocuk doktoruyla çalıştık. Hayrettin Yıldız'dı. Her zaman uzman doktor vardı. Danışman doktor İlker Gönenli'ydi..

Mahkeme Başkanı: Ne danışıyordunuz?

Sanık: Her 3. Basamaklı yerde danışan doktor olur.

Mahkeme Başkanı: Kim arıyordu?

Sanık: Ben ve doktorum.

"EKS OLARAK BOŞVER" TAPESİ

Mahkeme Başkanı: İlker 'Eks olacak boşver daha iyi olacak' diyor. Hangi bebek bu?

Sanık: Kerem bebeğe ilişkin. 

Kerem bebek 09.13'te doğmuştur. Öncesinde bebeğin durumunun kritik olduğu bildirilmişti. Bebek kötü doğdu. Doğumda 15 dakika kadar bebeğe müdahale ettik. Yenidoğan'a sevk ettik. Ama yattığı süre zarfında çok kötüydü. İlker Gönen'i görüntülü aradım. Bana söylenen talimatları yerine getirdim. İlker Gönenli'yi 10'u 10 geçe aradım. Müdahale bırakmayın demek istiyor aslında. Tapelere doğru şekilde yansıtılmamış. Olayın aslı öyle değildir. 

Mahkeme Başkanı: İlker Gönenli 'resmiyette gösterin' diyor.

Sanık: Ekstra 20 dk daha müdahale yapmamızı istedi. Bunu da kayıt altına almamızı istiyor.

"İLAÇLAR İÇİN BASKI YAPIYORDU"

Serenay Şenkalaycı: Hasan Basri Gök, Curosurf ilaçlar için ısrar etti. Baskı yapıyordu. Bizim hastanede yoktu. Bana bu kadar ısrarcı gelince ben de art niyet aradım. İlker Gönenli'ye ilettim. İlker Gönenli de satış yaptıkları konuşuluyor dedi. Bir daha bir şey derse sen benim adımı ver dedi.

Mahkeme Başkanı: Fırat Sarı ile epikriz konuşmasını neden yaptın?

Serenay Şenkalaycı: Çünkü onunla konuşmam istendi. Doktor Zeki Öztünç talimat verdi. 

Mahkeme Başkanı: Sorgulamadın mı?

Serenay Şenkalaycı. Sorguladım, şüphelendim. Sürekli soru yönelttim.

"ÇELİŞKİYE DÜŞÜNÜYORSUN"

Savcı: Çelişkiye düşüyorsun. Fırat Sarı ile her gün gelirdi diyorsun, biraz önce de yoktu diyorsun?

Ecem Koç: O anda doktora ihtiyacımız vardı. Doktorun o anda orada olması lazımdı. İş işten geçtikten sonra gelmesi bir şey ifade etmez. Benim de isyanım buydu zaten.

Savcı: Bir yandan şikayetin var bir yandan da para alıyorsun. Niye adamdan para alıyorsun?

Ecem Koç: Benim şikayetim o an orada olmamasıydı. Parayı dediğim gibi sorumlu aracılığıyla alıyorum.

Savcı: Yönetime şikayeti bir değil, birkaç kez yaptık diyorsun?

Ecem Koç: 3. düzey yoğun bakımız biz. 7/24 olması gerekiyor. Benim amacım sürekli kalıcı bir doktor olmasıydı. Çorlu'da ikamet eden bir doktordu istediğimiz.

"YÖNLENDİRME İÇERİSİNDEYDİM"

Serenay Şenkalaycı: Hasan Basri Gök, epikriz şablonunu dolduruyordu. Değişiklik yapıp yapmadığını soruyordum. Ben bir yönlendirme içerisindeydim.

Mahkeme Başkanı: Basamaklar kast ettiğin nedir?

Sanık: Ben basamak nasıl gösterilir çok bilmiyorum. Hemşire görevi değildir.

Mahkeme Başkanı: 10 senedir hemşiresin bilmiyor musun?

Sanık: Biliyorum tabii ama benim görevim değildir.

"BANA SORU SORMA"

Savcı: Daha önce "Fırat Sarı, ben ayrılmayayım diye para gönderiyordu" demiştin. Neden böyle bir şey yapıyordu? 

