Avrupa Parlamentosu seçimleri: Aşırı sağın yükselişi ve Fransa'da erken seçimler

Dün, 9 Haziran 27 AB üyesi ülke, Avrupa Parlamentosu'nun 720 üyesini seçti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, dünkü Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın elde ettiği başarının ardından birçok kişiyi şaşırtan bir kararla Ulusal Meclis'in feshedildiğini duyurdu. Macron bu kararı, Marine Le Pen'in partisinin çok gerisinde ikinci sırada yer alan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde iktidar ittifakının uğradığı yenilginin ardından bu kararını açıkladı. Fransa'da ilk tur için 30 Haziran'da, ikinci tur için ise 7 Temmuz'da parlamento seçimleri yapılacak.

MACRON'UN ALDIĞI BU KARARI NASIL ANLAMAK GEREKİYOR?

Anketlerin sonuçları hakkında yorum yaparak, "Avrupa'yı savunan partiler için iyi bir sonuç olmadığını" söyledi. Macron liderliğindeki Renew Europe ittifakı 102 sandalyeden düşerek yalnızca 83 sandalye kazandı. Fransa'daki sandık çıkış anketleri, aşırı sağ Rassemblement National (Ulusal Cephe) partisinin yüzde 31,5 oyla birinci sırada yer aldığını gösteriyor. Partinin lideri Marine Le Pen, Pazar günü Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un erken parlamento seçimi çağrısı yapmasının ardından, Fransa'nın aşırı sağının dengede ve "iktidarı almaya hazır" olduğu deklare etti.

FRANSA'DA NELER OLUYOR VE MACRON NEDEN ARTIK POPÜLER DEĞİL?

Emmanuel Macron, 2017'de Fransa'nın cumhurbaşkanı olduğunda Jüpiter (tanrıların en güçlülerinden birisi olan Zeus ile denktir) gibi yönetmek istiyordu ancak Fransa'nın sorunlarının fazlalığı onun gözlerini açtı. Son kamuoyu yoklamaları popülerliğinde ve güvenilirliğinde keskin bir düşüşün olduğu ve son üç yılın en düşük seviyesinde bulunduğunu gösteriyor. Bu düşüşe en çok etki eden konu emeklilik reformu (62 yerine 64 yaşında emeklilik) oldu. Daha önce "Sarı Yelekliler" protestolarında bu kadar düşüktü popüleritesi.  Son zamanlarda Macron, Fransa'nın zenginlerinin en iyi müttefiki olarak algılanarak giderek daha fazla "Zenginlerin Başkanı" olarak anılıyor. Fransa'daki protestolar sırasında Fransız polisinin uyguladığı şiddet, Macron karşıtı duyguları öyle bir körükledi ki, insanların yüzde 77'si artık cumhurbaşkanını "otoriter" bulduğunu söylüyor. Onu empati eksikliğiyle suçluyor. Fransızlar, Macron'un politikalarının daha fazla vergi, göç ve güvensizlik anlamına geldiğinden şikayet ediyorlar.

Macron'a yönelik eleştiriler sadece Fransa'dan gelmiyor. Dış politika düzeyinde ise Macron, siyasi açıklamalarının tutarsızlığıyla suçlanıyor. Çin ziyaretinin ardından Avrupa'nın ABD'nin "bir taraftarı" olmaması gerektiğini belirterek, AB'nin "bizim olmayan krizlere" karışmaması gerektiğini ifade etti. Olası Çin ile ABD arasında Tayvan krizi çıkarsa bu çatışmada AB’nin dahil olmaması gerektiğini açıkladı. Batı'nın Rusya'yı "aşağılamaya" çalışmaması gerektiğini defalarca iddia etti. Ardından Fransa'nın Ukrayna'da savaşmak için Fransız askerlerini gönderebileceğini yönündeki açıklama yaptı. Bu konuda Doğu Avrupa ülkelerinden de eleştiriler geldi. Sadece Fransa'da değil, tüm Avrupa ülkelerinde uzun süredir Ukrayna'daki savaşa yönelik bir yorgunluk hissediliyor. Birçok Avrupalı ??bu savaşın Avrupa'ya ait olmadığını, ABD'ye ait olduğunu  savunuyor.  

Ancak Macron'un Parlamentoyu feshetme kararı riskli bir adım çünkü Macron'un partisi daha büyük kayıplara uğrayabilir ve Marine Le Pen'e daha da fazla güç verebilir. Macron, konuşmasında "Ülkeyi yeniden ayağa kaldırmaya hazırız, Fransız halkının çıkarlarını savunmaya hazırız. Milliyetçilerin ve demagogların yükselişinin sadece milletimize değil, aynı zamanda Avrupa'mıza ve Fransa'nın Avrupa'daki ve dünyadaki yerine de tehdit oluşturduğunu" söyleyerek karşı çıkmaktadır. 

Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sonuçları, Rusya-Avrupa ilişkilerinin Ukrayna için feda edilmemesini isteyen aşırı sağın ve Avrupalı ??popülistlerin popülaritesinin arttığını, Yeşiller ve liberallerin ise azaldığını gösteriyor. Aynı zamanda bu sonuçlar Avrupa’daki siyasal yapının değiştiğini açık bir şekilde gösteriyor. En önemli faktörler arasında: Ukrayna'daki savaş, silahlanma, göç, iklim değişikliği, Covid sonrası artan enflasyon ve İsrail karşıtı protestoları gibi etkenlerin bu siyasal yapıyı oluşturduğunu görüyoruz. 

Haber Kaynağı : 12punto