Zonguldak’ta kaçak maden faciasında gerekçeli karar: Afgan Madenci Nourtani'nin ölümünde 'Kasıt yok' denildi

Zonguldak’ta kaçak bir maden ocağında yaşamını yitirdikten sonra cesedi yakılan Afganistan uyruklu 49 yaşındaki Vezir Mohammad Nourtani’nin ölümüne ilişkin davada mahkemenin gerekçeli kararı açıklandı. 

11 Nisan’da yapılan karar duruşmasının ardından hazırlanan 77 sayfalık gerekçeli kararda, sanıklarla Nourtani arasında herhangi bir husumet bulunmadığı ve olayda kasıtlı bir öldürme olduğuna dair kesin, inandırıcı delil olmadığı vurgulandı. Mahkeme, bu nedenle sanıkların “olası kast” ile değil, “bilinçli taksir” kapsamında cezalandırılmasına hükmetti.

MAHKUMİYETLER SINIRLI KALDI

Kaçak madenin sahiplerinden Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu’na 5 yıl 8 ay hapis cezası verilirken, Körnöş’ün kuzeni Ahmet Aydın’a 4 yıl 6 ay ceza verildi. Maden ocağında çalışan Sercan Kayabaş, Eray Demiro ve Alaattin Çayırlı’ya ise 2’şer yıl hapis cezası verildi. Ancak Alaattin Çayırlı’nın cezası, savcılığa yaptığı iş birliği nedeniyle 1 yıl 8 aya indirildi.

‘CESEDİ YAKTI’ DİYEN SANIK ÜST SINIRDAN CEZA ALDI

Kararda, Nourtani’nin böbreğinin alındığı iddialarına da yer verildi. Ancak Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemede, yanma nedeniyle iç organların birbirine yapıştığı ve bu nedenle net bir tespit yapılamadığı belirtildi.

Ahmet Aydın’ın, Nourtani'nin cesedini battaniyeye sarıp araca yüklediğini ve ardından yaktığını itiraf etmesi dikkat çekerken, bu eylemin “delil karartma” kapsamında değerlendirilerek “vahşi niteliği” nedeniyle üst sınırdan ceza verildiği ifade edildi.

‘YAŞIYOR MUYDU?’ TARTIŞMASI VE ‘ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR’ YORUMU

Mahkeme, Nourtani’nin kesin ölüm anının bilimsel olarak tespit edilemediğini belirterek, yaşayıp yaşamadığı konusundaki şüpheyi sanık lehine değerlendirdi. Gerekçeli kararda, “Battaniyeye sarılıp bagaja konulduğu esnada ölü kabul edilmelidir” ifadelerine yer verildi. Bu da “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereği, ölümün iş kazası sonucu meydana geldiğinin kabul edilmesine neden oldu.

İYİ HAL İNDİRİMİ UYGULANMADI

Sanıkların suça elverişli kişilikleri ve duruşmadaki tavırları gerekçe gösterilerek herhangi bir iyi hal indirimi uygulanmadı. Ancak Alaattin Çayırlı’nın, avukatı aracılığıyla savcılığa başvurarak olayın aydınlatılmasına katkı sunduğu için cezasında indirime gidildi.

AİLE AVUKATI: “KARAR ÇELİŞKİLERLE DOLU, MAHKEME KENDİYLE ÇELİŞİYOR”

Nourtani ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker, gerekçeli kararın açıklanmasının ardından yaptığı açıklamada, kararı “çelişkilerle dolu” olarak nitelendirdi. Mahkemenin verdiği kararın ardından iki gün içinde gerekçeli kararın hazırlanmasının mümkün olmadığını söyleyen Şeker, Koç Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın hazırladığı raporu hatırlattı. Raporda, Nourtani’nin diri diri yakıldığının tespit edildiğini vurgulayan Şeker, “Mahkeme hem ölümün iş kazası olduğunu söylüyor, hem de cesedin yakılmasına dair hiçbir değerlendirme yapmıyor. Bu, kendi içinde çelişkili bir durum” dedi.

“CESET YAKMA EYLEMİ CEZASIZ KALDI”

Avukat Şeker, “Bir kişiyi yakma fiili şu an Zonguldak Ağır Ceza Mahkemesi tarafından cezasız bırakılmış durumda” diyerek karara tepkisini dile getirdi. Ayrıca verilen 5 yıl 8 aylık cezaların onanması halinde sanıkların 3 ay sonra tahliye olabileceğini belirten Şeker, “Bu kişiler ellerini kollarını sallayarak Zonguldak sokaklarında dolaşacaklar. Bu durum kamu vicdanını derinden yaralar” dedi.

İSTİNAF VE GEREKİRSE AİHM’E GİDİLECEK

Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da kararı istinafa taşıma kararı aldığını söyleyen Şeker, “Adil, şerefli yargılama yapacak hâkimlere inancımız tam. Bu dava gerekirse Anayasa Mahkemesi’ne, hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar taşınacak” diyerek hukuki süreci sonuna kadar sürdüreceklerini açıkladı.

Haber Kaynağı : 12punto