Serenay Şenkalaycı: Ben kıdemli bir hemşireyim, bebeklere iyi bakan biriyim. Neden ayrılmamı istesin ki? 

Savcı: Sen bana soru sorma, ben sana soru soracağım. 

Serenay Şenkalaycı: Tamam, özür dilerim. 

Savcı: Yani, kendini çok iyi bir hemşire olarak görüyorsun, doğru mu? 

Serenay Şenkalaycı: Evet.

"YOĞUN BAKIMDA KAMERA VARDI, KAYIT YOKTU"

Savcı: Yoğun bakımda kamera kaydı var mıydı?

Serenay Şenkalaycı: Benim bildiğim kadarıyla kamera vardı kayıt yoktu.

Savcı: Neden kayıt yoktu?

Serenay Şenkalaycı: Bilmiyorum.

EPİKRİZ GERGİNLİĞİ: BEKLE DİYORSAM BEKLE!

Savcı: Epikrizleri sisteme atarız onaylamayız ay sonunda değiştiririz diyorsun. 

Serenay Şenkalaycı: Ben epikriz yazmadım. Denetim günü Hasan Basri'ye notlarımı attım değiştirildiğini gördüm.

Savcı: Değiştiririz diyorsun. 

Serenay Şenkalaycı: Hasan Basri'ye değiştirip değiştirmediklerini soruyordum.

Savcı: Bekle ya bekle! (ses yükseldi) Bekle diyorsam bekle. Soruma cevap ver. Sorum dışına çıkma. 'Epikrizleri değiştiririz' diyorsun.

Serenay Şenkalaycı: Sürç-i lisan etmişimdir.

"FIRAT SARI SEVMEZDİ"

Serenay Şenkalaycı: Müvekkilimin en büyük hatası çok meraklı olması. Sürekli olarak Hasan Basri ve Hakan Doğukan'a sorular sormuştur. Çok şüpheci. Fırat Sarı'yı çok seven biri değil. Fırat Sarı tarafından sevilen bir hemşire de değil.

"SAĞLIK BAKANLIĞI AVUKATI YANLIŞ BİLGİ VERDİ"

Sağlık Bakanlığı avukatı: Epikriz hakkında bilgi vereyim. Epikriz raporu, doktor tarafından hazırlanır. Tamamen hasta dosyasını kapsamaz.

Tutuklu sanık doktor İlker Gönenli avukatı: Hemşire gözlemlerini de içerir. Sağlık Bakanlığı avukatının verdiği bilgi yanlış.

Yenidoğan Çetesi davasında 40 dakika ara verildi.

Duruşmaya verilen ara bitti. Mahkeme heyeti ve tutuksuz sanıklar yerini aldı. Tutuklu sanıklar getiriliyor.

Tutuksuz olarak yargılanan Fetin Rüştü Yıldız savunmasını kağıt üzerinden okuyarak yapıyor.

Daha önce AKP’den milletvekili aday adayı, eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’’na ait Avcılar Hospital Başhekimi Fetin Rüştü Yıldız sanık kürsüsüne geldi.

BİR BEBEĞİN ÖLÜMÜNDEN SORUMLU TUTULUYOR

Fetin Rüştü Yıldız, bebek ölümleriyle ilgili dosyada, 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki yapmak, hasta basamaklarında oynama yaparak gerçeğe aykırı evraklarla hazırlanan ilaç listelerini SGK’ya fatura ettirerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği belirtiliyor. Şüpheli Yıldız’ın, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmeyerek Kerem Muhammed Tokluoğlu adlı bebeğin ölümünden sorumlu olduğu ve ihmali davranışla kasten öldürme suçunu işlediği iddia ediliyor.

Mahkeme Başkanı: Savunma yapacak mısın?

Daha önce AKP’den milletvekili aday adayı, eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na ait Avcılar Hospital Başhekimi Fetin Rüştü Yıldız: 

Yapacağım, önce özgeçmişimden bahsedeyim.

1997’de Gülhane Aski Tıp Akademisi’nde derece ile mezun oldum. İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başhekim olarak çalıştım. İstanbul İl Sağlık Müdür Yardımcılığı ve Kamu Hastaneleri Kurumu Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundum. Şu anda da Avcılar Hospital hastanesinde başhekimliği yapıyorum.

Fetin Rüştü Yıldız: (Kerem Muhammed Tokluoğlu’nun ölümüne ilişkin)

“Kerem bebek 2 saat içerisinde vefat etmiştir. Her ne kadar başhekim olsam da uzmanlığım olmamasına rağmen sorumlu tutulmam söz konusu dahi olamaz. Herhangi bir kusurum ihmalim bulunmamaktır. Raporda yazan ötenazi durumu kesinlikle doğru değildir.  (Tıbbi süreçten bahsetti) Bu durum açık şekilde epikriz raporlarında açık bir şekilde yazıkmıştır. Tapelere dayanarak ötenazi suçlaması nasıl yapılabilir. Sağlık Bakanlığı uzman görüşünde üzerime atılı bir kusur bulunmamaktır.”

"KAMU HASTANELERİ BUNUN DAHA İLERİSİNDE"

Fetin Rüştü Yıldız: Medisense şirketiyle bir anlaşma yapılmıştır. Söz konusu anlaşma sözleşme şeklinde yapılır.

Kamu hastanelerinde bunun daha ilerisinde özel hizmet alımı şeklinde ihale yapılır. Bu 20 yıldır yapılan bir şeydir.

Mahkeme Başkanı: Danışmanlık anlaşmasını kimle imzaladınız?  

Başhekim Fetin Rüştü Yıldız: Fırat Sarı ile.  

Mahkeme Başkanı: Sadece Fırat Sarı mı?

Başhekim Fetin Rüştü Yıldız: Anlaşma bağlamında, evet

Mahkeme Başkanı: Anlaşma neyi kapsıyordu?  

Başhekim Fetin Rüştü Yıldız: Maaşlar veya personel ile ilgili bir içerik yoktu. Anlaşma, sadece yenidoğan yoğun bakımın daha kaliteli şekilde sürdürülmesi amacıyla yapılmıştı.  

Mahkeme Başkanı: Maaşları kim ödüyordu?  

Başhekim Fetin Rüştü Yıldız: Hastane olarak biz ödüyorduk.  

Mahkeme Başkanı: İşletmelerden alınan paradan haberiniz var mı?

Başhekim Fetin Rüştü Yıldız: O konudan benim bir bilgim yok.

Mahkeme Başkanı: Tapelerin hepsini okudunuz mu?

Avcılar Hastanesi Başhekimi Fetin Rüştü Yıldız: Okumadım. Bizim hastaneyle ilgili olan kısımlara bakmadım.

Mahkeme Başkanı: Hemşireler basamak, epikrizler konuşuyorlar sizin dikkatinizi çekmedi mi? 

Başhekim Fetin Rüştü Yıldız: Bizim hastane özelinde anormal bir durum olduğunu düşünmüyorum.

Mahkeme Başkanı: Serenay sizin hastanede çalışıyor. Neden hemşireye soruyorlar diye düşünmedin mi?

Başhekim Fetin Rüştü Yıldız: Tapelerde geçiyor diye soruyorsunuz diye düşündüm.

Mahkeme Başkanı: İşte neden geçiyor?

Başhekim Fetin Rüştü Yıldız: Hemşirelerin doldurması gereken yerler olduğu içindir.

Daha önce AKP'den milletvekili aday adayı, eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu''na ait Avcılar Hastanesi Başhekimi Fetin Rüştü Yıldız'ın çapraz sorgusu başladı:

Üye Hakime: Fırat Sarı'ya danışacak olan kimdir hastanede.

Başhekim Fetin Rüştü Yıldız: Sadece Fırat Sarı

Üye Hakime: Bir doktor hangi durumda İlker ya da Fırat'ı arar?

Başhekim Fetin Rüştü Yıldız: Tıbbi bilgi durumunda.

Üye hakime: Hastaya doğrudan şu müdahale yapılması gibi bir direktif yetkisi var mı?

Başhekim Fetin Rüştü Yıldız: Çocuk doktoru yenidoğan uzmanına bir soru sorabilir. Çok olağan bir durum.

YENİDOĞAN ANLAŞMASI: YÜZDE 35

Üye hakim: yenidoğan üniteniz kaç kişilik

Başhekim Fetin Rüştü Yıldız: 22

Üye hakim: Yenidoğan üzeriden yüzde 35 üzerinden anlaşma yaptığınızı söylediniz. Ciddi rakam.

Başhekim Fetin Rüştü Yıldız: Daha önce de söyledim fiili olarak yüzde 20

Üye Hakim: Yüzde 20 de ciddi bir rakam.

FIRAT SARI İLE HASTA ANLAŞMASI

Savcı Kadir Kocakaya: Fırat Sarı, 'parayla hasta getirdiğimizden yönetimin haberi vardı' dedi. Hastayla para getirildiğinden haberin var mı?

Başhekim Fetin Rüştü Yıldız: Yok.

Savcı Kadir Kocakaya: Hasta sayısına katkısı yoksa niye ciro üzerinden anlaşma yapsın?

Başhekim Fetin Rüştü Yıldız: Ne kadar iyi hizmet sunarsanız o kadar hasta sayısı artar. Buradaki amaç birinci ayak. Birinci ayak iyi olursa hasta sayısı artar.

Savcı Kadir Kocakaya:Adamları kara ortak ettin ya zarar verirseniz... Sözleşmeye göre siz ciro yapamazsanız Medisense'ye para ödeyecek miydiniz? 

Başhekim Fetin Rüştü Yıldız: Belki bu 1-2 ay devam ederdi ama sürdürülebilir bir durum değildi. 

Savcı Kadir Kocakaya: Yani, sözleşmede böyle bir hüküm yoktu, öyle mi? 

Başhekim Fetin Rüştü Yıldız: Evet, böyle bir hüküm yoktu.

Savcı Kadir Kocakaya: Kamera kaydı niye çalışmıyor.

Başhekim Fetin Rüştü Yıldız: Yoğun bakımda kamera yok. Girişinde var o da çalışıyor.

SANIK AVUKATI SAVCIYI SUÇLADI: ‘KASTEN ADAM ÖLDÜRMEKTEN SORGULANSIN’

Fetin Rüştü Yıldız’ın avukatı: Söz konusu soruşturma savcısı eğer 10 bebek öldürüldüyse bunları izlemiştir.  Bebeklerin öldürülmesi gibi bir durum var ise,  savcı ve kolluk bunları dinleyip müdahale edilmediyse savcının kasten adam öldürme suçundan sorgulanması gerekir. 

Medilife Hastanesi Başhekimi Cafer Akdur sanık kürsüsüne geldi.

Akdur; Öykü havvanur, Kaya ve Ayaz bebeklerin ölümlerinden sorumlu tutuluyor.

“BENİ SEMBOLİK OLARAK ATADILAR”

Mahkeme Başkanı: İlker Gönen’i tanıyor musunuz?

Cafer Akdur: Hayır.

Mahkeme Başkanı: Hastane başka bir işletmeye verildiği için doktorlara karışmıyor musunuz?

Cafer Akdur: Evet.

Mahkeme Başkanı: Kime verilmişti?

Cafer Akdur: Fırat Sarı’lara.

Mahkeme Başkanı: Hiç muhatap olmuyor muydunuz?

Cafer Akdur: Ben yönetim kurulunun aldığı kararlara imza atıyordum.

Mahkeme Başkanı: Size bir şey sormuyorlar mıydı? Sonuçta başhekimsiniz.

Cafer Akdur: Hayır. Hastane müdürü ve hastane yönetimi bakardı. Sadece “İmzalar mısınız?” derlerdi, ben de imzalardım.

Cafer Akdur: Benim yenidoğan yoğun bakımla hiçbir bilgim yok.

Mahkeme Başkanı: Orayı kim takip ediyordu idari olarak?

Cafer Akdur: Yönetim kurulu.

Mahkeme Başkanı: Yönetim kurulunda kim var?

Cafer Akdur: Ahmet Olcay ve Ahmet Amara. İkisini biliyorum, başka kim var bilmiyorum.

Mahkeme Başkanı: Başka işletmeyle ilgili bilginiz yok diyorsunuz yani?

Cafer Akdur: Evet.

Mahkeme Başkanı: Sizi sembolik olarak mı atadılar?

Cafer Akdur: Evet, sembolik olarak atadılar.

MAHKEME BAŞKANI TEPKİ GÖSTERDİ

Mahkeme Başkanı: “Birkaç gün idare et” mi dediler?

Cafer Akdur: Evet.

Mahkeme Başkanı: Size bunu kim söyledi?

Cafer Akdur: Ahmet Amara.

Mahkeme Başkanı: Ne zamandır başhekimsiniz?

Cafer Akdur: 1 yıldır.

Mahkeme Başkanı: Tapelere ilişkin bilginiz var mı?

Cafer Akdur: Yok efendim.

Mahkeme Başkanı: İlker Gönen’i tanıyor musunuz?

Cafer Akdur: Hayır efendim, onlar yoğun bakıma geliyordu.

Mahkeme Başkanı: Denetim geldiğinde kimle muhatap oldular?

Cafer Akdur: Yönetim Kurulu.

Mahkeme Başkanı: Herhalde sizinle muhatap olsalar “Bilgi yokluğu” derlerdi. Ama benim daha çok bilgim var hastaneyle ilgili. Sizden önce avcılar başhekimini dinledik. Cevaplar verdi. Koskoca adamı başhekim diye boşuna oturtmazlar herhalde. Ya da hiç kabul etmeyecektiniz. 

Cafer Akdur: Ben kabul etmedim zaten, İdare et dediler. Birkaç gün idare ederim dedim.

“ÖLÜM BELGESİ KAŞELETİYORLARDI”

Savcı Kadir Kocakaya: Orada bir bebek öldüğünde size söylüyorlar mıydı?

Cafer Akdur: Bana ölüm belgelerini kaşeletiyorlardı.

Savcı Kadir Kocakaya: Peki, bunu sorgulamıyor muydunuz?

Cafer Akdur: Hayır.

SANIK AVUKATINDAN SAVCIYA: YETKİSİ YOK

Dursun Eryılmaz’ın avukatı: Nöbetçi listesi kimin imzasıyla giderdi.

Savcı Kadir Kocakaya: itiraz ediyorum.

Dursun Eryılmaz’ın avukatı: Siz müdahale edin sayın başkanım,  savcının böyle bir yetkisi yok.

Savcı Kadir Kocakaya: Nasıl bir yetkim yok

Dursun Eryılmaz’ın avukatı: neye itiraz ettiniz?

Savcı Kadir Kocakaya: Defaatle yönetim kurulu diyor.

‘KATİLLER’ DİYE BAĞIRIP GİTTİ

Cafer Akdur’un avukatı da savcıyı suçladı.

Cafer Akdur’un avukatı: savcı açıkça suç işlemektedir. Bu iddianame gerçeği yansıtmamaktadır. Basını ve kamuoyunu geçtim, bir meslektaşımız bile buraya gelerek 'katiller' diye bağırıp gitti.

Hemşire Tuğba Özkaynak iddianamede geçen bir diğer adıyla Tuğba Baş sanık kürsüsüne getirildi.

Mahkeme Başkanı: Savunma yapacak mısın?

Sanık: Herhangi bir örgüt varsa da kabul etmiyorum. Kamu kurum ve kuruluşlarını zarara uğratmadım. Çok fazla bir hemşirelik tecrübem olmadı zaten. 25 yaşındayım.

ENTÜBE GÖSTERELİM DİYOR

Mahkeme Başkanı soruyor: ‘Çağla Durmuş bebeği entübe gösterelim’ diyor?

Sanık hemşire: Herhalde bir şeyle ilgileniyordum o sırada tamam, tamamdır diye bir konuşma geçiyor. Hiçbir şekilde entübe göstermedim.

Mahkeme Başkanı: İşletmeden herhangi bir para alışverişin var mı?

Sanık hemşire: Yok

Mahkeme Başkanı: ‘Çağla Durmuş 500 tl gönderirdi’ demişsin.

Sanık hemşire: Gece nöbetlerine kalıyordum. O paranın şirketten mi nereden geldiğine ilişkim bilgim yok. Çağla kendisi veriyordu.

Mahkeme Başkanı: Dursun hoca hastaların bilgisini Çağla’dan alır aileye öyle bilgi verirdiniz diyordunuz doğru mu?

Tuğçe Özkaynak: Doğru, çok ilgili bir doktor değildi. 

Mahkeme Başkanı: Geriye dönük dosyalarda epikrize göre oynamalar yapılıyor diyormuşsunuz.

Tuğçe Özkaynak: Yapan kişinin sorgulanmadığını kendim sorgulanınca söyledim.

“SUÇ OLACAĞINI DÜŞÜNMEDİM”

Savcı Kadir Kocakaya: Böyle bir sahteciliğin suç olacağını düşünmedin mi?

Tuğba Baş Özkaynak: suç olacağını düşünmedim

Savcı Kadir Kocakaya: Senin iddiana göre gerçeğe uygun olmayan şekilde değiştir diyor, hakarette bulunuyor, tehditte bulunuyor. Bunu herhangi bir yere bildirdin mi, niye bildirmedin?

Tuğba Baş Özkaynak: Sadece bir söylemde kalıyordu. Herhangi bir bahanem de yok. Yapmadım zaten.

Avukat itirazı: Savcı bey yönlendirmeli soru soruyor itiraz ediyorum.

Savcı Kadir Kocakaya: Neye itiraz ediyorsunuz. Siz sanık müdafi bile değilsiniz.

Sanık müdafi: Yönlendirmeli soru, evrakta sahtecilik iddiasında bulunuyorsunuz.

Savcı Kadir Kocakaya: Dinleseydiniz keşke öyle bir iddiada bulunmadım.

Mahkeme Başkanı: Sorunun sorulmasına karar verildi.

Savcı Kadir Kocakaya:  Başkanım iddia makamı olarak şu hususta tedbir alalım. Burada 70-80 avukat var her soruya her avukatın itiraz etme hakkı yok.

“PARAYI HASTANE VERİYOR SANDIM”

Savcı Kadir Kocakaya: Hastane yönetimine söyleme ihtiyacında bulunmadın mı?

Tuğba Baş Özkaynak: Çok uzun süre çalışmadım. İş bulmak da zor şikayet etmedim. 

Savcı Kadir Kocakaya:  Tehdit ediyor diyorsun bir yandan da Çağla’dan para almaya devam ediyorsun?

Tuğba Baş Özkaynak: 4 aydır 4 kere alınmış bir para. Ben Çağla’nın hastaneden aldığını biliyorum.

Savcı Kadir Kocakaya:  Aldığı paranın kaynağını bilmiyor musun?

Tuğba Baş Özkaynak: Ben hastaneden geldiğini düşünüyordum.

Duruşmaya 15 dakika ara verildi. Aranın ardından duruşma Sümeyye Özdemir’in yargılamasıyla devam edecek.

Mahkeme Başkanı: Bir para alışverişin vardı nedir bu?

Tıbbi sekreter Sümeyye Özdemir: Medisense şirketinden şahsi olarak aldığım bir şey değildi. Sümeyye Nur Arslan ile  arkadaşlığımdan dolayı aldığım borçtur.

Mahkeme Başkanı bir tapeyi sordu.

Tıbbi sekreter Sümeyye Özdemir: Epikriz yazacak tıbbi bir bilgim yok. Hasan Basri isimli kişi de ben görmedim duydum dedi.  Duyuma bağlı bir şey olması da bence normal değil.

Ahmet Atilla Yılmaz’ın avukatı: Ahmet Atilla Yılmaz’ın sizden bir ciro artırımı için talepte bulundu mu?

Tıbbi sekreter Sümeyye Özdemir:  Ben tıbbi sekreter olduğum için benden böyle bir talepte bulunması saçma olurdu zaten.

Ahmet Atilla Yılmaz’ın avukatı: Aldığınız borçtan yönetimin haberi var mı?

Tıbbi sekreter Sümeyye Özdemir: Arkadaşımdan aldığım borcu yönetime söylemedim.

Yenidoğan Çetesi davasının 7. günde 7 tutuksuz sanık yargılandı. Yarınki duruşma sabah 09:30’da başlayacak.

Haber Kaynağı : 12punto